Kılıçdaroğlu: Bizi Yakından İzleyin

Kılıçdaroğlu: Bizi Yakından İzleyin
 Kılıçdaroğlu, katıldığı radyo programında gençlere, “Gençler endişelenmesinler, siyasete ilgi göstersinler. Türkiye’ye güvenin ve artı, bizi yakından izleyin” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,...
 Kılıçdaroğlu, katıldığı radyo programında gençlere, “Gençler endişelenmesinler, siyasete ilgi göstersinler. Türkiye’ye güvenin ve artı, bizi yakından izleyin” dedi.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı radyo programında gençlere, “Lütfen sandığa gidin, oyunuzu kullanın” çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, “Gençler endişelenmesinler, siyasete ilgi göstersinler. Türkiye’ye güvenin ve artı, bizi yakından izleyin” dedi.

Kılıçdaroğlu, Number1 Radyo’nun canlı yayınında soruları yanıtladı. Burada gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, “sandığa gidin” çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Gençlerden istediğim, lütfen sandığa gidiniz, oyunuzu kullanınız. Oy kullanmamak, ülkenin geleceğiyle ilgili karar alma sürecine girmemek demektir. Eğer siz uygar dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız, üzerine titrediğiniz özgürlüğünüzü yaşamak istiyorsanız, hayatın her alanında var olmak istiyorsanız sandığa gidin ve oyunuzu kullanın.

Bakın ben illa ‘gidin CHP’ye oy verin’ demiyorum. Onlar karar alsınlar, siyasi partilerin programlarına baksınlar, hangisi gençlere ne kadar önem veriyor baksınlar, tercihlerini ona göre kullansınlar.

‘Ben sandığa gitmeyeceğim, oyumu kullanmayacağım’ dediğiniz andan itibaren, yarın birisi gelip de sizin internetinize sansür uyguladığı zaman şikayet etmeyeceksiniz çünkü onu siz getirdiniz. O nedenle eğer şikayetiniz varsa, belli sorunlarla karşılaşıyorsanız o sorunları giderecek olan siyasal partiye destek vermeniz lazım. O çerçevede oy kullanmanın bir yurttaşlık görevi olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor.”

“ÇEREZ PARASI’ ÇOK TALİHSİZ BİR İFADE”-

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in devlet kurumlarındaki araçlara harcanan para için “Türkiye’nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile değil” sözlerini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Çok talihsiz bir ifade. 3 milyarlık bir araba saltanatını çerez parası olarak tanımlamak çok sorunlu. İstanbul’da yaşayan bütün emeklilere iki bayramda ikramiye rahatlıkla ödeyebilirsiniz bu çerez parasıyla. Asla doğru bir tanımlama değil. Bizim inancımızda israf haramdır, ahlak olarak da israf haramdır, siyaseten de doğru değildir. Nedeni de şu, çocuk doğduğu andan itibaren verdi verir. Gençler sakın şunu düşünmesinler, ‘bizim vergi dairesinde kaydımız yok, biz vergi ödemiyoruz’, hayır. Müzik dinlerken, otobüse binerken, su içerken vergi öderler, hayatın her alanında, doğduğu andan ölümüne kadar vergi vardır. Vergiyi sadece teneffüs ettikleri hava için ödemezler. O nedenle her kuruş verginin nasıl, nerelere harcandığını hükümetin gençlere de, 77 milyon yurttaşa da anlatması gerekiyor. Bütçe bu nedenle çok önemlidir.

Benim vergimi alıyorsun, ne için harcayacaksın, benim için. Ben israfı kabul etmiyorum. Bunun hesabını demokratik yollardan halkın sorması lazım. Benim ödediğim vergiyle sen, 17 milyon yoksul varken kendini bin 100 odalı saray yapıyorsan vatandaşın, bütün gençlerin ‘bir dakika’ demesi lazım. ‘Yahu arkadaş ben sana, üstelik hiç çalışmadığım halde vergi ödedim, sen 17 milyon yoksulun sorununu çözmüyorsun, 6 milyon 200 bin işsizin sorununu çözmüyorsun, kendine gidip saray yapıyorsun, altına kurşun geçirmez araçlar alıyorsun. Sonra da diyorsun ki ‘bu israf değildir’, peki nedir bu?”

