Boğaziçi davasında milletvekilleri avukatlara siper oldu

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Perit Özen ve Berke Gök'ün de aralarında olduğu 14 öğrencinin yargılandığı davada sanık avukatlarından Ömer Kavili, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle duruşmadan çıkarılmak istendi. Mahkeme salonuna giren çevik kuvvet polisi ile avukatlar arasında CHP Milletvekilleri etten duvar ördü. Dava 27 Haziran 2022 tarihine ertelendi.

Boğaziçi protestoları kapsamında gözaltına alınan ve rektör Naci İnci’nin makam aracının üstüne çıktıkları iddiasıyla tutuklanan Perit Özen İle Berke Gök dahil 14 öğrencinin İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılanmalarına devam edildi. Duruşmaya bazı sanıklar ile avukatları katıldı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Milletvekilleri Mahmut Tanal, Yunus Emre, Ali Mahir Başarır ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile İnsan haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Burkay Düzce ve Bologna Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Antonio Fraticelli izleyici olarak katıldı.

'Mahkeme hukuki süreci yerine getirmemiştir'

Sanık avukatlarından Ömer Kavili, usule ilişkin beyanda bulunmak için söz aldı. Avukat Kavili, davanın taraflar arasında cereyan ettiğini söyleyerek, “Taraflar bir araya getirilmedi. Bu davada, ‘zarar gördüm’ diyen tarafı duruşmaya getirmiyorsunuz. Kişiye özel duruşma açıyorsunuz. Al gülüm ver gülüm hesabı. Eğer kişi, bu davada zarar gördüm ve olayı yaşadım diyorsa o kişi tanıktır aynı zamanda. Onun mahkemeye getirilmesi, bizim ona sorular sormamız lazım. Mahkeme, müştekiyi duruşmaya getirmemiş, duruşmayı yapmak için hukuki süreci gerçekleştirmemiştir. Bu sebeple bu davanın ertelenmesini talep ediyoruz” dedi.

Güvenlik çağırarak avukatı duruşma salonundan çıkarmak istedi

Mahkeme başkanı, avukat Kavili’nin talebine ilişkin ara karar oluşturmadan sanık savunmalarını almak isteyince Kavili itiraz etti. Mahkeme hâkimi ise, sanık savunmalarından sonra değerlendirme yapacağını söyledi. Kavili yine itiraz edince hakim, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle Kavili’yi uyardı ardından ise duruşmadan çıkarılmasına karar verdi. Avukat Kavili bu kararın tutanağa geçmesini istedi. Hakim ise duruşma salonuna güvenlik görevlilerini çağırdı.

Hakim ile savcı duruşma salonunu terk etti

Güvenlik görevlilerinin duruşma salonuna gelmesi üzerine CHP milletvekilleri itiraz ederek, görevlilerin bunu yapma yetkileri olmadığını söyleyerek araya girdi. Diğer avukatların da bu duruma tepki göstermesi üzerine hakim ile duruşma savcısı mahkemeyi terk etti.

Mahkeme salonuna çevik kuvvet

Hakim ile savcının duruşma salonundan çıkması üzerine mahkeme salonuna adliye polis yönlendirildi. Polis ekipleri salonun boşaltılmasını istedi. Avukatlar ise salonu boşaltmayacaklarını, salonu boşaltma kararının yazılı olarak kendilerine sunulmasını istediler. Ardından duruşma salonuna çevik kuvvet polisleri girdi. Mahkeme önünde de güvenlik görevlisi ve polis sayısı artırıldı. Avukatlar duruşma salonundan zorla çıkarılmaya çalışıldı. Baro adına duruşmayı takip eden avukat Baha’nın kolundan tutarak çeken polis memuruna milletvekilleri araya girerek tepki gösterdi.

Çok sayıda milletvekili duruşma salonuna gitti

Bunlar yaşandığı sırada bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan Gezi Parkı Davası’nı izlemek üzere adliyeye gelen Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı (TİP) Erkan Baş, TİP Milletvekili Ahmet Şık, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ile diğer milletvekilleri de daha geniş olması sebebiyle İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davayı izlemeye gitti.

Milletvekilleri çember oluşturdu

Polis memurları, avukatlardan duruşma salonunu boşaltmalarını tekrar istedi. Avukatlar bunun hukuksuz olduğunu ve buna yetkileri olmadığını söyledi. Avukat Kavili bu sırada tutanak tutarak duruşma salonunda okudu. Adliye güvenliğinin Kavili’nin tutanağı okumasına engel olmaya çalışması nedeniyle milletvekilleri Kavili’nin etrafında çember oluşturduç Avukat Kavili bu sayede tutanağı sesli okumayı bitirip duruşma salonundan çıktı.

