Tiyatroda Bahar Ödülleri

Tiyatronun emekçileri için de seyircileri için de uzun ve yorucu bir sezon bitmeye yaklaşa dursun, tiyatroya ilişkin ödüller ya da adaylıklar da açıklanmaya, törenler yapılmaya başlandı bile. Adeta sağanak ödül yağışı var. Daha önce ödül törenlerine ilişkin uzunca bir yazı paylaşmıştım siz sevgili okurlarımla. Arşiv taramasıyla uğraşıp yorulmayın diye şuracığa o yazımın linkini bırakıp devam ediyorum haftamıza.

Direklerarası Seyirci Ödülleri (DASÖ) ile başlayayım isterim. Direklerarası Seyircileri’ne sivil bir tiyatro inisiyatifi diyebiliriz. Zaten onlar da kendilerine ‘‘Türkiye’nin ilk ve tek seyirci örgütlenmesi” diyorlar. 2000-2001 sezonundan günümüze DASÖ, Beğenisi değerlendirme kriteri ile ödüller veriyorlar. Farklı şehirlerde ayrı ayrı değerlendirmeler yapan ekiplere sahipler. İstanbul için geçtiğimiz ayın sonunda 24 Kez ödüller sahiplerine ulaştırıldı. Listede çok kategori var, ödül alan tüm oyuncu ve ekipleri kutluyor ve buraya kazananları merak eden okurlarım için link bırakıyorum.

Direklerarası “İstanbul Tiyatrolarının” Ödülleri

Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri de bu yıl 25 Kez sahiplerini bulacak. Çok sayıda dalda adaylarını belirleyen ve ilan eden grup haziranın ilk haftası ödül töreni gecesinde ödülleri takdim edecek. 2022-2024 olarak iki sezonu kapsayan adaylık listesi oldukça uzun. Tüm adaylara başarılar dileyip, özel ödül sahiplerine tebriklerimi sunuyorum. Gene izninizle link bırakıp diğer ödüllerle devam ediyorum.

Sadri Alışık Ödülleri

Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri Baba Sahne’de yapılan törenle kazananlara verildi. 4 kategoride ödüller sahiplerine ulaştırıldı. 10 Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödüllerinin isimleri ise 20 dalda belli oldu ve ödül töreni 27 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek. Bu yıl 8.incisi düzenlenen Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri de sahiplerine ulaşan ödüllerden. Bu uzun listede adı geçen tüm tiyatro sanatçılarına, emekçilerine ve akademisyenlerine tebriklerimi sunuyorum. Ülkemizin uzun soluklu tiyatro ödüllerinden olan Afife Tiyatro Ödülleri ise adaylarını yarın yapılacak basın toplantısı ile duyurulacak. Kazananlar ise 11 Haziran tarihinde, 26 Afife Tiyatro Ödülleri töreninde heykelciklerine kavuşacaklar.

Bir başka ödül de 28 Bedia Muvahhid Ödül’ü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (İBBŞT) ve Türk Kadınlar Birliği’nin İstanbul Şubesi tarafından Cumhuriyet’in öncü ve simge kadın oyuncularından Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla verdiği bu ödül, tiyatro sezonunda İstanbul’da sahnelenen oyunlarda rol alan genç kuşak kadın oyuncu ya da oyunculara veriliyor. İBBŞT bu sene 38.sini gerçekleştirdiği Genç Günler etkinliğinin içinde bu ödülü takdim etti. Bu arada yeri gelmişken Genç Günler’in programı çok zengin, atölyeler, söyleşiler ve oyunlarla dopdolu. Üstelik sihirli kelime de ‘‘ücretsiz’’ katılma şansınızın olması. Sadece yoğun talepler nedeniyle yığılmaların önüne geçmek için önceden internet üzerinden rezervasyonlarınızı tamamlamanız gerekiyor. Genç Günlerin bu yıl teması ‘‘Dünya İçin Barış’’. Dikkatli okurlarım hatırlayacaktır, Dünya Tiyatro Günü için Jon Foss’un yazdığı 2024 yılı uluslararası bildirisinin de başlığı ‘‘Sanat Barıştır’’ dı. Yani savaşları siyaset(çi)ler çıkartırken toplumsal yaraları onarmak sanat(çı)lara düşüyor. Genç Günler’in programına https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul linkinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Son olarak bu kadar çok ödül isminden bahsedince kendime şu soruyu sormadan edemiyorum. Bu kadar çok sayıda ve benzer kategorilerde ödüller, bir süre sonra anlam yitimine, değer kaybına sebep oluyor mudur acaba? Ülkemiz şartlarında tiyatro yapmak için yola çıkan herkes ödüllerin en büyüğüne baştan sahip benim gönlümde. Dört yandan kuşatılmış hayatlarımızda bize nefes aldıran tiyatro sanatı var olsun. Oscar’ın bile birçok yönüyle tartışmalı olduğu bir dünyadayız artık. Sanırım hala en büyük ödül seyirci alkışı ve insanca yaşam hakkı. Yeni yaklaşım her şeyin sayısını arttırarak kalitesini ve değerini azaltmak ya oradan düştü aklıma bu soru galiba; ‘‘Ne üniversiteler gördüm içinde hocası yoktu, ne tıp fakülteleri gördüm, hastanesi yoktu, ne doçentler gördüm jürileri/dosyaları boştu…’’ herkese iyi pazarlar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytun Aktan Arşivi