BAŞKANLIK SİTEMİ: “BÖYLE BİR SİSTEM TÜRKİYE’DE OLMAZ, KİMSE ENDİŞEYE KAPILMASIN”-

Kılıçdaroğlu, Başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili ise, arzulanan başkanlık sistemiyle kişiye göre bir rejim değişikliğinin yapılmasının istendiğini belirtti. İmparatorluğun bile böyle olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “İmparatorlukta sadrazam var. Padişah bile beşikteki çocuğunu boğdurmak için şeyhülislamdan fetva almak zorunda, öyle ‘gidin boğun’ diyemiyor. Osmanlı’nın kendi içinde bile dengeler var. Şimdi burada, ‘bir kişiye özgü bir rejim getirelim’ diyorlar, her şeye o karar versin… Böyle bir rejim yoktur o nedenle başkanlık sisteminin tartışılmasını tamamen gereksiz görüyorum. Böyle bir sistem Türkiye ‘de olmaz. CHP Meclis’te olduğu sürece böyle bir sistem olmaz, biz buna engel oluruz. Hiç kimse burada en ufak bir endişeye kapılmasın” dedi.

SANDIKLARA SAHİP ÇIKILMASI: GÜÇLÜ BİR AVUKAT ORDUSUYLA BÜROLAR OLUŞTURDUK

Sandıklara sahip çıkılması konusunda bir endişe olduğunun belirtilmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Çok iyi bir çalışma yapıyoruz. Sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapıyoruz, gençler gerçekten iyi destek veriyorlar. ‘Oy ve ötesi’, ‘Ankara’nın oyları’ gibi genç gruplar bir araya geliyorlar. Biz de güçlü bir avukat ordusuyla hemen hemen her bölgede olabilecek hukuksuzlara karşı anında müdahale edebileceğimiz mekanizmalar, bürolar oluşturduk.

Örgütlerimize de şu talimatı verdik, kesinlikle sandıklara sahip çıkın. Açık, net şunu da söyledim, elektrik kesildiği anda biriniz çıkın sandığın üstüne oturun, elektrik gelinceye kadar o sandık oradan gitmesin diye. Çünkü en güvenli yöntem bu, bunu yapmak zorundayız. ‘Islak imzalı tutanakları almadan sakın sandıkları terk etmeyin, birleştirme tutanaklarına dikkat edin’, bunu talimatları hep verdik.”

“BAKANLARIN ORADA İŞİ YOK”-

Kılıçdaroğlu, “oyların bilgisayara aktarılmasında da bir takım problemler oluyor gibi” denmesi üzerine ise, “Orada maalesef bazı problemler oluyor. Bakanlar oraya müdahale etmek için gidiyorlar ve o bizde büyük tepkiler yaratıyor. Bakanların orada işi yok, gitmemesi lazım. Yargıç gözetiminde seçimler yapılıyor ama hepimizde büyük bir endişe var. Neden, demokrasi, hukukun üstünlüğü yok da onun için, yargı bağımsızlığı değil, onun için. Sorun da buradan kaynaklanıyor zaten” diye konuştu.

“SİYASETE İLGİLİ GÖSTERİN, SORUNLARINI ÇÖZECEK OLACAK SİYASET KURUMUDUR”-

CHP Lideri son olarak gençlere, “Endişelenmesinler, siyasete ilgili göstersinler. Çünkü onların sorunlarını çözecek olacak siyaset kurumudur. Siyasetin iki özelliği var, ‘sorunları çözer’, ‘sorun yaratır.’ Biz sorun yaratan siyaset olmak istemiyoruz. Sorunları çözen siyaset olmak istiyoruz. Türkiye’nin çok karmaşık sorunları var ama hiçbirisi çözülemez değil. Bütün mesele şu, siyaseti ahlaki temelde yapacaksınız, zenginleşme aracı olarak kullanmayacaksınız, siyaset köşeyi dönme aracı olmayacak. Siyaset halk için, gençlerimiz için, yoksullarımız için yan toplumun ütün katmanları için yapılmak zorunda. Biz de böyle yapacağız. O nedenle endişelenmeyin, Türkiye’ye güvenin ve artı bizi yakından izleyin” diye seslendi.