En Güvenli İl Artvin'in Huzuru Kaçtı

En Güvenli İl Artvin'in Huzuru Kaçtı
TÜRKİYE İstatistik Kurumu' nun (TUİK) Türkiye'nin en güvenli kenti seçtiği Artvin'de, Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerine karşı çıkanlara yönelik polis ve askerlerin müdahalesi ile başlayan olaylar kentte yaşayanların huzurunu...

TÜRKİYE İstatistik Kurumu' nun (TUİK) Türkiye'nin en güvenli kenti seçtiği Artvin'de, Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerine karşı çıkanlara yönelik polis ve askerlerin müdahalesi ile başlayan olaylar kentte yaşayanların huzurunu kaçırdı.

Polis ve askerler gelene kadar huzur içinde olduklarını ifade eden Artvinliler, "Onlar geldi, Artvin'in tadı tuzu kalmadı" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun ilk kez hazırladığı ve Ocak ayında açıkladığı, 'İllerde Yaşam Endeksi 2015' araştırmasının sonuçlarına göre, bireylerin en temel ihtiyaçlardan biri olan ve diğer yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için ön koşul sayılabilecek Güvenlik Boyutu endeksinde Artvin, bu kategoride en yüksek endeks değeri olan il olarak seçilmişti. Ancak Cerattepe' deki madencilik faaliyetlerinin başlatılması ile birlikte son bir haftadır askeri birliklerin, çevre illerin Çevik Kuvvet ekiplerinin ve TOMA araçlarının yığıldığı Artvin'de her şey tersine döndü. Maden karşıtlarına biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su ile yapılan müdahaleler sonrası onlarca kişinin yaralandığı kentte yöre sakinlerinin huzuru kaçtı.

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

ARTVİN'İN TADI TUZU KALMADI
Madene karşı mücadele veren Artvin halkı, kentte huzurunun kaçtığını ifade etti. Artvin'in yeşilini korumaya çalıştıklarını anlatan yöre sakinlerinden Bedriye Aktaş, "Artvin'i en güvenilir kent seçtiler, şimdi de bizi terörist ilan ettiler. Çok ama çok üzgünüz" dedi. Maden çıkması halinde Artvin'in yok olacağını savunan Sayınur Aydemir ise, "Maden çıkarsa artık ne su içilir, ne de bölgede yetişen sebze yenir. Nasıl geldilerse öyle de gitsinler. Gaz bombaları ile bizi bir haftadır zehirliyorlar" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Cerattepe'deki arazilerine gidemediğini anlatan Sedat Aktaş ise, "Yolu polisler ve TOMA araçları kesmiş. Maden çıkarsa öleceğiz. Onun için de direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Artvin'de yaşananları, 'kanunsuz ve hukuksuz' olarak değerlendiren Ali Keskin ise, "Memlekette yasalar işlere hakim olmazsa herkes kendi kafasına göre iş yapar" diyerek uyarıda bulundu.
"EN GÜVENLİ KENTİN HUZURU BİR HAFTADA BOZULDU"
Artvin'in en güvenli kent seçildiğini hatırlatan Muhammet Yüzbaşıoğlu da, "En güvenilir kentin huzuru bir haftada nasıl bozuldu? Milleti birbirine düşürdüler" diyerek madene karşı olduklarını ve mücadeyi bırakmayacaklarını dile getirdi. Metin Meriç de, "Polis ve askerler gelene kadar çok huzurluyduk. Müdahale başlayınca Artvin'in tadı tuzu kalmadı. Kenti işgal ettiler" ifadelerini kullandı. Muhammet Şahmaz da, "Doğa, tabiat bizim. Bizler burada yaşıyoruz. İyi de çocuklarımızı ne bırakacağız?" diye sordu.
TMMOB'UN CERATTEPE RAPORU: YA ARTVİN YA MADEN
Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Artvin İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Jeoloji Mühendisi Hakan Yavuz da, Cerattepe ile ilgili hazırladıkları raporu açıkladı. MTA raporuna göre heyelan riski altında bulunan Cerattepe'de maden işletilmesi durumunda patlatmalardan doğacak yapay titreşimlerin bölgede heyelanları tetikleyeceğine dikkati çeken Hakan Yavuz, "Devletin kendi kurumları bunu açıkça ifade ediyor. Bu bölge yeraltı suyu kaynaklarını barındırıyor. Maden çalışması, yer altı suyu kaynaklarının kaybolmasına neden olacak. Cerattepe ile ilgili hazırlanan ÇED raporunda 50 bin 300 ağaç kesileceği belirtilmiş. Bu ağaçların kesilmesi sonucunda Cerattepe ve civarında flora ve faunanın zarar göreceği ortadadır. Ağaç kıyınma başlanması ileride telafisi imkansız zararlar ortaya çıkaracaktır" dedi.

