Hazine ve Maliye Kayyumu

Beklenen oldu ve Nureddin Nebati, sonunda Hazine ve Maliye Bakanı olarak atandı. Berat Albayrak'ın arkadaşı Nebati, 2018'dan beri Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığı görevindeydi.

Albayrak'ın 'affını' istemesinden sonra ekibi dağıtılırken, Nebati koltuğu korumuştu. Lütfü Elvan, Erdoğan'la faizde anlaşamayınca Nebati'ye gün doğdu.

Erdoğan'ın birinci tercihi değildi, Nebati.

İlkin Prof. Erişah Arıcan'a teklif götürüldü. Marmara Üniversitesi'nde Albayrak'ın ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun tez danışmanı olan Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi Arıcan, teklifi geri çevirdi.

Son aşamada Nebati seçildi.

Ekonomi eğitimi olmayan Maliye Bakanı

AK Parti, bu tercihiyle bir daha ilke imza attı! Çünkü Nebati, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ekonomi eğitimi almayan tek Hazine ve Maliye bakanı olabilir.

Siyaset Bilim'ci Nebati'nin doktorası şöyle:

"AK Parti Teşkilatlarının Demokratik Değerlere Bakışı Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz: Milli Görüş'ten Muhafazakar Demokrasi'ye."

Nebati, anketten hareketle AK Partililerin dini değerlerde Saadet Partililere kıyasla ılımlı olduğunu savunuyor. Sanki bu tespit için ankete ve teze ihtiyaç var.

Güreşçiden banka yöneticisi olursa

Nebati'yi savunanlar şu vasıflarına dikkat çekiyor:

İş dünyasından geliyor; tekstilci.

MÜSİAD üyesi.

Güreşçi Hamza Yerlikaya'nın Vakıf Bank'ın Yönetim Kurulu üyesi olduğu Türkiye'de, Nebati'nin Hazine ve Maliye Bakanı olmasına şaşmamak gerekir.

İkisi de partiden.

İkisinin de seçilmesi liyakatten değil, sadakatten.

Nebati için, 'Hazine ve Maliye Kayyumu' dersek, hata etmiş olmayız. Zira Erdoğan'ın bilimsel temele dayanmayan ve hiçbir muteber iktisatçının hak vermediği "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" varsayımını uygulamak için yeğlendi, Nebati.

Bu işin kitabını Erdoğan yazdı zaten.

Nasıl Adam Smith'in görünmez el, Karl Marx'ın artı-değer teorisi varsa Erdoğan'ın da "Nass ortada olduğuna göre, sana bana ne oluyor?" teorisi var.

Nebati, o kitabı hafız gibi ezber ettiği, tecvidli ve kıraatli okuduğu için koltuğa oturdu.

Tam bir vazife adamı.

Ümmet-i Nebati

Bu yüzdendir ki İlim Yayma Cemiyeti'nden İmam Hatip Mezunları Derneği'ne, Ensar Vakfı'ndan TÜGVA'ya dek bütün iktidar yanlısı kuruluşların üyesi.

Düne kadar Şanlıurfa ve İstanbul milletvekiliydi.

Bugün Hazine ve Maliye Bakanı.

Yarın Cumhurbaşkanı takdir ve tensip buyurursa şak diye Sağlık Bakanlığı'na atanır.

Ertesi gün tak diye Diyanet İşleri Başkanlığı'na...

Derken, ver elini Prag Büyükelçiliği.

Egemen Bağış'tan eksiği yok, fazlası var Nebati'nin.

Ümmet var arkasında bir kere.

Nebati, 2018 yılında Ümmetin Temsilcileri Vakfı'nı kurdu. Halen vakfın başkanlığını yürütüyor.

Yardımcılığını eşi Özlem, saymanlığı oğlu Muhammed Süleyman ve üyeliği kızı Emine Serra üstlendi. Çekirdek Nebati Ailesi, tüm ümmeti temsil ediyor. Ailenin diğer iki çocuğu, yaşları tutmadığı için henüz görev almamış. İslam Ümmeti'nin iki kritik eksiği var.

Vakıf kuruluş amacını, "Kudüs-ü Şerif ve mübarek Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için çalışmak" ve "İslam davasını hak ettiği yere taşımak" diye açıklıyor.

Belli ki Nebati, Türkiye'nin milli çıkarlarını altüst edecek radikal inanç ve düşüncelere sahip. Ümmeti kurtarırken, Türkiye'yi batıracak.

Düğme farkı

Ayrıca Nebati iktidarda yükselebilmek için gerek şartlardan birini daha yerine getirdi.

Vaktiyle Pensilvanya'ya gidip Gülen ile fotoğraf çektirdi. Poz verirken Gülen'in yanında durdu. Ceketinin iki düğmesini ilikledi.

"Böyle ölçü mü olur" diyeceksiniz.

Oldu.

Olmuşu var.

Mülke el koyar gibi 4.5 milyar dolar vergi cezası kesmek, meydanlarda "Parasını sen veriyorsun, at bunları" diye tehdit etmek, boykot çağrısı yapmak, gazeteci dövdürmek, bina basıp cam çerçeve indirtmek yetmemiş olmalı ki...