Hakim tüm avukatların ve izleyicilerin çıkarılmasını istedi

Avukat Kavili’nin duruşma salonundan çıkması üzerine hakim duruşma salonuna tekrar döndü. Hâkim, önceki ara kararın icrası sırasında bu karara engel olarak duruşma salonu düzenini bozan diğer avukatlar ile izleyicilerin de salondan çıkarılmasına ve ifadesi alınmamış 2 sanığa da avukat tayin edilmesine karar verildiğini açıkladı. Müvekkillerine avukat atanması kararına tepki gösteren avukatlar, hâkimin avukatı azledemeyeceğini, böyle bir kararın verilemeyeceğini söyledi.

Ara kararı mübaşir açıkladı

Avukatların bu karar tepki göstermeleri üzerine hâkim duruşma salonunu tekrar terk etti. Mübaşir, avukatlara, duruşmaya ara verildiğini, duruşmanın başlama saatinde ifadesi alınmayan 2 sanığın duruşmada hazır olmadığı takdirde haklarında yakalama kararı çıkarılacağı yönünde karar verileceğini söyledi. Avukatlar ile milletvekilleri mübaşire hangi sıfatla bu kararı tebliğ ettiğini sordu. Mübaşir ise hâkimin bu kararı tebliğ etmesini istediğini söyledi.

Milletvekilleri ile güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı

Sanık avukatları, kararı hakim değil, mübaşirin açıklamış olmasını da tutanak altına aldı. Aranın ardından duruşma salonunun kapıları açılmadı. Mahkeme salonuna alınmayan avukatlar ve milletvekilleri bunun hukuka aykırı olduğunu söyledi. Milletvekilleri, kapı önünde bekleyen güvenlik görevlilerine tepki gösterdi. Güvenlik görevlileri ile milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Avukatlar ise duruşma salonunun kapalı olan kapısını yumrukladı.

Ara karar avukatlara bildirilmedi

Mahkeme, ara karar oluşturduğu halde bu ara kararı sanık avukatlarına bildirmedi ve avukatlara tutanak verilmedi. Avukatlar, mahkemenin bu tavrı nedeniyle de tutanak tutarak hep birlikte imzaladı.

'Polise kanunsuz emir verdiler'

Gezi Parkı Davasının ardından yapılan basın açıklamasında konuşan Özgür Özel, Boğaziçi öğrencilerinin yargılandığı davada yaşananlarla ilgili şunları söyledi;

"İkinci bir dava, Boğaziçi davasıdır. Bugün oradaydık. Maalesef Boğaziçi davasında öğrencileri savunan avukatlarla önce özel güvenlik, ona itiraz ettik hukuksuz emir dedik. Onları çıkardık. Polise kanunsuz emir verdiler. Avukatlarla polis arasında milletvekillerinden etten duvar örülmeseydi avukatları yaka paça dışarı atıyorlardı. Şimdi de öyle bir kararın uygulanması için iki buçuğa erteledi. İçlerinde hepsi hakkında. Çıkış yasağı var. İki tanesi birisi Maxi Milan'dan. Maksimilan Üniversitesi'nden. Diğeri Cern’den kabul almış. Türkiye'nin bu yaştaki en zekadaki dahi fizikçileri kayyuma karşı sırtlarını döndüler diye kayyuma karşı eylem yaptılar diye bütün dünyanın gitmek istediği o iki en üst düzey eğitim yerine Vedat'ı ve Kaan'ı yollamayan bir zihniyet."

'Hiçbir suçu olmayan çocukları 90 gün içerde tuttular'

"Kayıtlar geldi, rektörü özgürlüğünden alıkoydular, rektörün okuldan çıkıştaki gecikmesi bir dakika. Araba üstünde tepindi diyor. Tepinse hakkıdır. Kaçarken zıplamış, bir ayağı değmiş kapıda. Sıfır nokta yedi saniye ayağı arabanın üstünde doksan gün yatırdılar. Böyle bir rezilliğe daha fazla sessiz kalmayacağız, kalmıyoruz. Kimse kalmasın. Bunlar. Gider ayak, gemi azıya aldılar. Bunlara karşı bütün demokratik güçleri, bütün siyasi partileri bu iktidara oy bile verse, vicdanlarına inandığımız halkımızı bu yapılan haksızlığa ve bu güzel insanlara yapılan bu haksızlığa karşı dayanışmaya destek olmaya bunları hiç değilse vicdanlarında mahkum etmeye davet ediyoruz."

Dava, 27 Haziran 2022 tarihine ertelendi.