CHP'nin asgari ücret teklifinde '128' şifresi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, partisinin 2023 asgari ücret teklifine ilişkin; “Hem yılın ilk 6 ayında eksik verilen zam hem de bu yılın ikinci yarısında şimdiye kadar enflasyon karşısında asgari ücretlinin kaybı hem de yıl sonunda enflasyon beklentisiyle son çeyrek büyüme dikkate alındığında partimiz adına 2023 yılı asgari ücret teklifimiz en az 10.128 TL olmalıdır” dedi. Ağbaba, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

Merkez Bankası’nın araştırmalarına göre Türkiye’de asgari ücretle ve asgari ücret civarında çalışanların oranı yüzde 50. Bir de bizi kıskandığı söylenen Avrupa ülkelerine bakalım. Tüm çalışanlar içinde Avrupa Birliği’nde ortalama asgari ücretliler yüzde 9.
Bir tabloyu sizlerin dikkatine sunmak istiyorum. Burada Hollanda, Belçika, Almanya var; Hollanda yüzde 3, Fransa’da yüzde 8, Litvanya’da yüzde 13, Türkiye’de bu rakamlara rağmen tam yüzde 50 oranında tüm çalışanlar için asgari ücretlimiz mevcut. Bu Türkiye için ve 20 yıldır ülkeyi yönetenler için bir utanç vesikasıdır. Maalesef bu konuda Türkiye’yi Avrupa lideri yaptılar.

'Macaristan'da bile asgari ücret 503 euro'

Büyük bir yalanla karşı karşıyayız. Televizyonlara çıkıyor AKP sözcüleri, genel başkan yardımcıları, ne diyorlar; ‘Avrupa bizi kıskanıyor, Fransa’da insanlar açlıktan kırılıyor’ diyor. Görmesek bilmesek bunu bize yutturacak. Almanya’da 1.744 euro, Fransa’da 1.645 euro, komşu Yunanistan’da 831 euro, çok sevdiği kankası Orban’ın yönettiği Macaristan’da 503 euro, biz de ise brüt asgari ücret 374 euro. Biz burada lider değiliz, bizden daha düşük asgari ücret veren iki ülke daha var; birisi 363 euro ile Bulgaristan, bir diğeri 268 euro ile Arnavutluk. Türkiye, Avrupa’nın hatta neredeyse dünyanın ucuz iş gücü deposu olmuş, Almanı, Fransızı, Belçikalısı, Macarı bizi niye kıskansın?
Asgari ücretlinin en çok harcadığı kalem gıda harcamaları. Gıda enflasyonunda durumumuz ne? TÜİK rakamlarına göre Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu yüzde 102. Geçtiğimiz yıl bir çalışanın yaptığı 100 TL’lik gıda harcaması bu yıl tam 202 TL’ye mal olmakta. Geçtiğimiz yıl asgari ücretli ya da bir çalışan 100 TL’ye aldığı bir ürünü ya da gıdayı bugün 202 TL’ye almakta. İktidara sorarsanız fakirleşme yok zenginleşme var ama herkes biliyor ki bu zenginleşme sadece saray ve çevresinde var.
Türkiye’de şimdi bir video çekmişler, sürekli kampanya yapıyorlar, ‘Efendim enflasyon düşecek, ocakta düşecek’ diyorlar. Enflasyon düşecek, baz etkisiyle bu doğru ama herkes bilsin ki gıda ürünlerinde ya da harcama yaptığınız ürünlerde fiyat düşmeyecek, ekmek düşmeyecek, peynirin, sütün, suyun fiyatı düşmeyecek artmaya devam edecek. Sadece yaptıkları şey bu artışların artış hızını biraz daha azaltmak.

'Enflasyonun artmasının sebebi AKP'