Aydın Doğan'a FETÖ ile gözdağı vermek için Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, 15 Aralık 2016 günü tutuklandı. Kanıt olarak, Muratoğlu'nun bir grup gazeteciyle gerçekleştirdikleri Pensilvanya ziyareti ve Gülen'le çektirdikleri fotoğraf gösterildi. Tutuklanma gerekçesi şöyle:

"2012'de ABD'ye İzmirli gazetecilerle giderek Pensilvanya'da Gülen ile görüştükleri, hatıra fotoğrafı dikkatlice incelendiğinde şüphelinin iki düğmesinin iliklenmiş vaziyette olduğu..."

Demek ki FETÖ'cü olmak için hukuken iki düğme iliklemek şartı aranıyordu.

Muratoğlu, 2012'de çektirdiği bu fotoğraftan ötürü cezaevine....

2013'te aynı pozu veren Nebati ise bakanlığa yürüdü.

Dün devir-teslim töreni yapıldı.

Nebati, "Rabbim kolaylaştır, zorlaştırma, hayırla sonuçlandır" diye dua etti.

İşimiz Allah'a kaldı.

"Bizi Pensilvanya'ya yaka paça götürdüler"

ekrem-erdem.jpg

Aralarında Nebati'nin de bulunduğu AK Partili ve CHP'li milletvekilleri Mart 2013'te THY sponsorluğunda ABD'ye gitti. Senato'da ve Temsilciler Meclisi'nde toplantı yapıldı. FETÖ'cü Rumi Forum'un yemeğine gidildi.

Bu arada, cezaevinde bulunan eski AK Parti İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, dönemin AK Parti Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem ve eski Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ile Nureddin Nebati, Pensilvanya'da Gülen'i ziyaret etti.

Bugün Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı olan Ekrem Erdem'i arayıp ziyareti sordum.

Pensilvanya'da çektirdiğiniz fotoğrafın hikayesi nedir?

Türkiye'nin ucuzluğundan başka bir şey değil İsmail Bey, geçin bunları. İnsanları bir fotoğraftan dolayı mahkum etmenin anlamı yok. İşe bakalım. Türkiye'ye hizmet edelim. Ki fotoğrafın merkezinde ben varım, bunlara takılmanın anlamı yok. Ömrümüz FETÖ'yle, FETÖ gibi yapılarla mücadeleyle geçti. Bunun kimse üzerinde durmuyor. Bir fotoğraf! Bunu da servis eden FETÖ'dür.

Kendi isteğinizle mi Pensilvanya'ya gittiniz, davet üzerine mi?

O kadar ısrarcı şekilde şey yaptılar ki. Hem ısrar ettiler, hem servis ettiler.

Ziyarette bir şey alıp veriyorsunuz, o nedir?

Karşılıklı hediyeleşme yaptık, o kadar. Ya İsmail Bey, geçin bunları. Fotoğrafı tetkik edene kadar ülkeye hizmet edelim ya. Nureddin Bey çekirdekten siyasetçi bir arkadaşımız. Çalışkandır, gayretlidir. İsabetli bir atama olmuştur. Tebrik ediyoruz.

Vazife gereği soruyorum; fotoğrafın hikayesi nedir?

ABD'ye davet ettiler, gittik. (Şimdi) içeride olan İzmir Milletvekili İlhan İşbilen de vardı. Israrlı şekilde, neredeyse bizi yaka paça ederek götüren adam da odur. İyi niyetle gidilmiş.

Resmi ziyaret miydi?

Devlet adına gidilmiş değil. Yurtdışına gittiğimizde bir çok davete icabette bulunuruz. CHP'liler de vardı. O zaman bu grubun CHP'lilere daha farklı yaklaştığını gördük.

CHP'liler Pensilvanya'ya sizinle beraber geldi mi?

Nasıl ifade edeyim, doğru bir şey söylemek açısından...

Geldiler mi, gelmediler mi?

Hep testten geçtiğimiz için iki şıktan birini şey yapıyorsunuz. Ben ABD'de FETÖ'nün organize ettiği bazı programlarda gördüm onları.

Sizinle beraber mi?

Evet.

Peki Pensilvanya'ya geldiler mi?

Beraber gitmedik.

Görüşmede ne söyledi, Gülen?

Çok fazla bir şey konuşmadık. Biraz da rahatsızdı.

Siz ne söylediniz?

"Bir soru" diyorsun, şey yapıyorsun. Teşekkür ederim. Söylemem gerekeni söyledim.

CHP'li Öğüt: Biz gitmedik

Geziye katılan eski CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'e "Fetullahçılarla buluşma oldu mu?" diye sordum. Öğüt, "Hayır. Bir kere Rumi Forum'a gittik. Fotoğraf çektiler. Tekil görüşme olmadı. Yararlı çalışma yaptıklarını anlattılar" dedi. Öğüt, AK Partililerin Pensilvanya ziyaretine ilişkin şu yanıtı verdi:

"Biz gitmedik. Teklif de olmadı. Onların gittiğini duyduk. Biz Temsilciler Meclisi ile görüştük. Başkanlık sistemini anlattık. Emperyalizmden söz ettik."

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi