Babacan: ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden izin alacak halimiz yok

Babacan: ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden izin alacak halimiz yok
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, söyleşisinin protestoyla iptal edildiği ODTÜ öğrencileriyle konuşmaya hazır olduğunu, bunun öğrenciler istediği zaman gerçekleşebileceğini söyledi. ODTÜ'nün kendi okulu olduğunu da belirten Babacan, “ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden izin alacak halimiz de yok. Kendi okulumuz" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün akşam Twitter’da açılan “Ali Babacan ve ODTÜ öğrencileri” adlı sohbet odasına katıldı. Babacan, binlerce kişinin dinleyici olduğu odada ODTÜ öğrencilerinin dün kampüste gerçekleştirdiği protestoyu değerlendirdi.

Babacan, “Geçmişi değerlendirirken bir dönemi tamamen siyah, bir başka dönemi tamamen beyaz olarak değerlendirmemek lazım. Artılarıyla eksileriyle mümkün olduğunca objektif değerlendirme yapmakta büyük fayda var" dedi.

Babacan şunları söyledi:

'ODTÜ programının nedeni fotoğraf çekimiydi'

“ODTÜ benim de okulum. Severek okudum. Her köşesinde anılarım var. ODTÜ’lü olmakla da gurur duyuyorum” diyen Babacan, ODTÜ’deki planlanan programının fotoğraf çekimi olduğunu söyledi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

ODTÜ’deki fotoğraf programından sonra genel merkezimizde sohbetimiz olacaktı. Vaktimiz çok kısıtlıydı. ODTÜ’de konuşuruz da hem vakit alır hem de gerginlik veya tatsız bir şey olur mu, olmaz mı diye tam emin olamadık. Vaktimiz olsa önemli değildi. Gerginlikle başlar; sonra sükûnetle bitirirdik konuşmamızı.

'ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden izin alacak halimiz yok'

ODTÜ bizim yerimiz. ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden izin alacak halimiz de yok. Kendi okulumuz. Başka bir zaman nasıl olsa uğrarız, fotoğraflarımızı çektiririz.

'Bizim kendimizi anlatacağımız çok imkân var, gençlerle eşit durumda değiliz'

Bizim kendimizi anlatacağımız çok ortam ve imkân var. Ama bazı gençlerimiz kendilerini ifade etmekte her zaman ortam bulamıyor. Kampüslerde kendini ifade etmek ihtiyaç. Çok eşit durumda değiliz. Onun için oradaki gençlerin tamamen fikir özgürlüğünü kullandığını düşünüyorum. Şiddete kaçmayacak şekilde yapılan protestolar ve yürüyüşler Anayasamızda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne çok açık hürriyet alanları. Hatta mevzuata göre izin alınmadan yapılması gerekiyor. Bu konularda çok rahat olmamız gerekiyor.

'Konuşturmamak, arzuladığımız özgür Türkiye’yi yansıtmıyor'

Herkesin birbirini dinlemeye istekli olması gerekiyor. Konuşturmamak, söz vermemek bizim arzuladığımız özgür Türkiye tablosunu yansıtmıyor. Ben hangi görüşten olursa olsun dinlemekten yanayım. Dinlemeden, öğrenmeden, sorunları iyi analiz etmeden çözüm üretmek mümkün değil. Herkes fikrini açık açık söylemeli. Konuşan Türkiye’den korkmamak lazım.

'Türkiye’nin başarılı olduğu alanlarda katkımız oldu'

Geçmişi değerlendirirken bir dönemi tamamen siyah, bir başka dönemi tamamen beyaz olarak değerlendirmemek lazım. Artılarıyla eksileriyle mümkün olduğunca objektif değerlendirme yapmakta büyük fayda var. Türkiye’nin zamanında başarılı olduğu alanlar oldu. Bunda benim ve arkadaşlarımın da az ya da çok katkısı oldu.

'Açık çek vereyim, konuşmaya hazır olurlarsa biz her zaman hazırız'

Ben hep özgürlüklerden yana oldum. Bugünkü olayları da öyle görüyorum. ‘Ali Babacan’ın konuşmasına karşı bir durum yoktu, gelseydi konuşabilirdi’ diyen arkadaşlar var. Türkiye Komünist Gençliği, Marksist Fikir Topluluğu gibi grupların el ilanları, duvara astığı afişler var. Arkadaşlar konuşmak istiyorlarsa konuşmaya her zaman hazırız. Genel merkezimiz olur, başka bir ortam olur. Ama onlar konuşmaya ve dinlemeye hazır olurlarsa her zaman hazırız. O konuda çok rahat olmaları gerektiğini söyleyeyim Açık çek vereyim. Konuşmaktan korkmamamız lazım.