Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye izinsiz yaptırdığı şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmasını haberleştirmeleri nedeniyle gazeteciler Hazal Ocak, Olcay Büyüktaş Akça, İpek Özbey ve Vedat Arık bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 14.15'te hakim karşısına çıkacak. Gazeteciler hakkında 4 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Bugün görülecek duruşmada karar çıkması bekleniyor.

Bugün görülecek dava öncesi Hazal Ocak ve İpek Özbey, Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi'ne canlı bağlantıyla konuk oldu.

'Dünyanın her yerinde haber niteliği taşır'

İpek Özbey, dava öncesi şu açıklamalarda bulundu:

"Beraat etmek istiyoruz. Çünkü biz gazeteci olarak bir kamu görevi yapıyoruz. Burada da dünyanın her yerinde haber niteliği taşıyacak bir mesele vardı. Arkadaşlarımız bütün unsurlarıyla masaya getirdiler. Yayınlanmaması mümkün değildi. 'Fahrettin Altun'u teröre hedef göstermekle' yargılanıyoruz. Halbuki Fahrettin Altun, İletişim Daire Başkanı'dır. Terörle mücadelede etkin bir görevi yoktur. Ama bu maddeyi kullanarak yargılanıyoruz. Bugün bir karar duruşması olduğunu zannediyoruz. Umuyorum ki beraat ederiz."

'Gazetecilere gözdağı vermek için açılmış bir dava'

Haberi yapan Hazal Ocak ise şunları söyledi:

"Beraat talep ediyoruz. Maalesef bugün burada bu davada gazetecilik yargılanıyor. Biz altıncı kez adalet arıyoruz. Habere harcamamız gereken süreyi adliyede geçiriyoruz. Bunun bilinçli olduğunu düşünüyorum. Bizim üzerimizden gerçekleri yazmak isteyen meslektaşlarımıza bir gözdağı vermek için açılmış bir dava olduğunu düşünüyorum. Haberin doğruluğuyla ilgili hiç kimsenin bir itirazı yok. İtiraz noktası şurada başlıyor. 'Siz bu haberi yaparak Fahrettin beyin evini kolay bulunabilir şekilde yer verdiniz. Bu şekilde terör örgütlerine hedef gösterdiniz. Aynı zamanda özel hayatın gizliliğini ihlal ettiniz ve bunları basın yoluyla yaptınız' deniyor. Aslında sadece suç maddelerine ve iddianameye bakıldığında bile yargılananın ve yargılanmak istenenin gazetecilik olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla biz beraat bekliyoruz. Umuyoruz ki beraat kararı verilecek."

İpek Özbey, Hazal Ocak ve Halk TV Muhabiri Kardelen Kocatürk, röportajın sonunda İranlı kadınlara destek için saçlarını kesti.

Ne olmuştu?

Cumhuriyet gazetesinde 14 Nisan 2020’de yayımlanan “Boğaz’da Kaçak Var” başlıklı haber nedeniyle haberi yapan muhabir Hazal Ocak, sorumlu yazı işleri müdürü Olcay Büyüktaş, yazı işleri müdürü İpek Özbey ve foto-muhabiri Vedat Arık hakkında hem ceza hem de manevi tazminat davası açıldı.

14 Nisan 2020’de yayınlanan haberde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un İstanbul Boğaziçi’nde bulunan evinin yanındaki araziyi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiraladığı ve yapılaşmanın yasak olduğu bu arazinin çevresine duvar örerek içinde yoğun bir çalışma yaptığı anlatılıyordu.

Altun haberin; “Terör örgütlerinin amacıyla paralel olarak, Altun’un güvenlik duygusunu zayıflatmak, korku ve endişeye sevk etmek, saldırı ve tehlikeye açık hale getirmek amacını taşıdığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık haberi “basın suçları” kapsamında değil, “terör suçları” kapsamında değerlendirdi; dört gazeteci hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Altun haberle ilgili şikayetine yer verilen haberler hakkında da şikayetçi oldu. Dört gazeteciye toplamda 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Yine Altun’un şikayeti üzerine Basın İlan Kurumu, 13 Mayıs 2020’de Cumhuriyet Gazetesi’nin 35 günlük resmi ilan ve reklam hakkını kesti.