Erdoğan: Batı, sanatıyla dünyayı istila etmiştir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ve Amerika'nın kültür üretimine ilişkin "Batı, dünyayı sanatıyla yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mushafı'nı Takdim ve Tanıtım Programı'nda konuştu. Erdoğan Avrupa ve Amerika'nın merkezde olduğunu belirttiği batı medeniyeti için "Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle sinemasıyla dizisiyle müziğiyle resmiyle sporuyla, yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonu'nda bugün yapılan İstanbul Mushafı'nı Takdim ve Tanıtım Programı'na katıldı. Burada yaptığı konuşmasına Kadir gecesini tebrik ederek başlayan Erdoğan, şunları söyledi:

Hepimizin bildiği gibi Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayetidir. Oku ve yaz emri, insana bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın ayaklar altında bulunmasına rıza göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her türüyle yazıyı işte böyle bir yere koymaktadır. Geleceği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak zorundayız.

'Batı medeniyeti dünyayı içerik üretimiyle istila etmiştir'

Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sürecin elbette katliamdan köleliğe sömürüden istismara uzanan boyutları vardır. Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, resmiyle, sporuyla, yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Burada teknolojinin bizatihi kendisiyle mühteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. Mesela interneti ve sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkıdır. Dilini ve mesajlarını siz üretmiyorsanız, hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey sizi esir alan bir silaha dönüşür.

'Dünya İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir dönemde'

Geçmişten ders çıkarmayan dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir döneme geçti. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları üzüntü ve kaygı verici.

Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, ekonomimizi geliştirerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü edebiyatı, akademiyi medyayı sporu ihmal etmeyeceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel alt yapı eksiklerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık.

Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Mimar Sinan Camii'ni inşa ederken bu anlayışla hareket ettik. Ankara'daki yaptıklarımız... Şimdi Barbaros Hayreddin Paşa Camii'ni Levent'te inşa ederken bu anlayışla hareket ettik. Zira ecdadımız, bu eserleri Selimiyesi'yle, Sultanahmet'iyle yapmışken, biz bu ecdanın nesli, torunları olarak bu istikamette bu adımları atmamız gerekir dedik.

'Birileri rahatsız olabilir'

Birileri rahatsız olabilir, varsın rahatsız olsun. Birileri rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık.

Bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz uluslararası düzeydeki çalışmalarıyla takdir topluyor.