ABD Başkanı Joe Biden, bugün iş insanları ve işçi temsilcileriyle yaptığı çevrimiçi toplantıda kongreye 430 milyar dolarlık “enflasyonu azaltma yasası”nı onaylama çağrısında bulundu. Tasarı, enerji ve iklim girişimlerine 369 milyar dolar ve devlet tarafından finanse edilen sağlık hizmetlerine 64 milyar dolar harcamayı öngörüyor. Biden yönetimi ayrıca yasanın yüzde 15’lik bir asgari kurumlar vergisi uygulayarak hükümet gelirlerini 313 milyar dolar artıracağını düşünüyor. Biden, etkinlik sırasında paketi tanıttıktan sonra, “Kongreye mesajım şudur: Amerikan halkını dinleyin” diyerek, şu çağrıda bulundu:

“Bu yasa, enflasyonu düşürmek, açığı azaltmaya devam etmek, sağlık bakım maliyetlerini azaltmak, iklim kriziyle mücadele etmek ve Amerika’nın enerji güvenliğini desteklemek, işçi sınıfı ve orta sınıf ailelerin karşı karşıya olduğu yükleri azaltmak için elinize geçen bir fırsat.”

Biden, tasarının ekonomi üzerindeki enflasyonist baskıyı azaltacağını ve en büyük şirketlerin adil paylarını ödemesini sağlayarak “vergi yasasında adaleti geri getireceğini” söyledi. Biden ayrıca tasarıda iklim krizi ile ilgili alınacak önlemlerin enerji faturalarını yılda ortalama 500 dolar düşürmeyi hedeflediğini belirtti. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da yaptığı konuşmada, söz konusu tasarının “ülke tarihinde iklim değişikli için yapılan en büyük yatırım” olduğunu belirtti.

Beyaz Saray’ın desteklediği yasa, sağlık bakım maliyetlerini düşürmeyi, iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi ve ABD vergi kanununu revize etmeyi amaçlıyor. Yasa enerji güvenliği, iklim değişikliğinin azaltılması ve sağlık hizmetlerine 400 milyar dolardan fazla yatırım yapılmasını öneriyor. Ayrıca, ilaç fiyat reformu ile federal hükümetin yılda 288 milyar dolar tasarruf sağlaması öngörülüyor.

Enflasyon yüzde 9.1’le 40 yılın rekor düzeyinde

ABD enflasyonu haziran ayında yüzde 9.1’e ulaşmıştı. Bu rakam 40 yıldan fazla bir süredir görülen en yüksek yıllık enflasyon olarak kayda geçti. Diğer yandan yüksek enflasyon nedeniyle ABD Merkez Bankası (Fed), yılın başından bu yana politika faizlerini artırmaya başlamıştı. Buna ekonomideki diğer problemler de eklenince ABD ekonomisi art arda iki çeyrekte de daralarak resesyona girmişti.