Erdoğan: Tek parti faşizmiyle başımızı yerden kaldırmamak için çalıştılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri Mezuniyet Töreni’nde konuştu. Erdoğan "Tek parti faşizmiyle darbelerle, vesayetle, siyasi güvensizlikle, ekonomik istikrarsızlıkla, toplumsal çatışma çıkarma gayretiyle, terör örgütleriyle, akla gelen gelmeyen tüm yol ve yöntemlerle bizim başımızı yerden kaldırmamak için çok çalıştılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri Mezuniyet Töreni’nde konuştu.

Erdoğan "Gazi Mustafa Kemal'in ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkarma vasiyeti maalesef hakkıyla yerine getirilemedi. Milletimizin desteğiyle başlatılan her demokrasi ve kalkınma hamlemizin önü kesildi. Tek parti faşizmiyle darbelerle, vesayetle, siyasi güvensizlikle, ekonomik istikrarsızlıkla, toplumsal çatışma çıkarma gayretiyle, terör örgütleriyle, akla gelen gelmeyen tüm yol ve yöntemlerle bizim başımızı yerden kaldırmamak için çok çalıştılar" dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

Dünden bugüne sürekli gelişerek başarılı bir çizgide ilerleyen Milli Savunma Üniversitemizin yönetimini tebrik ediyorum.

Bilindiği gibi profesyonel askeri eğitim ve öğretim kurumlarımız tarihin en rezil, en alçak ihanet şebekesi tarafından ele geçirilmişti. FETÖ'cü alçakların 15 Temmuz'da ordudan gasp ettikleri silahları milletimize yöneltmesinin ardından diğer alanlarla askeri personel yetiştirme sistemimizi değiştirdik.

Evvela tüm askeri eğitim-öğretim kurumlarımızı tek çatı altında topladık. Bu ortak bünyede hem dünyadaki örneklerine hem günümüz ihtiyaçlarına uygun, maziden atiye uzanan birikimi yansıtan ve aynı zamanda modern bir eğitim-öğretim sistemi oluşturduk.

Birileri Türk Silahları Kuvvetleri'nin uzun süre kendisini toparlayamayacağı konusunda ellerini ovuştururken, biz hızla yeni eğitim-öğretim sistemimizi devreye aldık. Bugüne kadar mezun ettiğimiz binlerce subay ve astsubayla tüm kuvvetlerimizin personel eksiklerini önemli ölçüde tamamlayarak hevesleri bir kez daha kursakta bıraktık.

Gerçi kahraman ordumuz personel eksiğine rağmen yürüttüğü sınırötesi harekatlarıyla dimdik ayakta durduğunu herkese ispatlamıştır. Önce vesayetçilerin, ardından FETÖ'cülerin adeta kapalı bir devre haline dönüştürdükleri TSK'yı tüm evlatlarımızın erişimine açtık. Böylece TSK, gerçek anlamda milletin ordusu haline gelmiştir.

Türkiye'nin askeri personel eğitim sistemi, kendi ihtiyacını karşılama yanında geniş bir coğrafyadaki dost ve kardeş ülkelerin istifadesine açıktır. Maneviyatı güçlü, disiplinli bir personel yapısıyla ordumuzun karada havada denizde üstesinden gelemeyeceği hiçbir tehdit yoktur.

Son 6 yılda gösterdiği dosta güven düşmana korku veren başarılarıyla, TSK dünyanın sayılı ordularının başında gelmektedir.

Türkiye'nin askeri personel yetiştirme sistemini daha uzun süre önce değiştirmesi gerekiyordu. Ancak tıpkı diğer milli savunma hamlelerimizin önünün sinsice kesilmesi gibi bu reform da sürekli sabote edilmiştir.

Türkiye'nin ihtiyacı geriye değil ileriye adım atmaktır. TSK'yı tüm unsurlarıyla birlikte dünyanın 1 numarası haline getirene kadar sürekli yeniden doğacağız, daha ileriye adımlar atacağız.

Gazi Mustafa Kemal'in ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkarma vasiyeti maalesef hakkıyla yerine getirilemedi. Milletimizin desteğiyle başlatılan her demokrasi ve kalkınma hamlemizin önü kesildi. Tek parti faşizmiyle darbelerle, vesayetle, siyasi güvensizlikle, ekonomik istikrarsızlıkla, toplumsal çatışma çıkarma gayretiyle, terör örgütleriyle, akla gelen gelmeyen tüm yol ve yöntemlerle bizim başımızı yerden kaldırmamak için çok çalıştılar.