TÜİK verilerine göre gıda artışlarına bakın; taze süt fiyatlarındaki yıllık artık yüzde 162, pirinçte yüzde 144, patateste yüzde 131, peynirde yüzde 129, sebze fiyatlarında yüzde 106, dana etinde yüzde 89, ekmekte yüzde 85. Bu TÜİK rakamlarına göre düzenlenmiş bir tablo. Her zamanki gibi yeni bir düşman yarattılar. Kim o? Üç harfliler. Bu üç harflilerin anası da babası da AKP’dir, bu üç harfliler AKP’nin çocuğudur. Kurucuları çoğu senin eski bakanın, milletvekilin, partilin şimdi gıda fiyatlarının artışındaki sorumlu olarak kim gösteriyorlar üç harflileri. Doğru, enflasyonun artmasının sebebi üç harfliler ama üç harflinin ismini ben size söyleyeyim; AKP.
Hangi vicdan sahibi iktidar, işçisine, emekçisine büyümeden pay vermez? Asgari ücret adı üstünde minimum ücrettir ve maalesef Türkiye’de olağan ücret olmuş durumdadır. Asgari ücret açlık ve yoksulluk ücreti değildir. İktidar asgari ücreti bir lütuf olarak sunamaz. Diyorlar ki; "Açlık sınırı araştırması bilimsel değil." Sen bir araştırma yapmışsın ankette işçinin beklentisi 7.636 TL, işverenin beklentisi 7.050 TL, sen hangi bilimsel veriye göre yaptın bunu? Hangi işçiye sordun, saraydakilere mi sordun, AKP Gençlik Kolları’na mı sordun? Ya da bakanlıkta çift maaş verdiğin danışmanlara mı sordun?
2022 yılında başında 4235 lira olan asgari ücret temmuz ayında 5500 TL oldu, temmuzda enflasyon 6 aylık yüzde 42,5. Yapılan zam yüzde 29,32, arada verilmeyen fark yüzde 13. Yine temmuzdan kasıma 5 aylık enflasyon TÜİK rakamlarına göre yüzde 14, 13 artı 14 yüzde 27 yapar. Öncelikle 5.500 TL’nin üzerine yüzde 27 verilerek bu kayıp telafi edilmelidir. Bu da 6.985 TL yapar. Yıl sonu Merkez Bankası enflasyon hedefi kaç yüzde 68. Yüzde 68’den yüzde 27’yi düşelim, bir de yüzde 3,9 büyüme de var. Eder yüzde 45. Hem yılın ilk 6 ayında eksik verilen zam hem de bu yılın ikinci yarısında şimdiye kadar enflasyon karşısında asgari ücretlinin kaybı hem de yıl sonunda enflasyon beklentisiyle son çeyrek büyüme dikkate alındığında partimiz adına 2023 yılı asgari ücret teklifimiz en az 10.128 TL olmalıdır.
Ayrıca vergi dilimleri yeniden düzenlenmeli, ücretlilerin ağır vergi yükü altında ezilmemelidir. İşverenlerimiz de bu süreç içinde desteklenmeli işverenlere verilen yüzde 5’lik SGK prim desteği en az yüzde 10’a yükseltilmelidir ve asgari ücretliye yansıtılmalıdır.
TÜİK tarafından yıllık enflasyon verileri önümüzdeki günlerde açıklanacak. Yılın ikinci yarısındaki enflasyon artışı yüzde 18 olacaktır. Bu ne demektir? Bunca fiyat artışlarına, her gün gelen zamlara rağmen milyonlarca memuru, emekliye sadece yüzde 18 zam verilmesi demektir. Emekli ve memuru bir kez daha açlığa terk etmek demektir.
Türkiye’de hükümet 20 yılın sonunda oyları görünce çözmedikleri ya da kendi yarattıkları birçok sorunu çözmeye çalışıyor. Bunların başında Genel Başkanımızın ifade ettiği sözleşmeli memurlar…Bir sorun çözülüyor bir sorun yaratılıyor maalesef. Yeni mağduriyetler var. Çalışanlar arasında iş barışı ve huzur bozuldu. Binlerce sözleşmeli personel kadro kapsamı dışında tutuldu, askeri personel, Meclis danışmanları, Sağlık Bakanlığı yöneticileri kadro kapsamı dışında tutuldu.
KİT ve kamu kurumlarındaki taşeron meselesi hâlâ çözülmüş değil. Partimiz bu konuyla ilgili çok çaba sarf etmekte. Bugün bir müjdeyi sizinle paylaşmak istiyorum; Devlet Demiryolları ve şeker fabrikalarındaki geçici işçilerin kadro sorunun çözüleceğini dün bakan söz verdi, Meclis tutanaklarına geçirdik, buradan hayırlı olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz.
EYT meselesi hükümetin kendi keyfiyle, lütfuyla yapmış olduğu bir şey değildir. Bu tamamen EYT derneklerinin yapmış olduğu eylemler, CHP’nin hiç durmadan gündeme getirmesi, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu sürekli gündemde tutması neticesinde çözemeyiz dedikleri sorunu çözeceklerini ifade ettiler. Bakan Bilgin dedi ki; ‘Prim gün sayısı, hizmet yılı şartlarını yerine getiren herkes emekli olacak’ dedi. Yani 9 Eylül 1999 öncesindeki emekli koşulları tutan herkes emekli edilecek dedi, bu şartları ilk aşamada sağlayan 1,5 milyon insan var dedi, bütün çalışmalarımız hazır dedi, şimdi ipe un seriyor.

'EYT’lilerin hayalleriyle alay etmeyin'

Sevgili EYT’liler kalkın ayağa, hükümetin sizin ayağa kalkmanız sonucunda bu noktaya geldi, eğer siz ayağa kalkmazsanız yeniden bir yaş şartı getirmeyi hedeflemekteler. Yaş şartı, 48-50, 50-52 tartışılıyor. Adı üzerinde vicdansızlar emeklilikte yaşa takılanlar, yeni yaş şartı getirince ne olacak? Böyle bir vicdansızlık olmaz. EYT’lilerin hayalleriyle alay etmeyin.