Maden şirketinin halkın tepkisine göre planlarını sürekli değiştirdiğini ifade eden Yavuz, "Şirket 'siyanür havuzu kurmayacağız, bakır alacağız, altını bırakacağız' diyor. Şirketin elle tutulan bir projesi yok. Halkın tepkisine göre, 'onu, bunu yapacağız' diye planlarını değiştiriyor. Bu da işin ciddiyetinin olup olmadığını gösteriyor. Doğal kaynakların gerçek sahibi halktır. Orada maden çıkması durumunda, 'ya maden ya Artvin' diyeceğiz. Yaşam alanları tamamen kaybolacak" ifadeleri ile sözlerini noktaladı.

YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ'NDEN BAKAN EROĞLU'NA TEPKİ
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan da, 'Eylemciler ağaç kesti, onları cezalandıracağız' yönünde açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na tepki gösterdi. Korudukları alana zarar vermelerinin asla söz konusu olmadığını ifade eden Karahan, "Artvin ormanlarının bakıma ihtiyacı var. Orman Bakanı'nı görevini yapmaya davet ediyorum. Artvin halkı kendi ormanlarını kendisi korur. Kimse ormanlarına zarar vermez. Onun için nöbetteyiz. Artvin halkı 21 Haziran'dan itibaren Cerattepe zarar görmesin diye nöbettedir. O söylediği şeyler bizlere ait değil. Artvin halkını asla öyle iddialarla suçlayamazlar" dedi.
BAŞBAKAN GÖRÜŞMEYE ÇAĞIRDI, HEYET ANKARA'YA GİDİYOR
Bu arada, Başbakan Ahmet Davuoğlu'nun, 'görüşmeye hazırız' çağrısı üzerine randevu talep eden Yeşil Artvin Derneği'ne cevap geldi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yeşil Artvin Derneği yöneticilerini, Çarşamba günü saat 11.00'de görüşmek üzere Ankara'ya davet etti. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Başkanı Nur Neşe Karahan ile Avukat Bedrettin Kalın' ın, oluşturulacak heyetle birlikte görüşme için Ankara'ya gideceği öğrenildi.
CERATTEPE TÜRKÜSÜ
Artvin Valiliği önünde zaman zaman toplanan gruplar Cerattepe için protesto eylemlerini sürdürüyor. Valilik önünde toplanan bir grup da, besteledikleri Cerattepe türküsünü hep birlikte seslendirdi.
DHA HAVADAN GÖRÜNTÜLEMİŞTİ

Artvin'in güneybatısındaki Kafkasör Yaylası ile Cerattepe ve Genya Mevkii, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında DHA tarafından havadan görüntülendi. Turizm merkezi olan 1250 metre yükseklikteki Kafkasör Yaylası Karadeniz'in doğal yaşlı ormanlarını barındırıyor. 25'i endemik 2 bin çeşit bitki türü ile vaşak, karaca, boz ayı gibi yaban hayvanlarının yaşam alanı olan bölge, Türkiye'nin önemli yırtıcı kuş göç yollarının başında geliyor. Artvin'in içme suyu kaynaklarını da barındıran Kafkasör Yaylası görülmeye değer doğal güzelliklere sahip. Ancak yayla ve bitişiğindeki Hatila Milli Parkı, madencilik faaliyetleri nedeniyle uzun süredir tehdit altında bulunuyor. Artvin'de son olarak sayıları 325'i bulan maden ruhsatı ile 176 baraj ve hidroelektrik santrali projelendirildi.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ HEYETİ ARTVİN’DE

