Greenpeace’in haklarını vermeden işten çıkardığı Kıymet Aram’dan süresiz oturma eylemi

Greenpeace’in haklarını vermeden işten çıkardığı Kıymet Aram’dan süresiz oturma eylemi
Greenpeace Türkiye Ofisi’nde çalışan ve hakları ödenmeden işten çıkarıldığını dile getiren Kıymet Aram, kurum önünde süresiz oturma eylemine başladı.

Greenpeace Türkiye Ofisi’nde çalışırken mobbinge maruz kalarak işten çıkarılan ve hakları ödenmeyen Kıymet Aram kurumun önünde süresi oturma eylemine başladı. Dün (10 Aralık) Greenpeace’in Şişli’de bulunan ofisi önünde basın açıklaması yapan Aram, Greenpeace’e hem gönüllüsü hem de çalışanı olarak 8 yıl emek verdiğini ancak mobbinge maruz kalarak istifa etmeye zorlandığını aktardı.

aram1.jpg

Aram, bu hafta 10:00-18:00 arası oturma eylemini sürdürecek. Talepleri kabul edilmezse haftaya yeni bir programla oturma eylemine devam edeceğini bildirdi.

Basına ve Kamuoyuna


Greenpeace’de 2010 yılında çalışmaya başladım. Çalışmaya başladığım yıllarda çevre mücadelesini benimsemiş, gecesini gündüzüne katan mesai arkadaşlarımla birlikte Greenpeace’e hem bir çalışan hem bir gönüllü olarak 8 yıl emek verdim.


 
İklim Adaletini Savunan Greenpeace’te yıllar içinde çevre mücadelesine katkıda bulunmak yerine sadece kendisine kariyer planı yapan karar vericiler işe alındı, bu karar vericiler yani yöneticiler kurum içinde sürekli çalışan haklarından kısmak sureti ile kendilerine konfor ve menfaat alanı yarattı.


 
Bu yöneticiler Greenpeace’in temel değerlerine katkıda bulunan şeffaflık, hesap verilebilirlik, tarafsız işe alım politikalarını uygulamadı. Kurum içi denetimi sağlayan bu politikaların uygulanmaması kurum içinde bozulmalara, kurum gündeminin çevre mücadelesinden şirket işletilmesine doğru kaymasına neden oldu. Özellikle 2015 - 2018 yılları arasında yöneticiler kurum içi imkanları kendi çıkarları lehine şeffaf olmayan bir şekilde kullanmayı başladı.


 
Bu durum nedeni ile rahatsızlığını dile getiren bazı çalışma arkadaşlarımız başka gerekçeler bahane edilerek işten çıkarıldı veya işten ayrılmaya zorlandı. Rahatsızlığını demokratik bir şekilde dile getirenlerden biri olarak işyerinde görevim ve aldığım ücret ile ilgili haksız uygulamalara maruz bırakıldım. İstifa etmeye zorlandım.


 
Gerek kurum içi mekanizmaların işletilmemesine ilişkin gerek de görevim ve aldığım ücrete dair itiraz ve şikayetlerimi iletmek adına kurum içindeki tüm demokratik başvuru yollarını kullandım. Bu yollara başvurmam nedeni ile yöneticiler tarafından dışlandım sonunda da işten çıkarıldım.


 
Şahsıma karşı işletilen hukuka aykırı süreçler için İstanbul 23. İş Mahkemesi’nde işe iade davası açtım. Açtığım dava mahkemece kabul edildi ve davayı kazandım. Greenpeace işe iadeyi kabul etmedi, mahkemece hükmedilen tazminatı da eksik ödedi. Yapılan bu haksızlığa karşı yine de yöneticilerle barışçıl bir iletişim kurmak istedim ama bir muhatap dahi bulamadım.


 
Bulamadığım için bugün burada bu açıklamayı yapmayı görev edindim. 4 yıl boyunca bana yaşatılan ağır haksız politikalar nedeniyle maddi manevi zarara uğratıldım Greenpeace Temel İlkeleri gereği bunları düzeltmek ve zararı karşılamak zorundadır.


 
Greenpeace’in eksik ödediği Mahkemenin hükmettiği işe iade tazminatını kalan tutarını 2020 yılını da baz alarak derhal ödemesini talep ediyorum.


 
İşçilik alacakları davamda da rapor lehime gelmiştir ancak Greenpeace’in yargı kararını aynı şekilde doğru uygulamamasından endişe duyuyorum.
 


4 yıl boyunca hayatımı altüst eden Greenpeace’in hala bu eziyeti sürdürmesi kabul edilemez yıllarca emek verdiğim hizmet edip uğruna bedel ödediğim Greenpeace’in artık bu haksızlığa son vermesi için buradayım gitmiyorum.
 


Unutmayalım ki çevre mücadelesi, işçi haklarından kopuk bir mücadele değildir. Yaşanabilir bir çevre için mücadele ettiğini iddia eden bir kurum işçi haklarını ihlal edemez!  İklim Adaletini savunan, “Kuzey Kutbunu Kurtar” sloganı ile hareket eden Greenpeace’e sesleniyorum işçinin hakkını ihlal eden bir kurum çevre mücadelesinde yer alamaz! Buradayım gitmiyorum!

Etiketler :