Aslında bakılırsa Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar, ordusunun gerçek durumunu görme imkanı bulamamıştır. Kısa süre önce bir Efes Tatbikatı gerçekleştirdik. Dünyadan 39 ülke, başta ABD olmak üzere katıldı. Başarılı bir tatbikatla dünyada hamdolsun güzel bir ders verdik.

Bu şunu gösteriyor; Türkiye küllerinden kalkan bir millet olarak yeniden her an, her yerde her türlü zafere hazır. Bunu Azerbaycan'da, Karabağ'da gösterdik. Bundan sonra nerede, nasıl olursa olsun yine göstermeye hazırız.

'Türkiye hakkı verilmesi gereken bir ülke'

Kıbrıs Harekatı sırasında ve sonrasında maruz kaldığımız ambargolar ile yaşadığımız akıntılar ve sıkıntılar bizi bu acı gerçekleri göstermiştir. Bu tarihten sonra hakikat fark edilmiş olsa da, gereken altyapıların kurulması, ve dönüşümlerin gerçekleştirilmesi çeşitli bahanelerle hep engellenmişti. Dün biten NATO görüşmelerinde de herkesin ifade ettiği gibi; Türkiye, terörle mücadelede ve teröre karşı vermiş olduğu mücadelede hakkı verilmesi gereken bir ülkedir.

Biz bu terörle mücadelemizi inşallah sıfırı tüketene kadar sürdüreceğiz. Geniş bir alanda yürüttüğümüz terörle mücadelede dahi, ihtiyacımız olan dönüşümü tam manasıyla hayata geçirmesine yetmemiştir. Hükümete geldiğimizde önce gerçek fotoğrafı görmek için uğraşmak durumunda kaldık. Bürokratik vesayetin önümüze çektiği perdeleri aralamak ve gerisindeki tabloya vukufiyet keşfetmek öyle kolay değildi.

2023 vizyonu

2023 hedeflerimize çok büyük önem veriyoruz. Aynı şekilde 2023 vizyonumuz gençlere bırakacağımız en büyük mirastır.

Geçtiğimiz günlerde, katıldığımız NATO Zirvesi'nde müttefiklerimizle küresel ve bölgesel güvenlik meselelerini görüştük. NATO, kuruluşundan bugüne 70 çeşitli tartışmaların odağında yer almasına rağmen dünyanın en önemli, etkin, kapsamlı güvenlik teşkilatıdır. Türkiye teşkilata verdiği katkılarla seçkin konumda yer almıştır. NATO'da müttefiklik ilişkisinde bulunduğumuz ülkelerin Türkiye'nin mücadelesine destek vermedikleri açıktır.

Kendi güvenliğimizi sağlayacak güce sahip olduğumuz için bu eksikliği önemsemedik. Ancak bu hassasiyetlere uygun tavırlar koymamız gayet tabiidir.

'Şartlarımızı yerine getirirlerse üye olurlar'

DEAŞ, PKK, FETÖ, YPG gibi terör örgütleri sınırlarımıza dayandığında NATO müttefiki ülkelerin nasıl sırtlarını döndüklerini unutmadık. Terörle mücadelemiz sınır güvenliğimiz, milli çıkarlarımız bakımından bu hassasiyetlerimize uygun tavır koymamız gayet tabiidir. Üyelik için başvuru yapan ülkelerin şartlarımızı kabul etmeleri buna bağlıdır.

İsveç ve Finlandiya NATO'ya üye olmadı, üyelik daveti aldılar. Şartlarımızı yerine getirirlerse üye olurlar. Oyalama veya riyakarlık emaresi görürsek en baştaki tavrımıza geri döneceğimizden kimse şüphe etmesin. Hazırlıklarımızı tamamladığımız an yeni harekatlarla hedeflerimize ilerlemeye devam edeceğiz.

'Taviz vermedik'

Yunanistan kullanılarak dikkatimizi dağıtma gayretlerinin farkındayız. Bizim hava alanlarımızı, sahalarımızı tahrik ederek üzerimize gelenlere bizler de Hava Kuvvetlerimiz başta olmak üzere gereken dersi verdi, vermeye devam edeceğiz.

Ege'deki haklarımızdan taviz vermeden Batı'daki kara, deniz, hava sınırlarımızı koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Birilerinin eteğinin altına saklanarak kabadayılığa yeltenen Yunanistan yönetimine bölgemizdeki gelişmelerden ve bir asır önceden ibret almasını tavsiye ediyoruz.

Ege'deki komşumuzun bizimle mütenasip konumda yer almadığı gerçektir. Yunanistan konusu hak ettiği yere sahiptir. Yunanistan halkının, kendileri için felaketle bitecek macera peşinde koşacak yönetimlerine demokratik yollarla cevabı vereceklerini ümit ediyorum.