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ve 15 ilin Baro Başkanı ile madencilik faaliyetlerine karşı mücadele yürüten vatandaşlara destek için Artvin’e geldi. Yeşil Artvin Derneğini ziyaret eden baro heyetini karşılayan dernek başkanı Nur Neşe Karahan, destek için gelen heyete tüm canlılar adına teşekkür etti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu burada yaptığı açıklamada maden için referandum önerisinde bulundu, madenin çıkarılmaya başlanması ile halkın göç edeceğini savundu. Ortadaki bilimsel raporların ‘Ya maden ya Artvin’ dediğine işaret eden Feyzioğlu, "Bu madeni çıkaracak olursanız Artvin halkının bu şehirde yaşaması, hayatını kazanmaya devam etmesi mümkün değil. Su ve hava kirlenecek, hafriyat çiçeklerin üzerini örtecek, ağaçlar çürüyecek, heyelanlar olacak. Artvin’in esnafı, tüccarı, çalışanı ve çiftçisi, burada yaşamak isteyen kim varsa göç etmeye zorlanacak. İnatla illa bu madeni çıkaracağız diye peşine düşülmesini biz anlamıyoruz. Türkiye’ye ne kazandıracak? Hiçbir şey kazandırmayacak" dedi.

MADENİN İHALE BEDELİ 97 MİLYON, ARDA TURAN’IN TRANSFER BEDELİ 131 MİLYON LİRA

Madenin ihale bedelinin 97 milyon 638 bin lira olduğunu hatırlatan Feyzioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sevgili Arda Turan’ın transfer bedeli 131 milyon lira. Bir futbolcunun transfer bedeline biz Artvin’in kaderini teslim ediyoruz. Bu olmaz. Hiçbir para hiçbir maddi değer Artvin halkından daha önemli değil. Sadece Artvin halkı da değil. Burada yaşayan tüm canlılar için. Bu madenin devlete getirisi ne? Bu madenin yüzde 98’i madeni çıkarana gidecek. Yüzde 2‘si devlete kalacak. O da vergi muafiyetleri ile yüzde 1‘e düşecek. Yüzde yüz olsa ne olacak. Dört bir tarafımız düşmanla çevrili. İçeride çok ciddi bir terör belası ile uğraşıyoruz, her gün şehit veriyoruz. Bizim içeride birlik olmamız lazım. İçeride birlik olmak bu kadar önemli iken niçin bu devletin polisi ve askeri devletine vatanına milletine bağlı, vatanseverliğinden zerre kadar kuşku duymadığımız vatandaşların, çok haklı isteği karşısında copa ve gaza sarılıyor. Yapmayalım etmeyelim. Birliği beraberliği koruyalım derken bugün burada bir sınav veriyoruz. Devlet Artvin halkının isteğine saygı duymalı."

KOCASAKAL: CERATTEPE BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKİLECEK

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ise ülkenin sıkıntılı bir döneminde Artvin’de birilerinin fırsatçılık yaptığını belirterek Vali, Jandarma Komutanı ve Emniyet müdürüne seslendi ve şunları söyledi: "İleride çocuklarınızın gözüne rahat rahat baka baka ‘biz o dönemde doğayı korumaya çalışan halka gaz sıktık, copladık, dövdük diye övünebilecek misiniz?’ Çok net soruyorum. Eğer buna 'evet' diyorlarsa buna diyecek bir şeyimiz yok. Herkes tarihe nasıl geçeceğine karar verecek. Kaldı ki burada bir büyük yalan var. O da devlete büyük bir kazanç olacakmış. Böyle olmayacağı ortada. Birilerine peşkeş çekilecek buralar. Devletin hiç kimseyi zenginleştirme gibi bir görevi ve yetkisi yok. Bu kişinin kime yakın olduğu biliniyor."

YÖRE ŞİVESİ İLE DİZELER OKUDU

Artvin’de söylenen direniş marşına kendisin de dizeler eklediğini ifade eden Kocasakal, "Zaten günahların çok idi. Bunu da yazdum hesabuna. Var sen sonunu iyi düşün basma sakın benim daluma" dizelerini okudu. Kocasakal kendisinin de yarın görevliler hakkında Artvin Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunacağını belirterek sözlerini noktaladı.

VALİLİĞE YÜRÜDÜLER

Türkiye Barolar Birliği heyeti daha sonra otopark meydanında toplanan yaklaşık 2 bin kişiyi selamladı ve her zaman yanlarında olacakları mesajını verdi. Baro heyeti daha sonra kalabalıkla birlikte 10. Yıl Marşını hep bir ağızdan okudu. Kalabalık ardından Cumhuriyet Caddesi üzerinden valilik önüne geldi. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı Valilik önünde ‘Vali istifa’ sloganları atan grup yeniden geldiği otopark meydanında olaysız dağıldı.