İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu seçimle ilgili açıklamalarda bulundu!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu seçimle ilgili açıklamalarda bulundu!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

İstanbullu hazır, mutlu, beklentileri yüksek. Bu bizim de motivasyonumuzu artırıyor.

Bu sürecin artık hızlıca bitmesi ve normalleşmesi lazım.

Bizim herkes gözümüzün önünde ve herkesi mutlu etme konusunda bir anlayışımız var. Her şeyimizle buna hazırız.

Benim bir huyum var, bir vatandaşımın bile anlamı olmaksızın benden gözü kayıyorsa "acaba neden" diye soruyorum. Bu süreçte birtakım şahsi kırgınlıklar yaşanmış olabilir. Bundan etkilenmiştir diye üzülüyorum.

İlla insanların birbirini oy için ikna etmeleri gerekmiyor. İnsanların konuşması gerekiyor. İlla aynı kararı vermesi gerekmiyor, öyle bir dünya yok zaten. Demokrasi o kadar önemli ve değerli ki, insanlar için su gibi hava gibi. Mutluluğun önemli bir kaynağı. Biz bunu talep ediyoruz. İddiamdır bu kentin gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım. Birçok şeyin çözümü orada yatıyor.

Bir kenti yönetirken, size oy vermeyen insanlarla ısrarla diyalog kurmanız, onları sürece katmak, şeffaf olmak, kentin sorunlarını çözüyor.

Rakibime oy vermiş her seçmenin yeri benim başımın üstü. Hiçbir seçmenin diğerinden farkı yok.

Benim bildiğim tek hırsızlık var, gönül hırsızlığı yaparım. Gönüllerinizi çalmaya geliyorum. Bu hiç zor değil çünkü kimseye önyargım yok.

İBB'nin çalışanlarına birkaç şey söylemek istiyorum. Çalışan memnuniyeti bir kurum için en önemli şeylerden biridir. Hele ki böyle büyük bir şehre hizmet ediyorsanız, kendini adaması çok önemlidir. Hiçbir çalışanımın kendini bana adamasını hiç istemedim, istemeyeceğim de. Siyasiler oyla gelir gider, bugün var yarın yoktur. İBB çalışanları kalıcıdır. Onlar kalıcı unsurlarıdır. Ben alın terine, emeğe önem veririm. Ben insan kaynakları master'ı yaptım. Bununla da övünüyorum.

İBB'de çalışan herkes, yaşamına, koşullarına bakmaksızın çalışan herkesin yeri başımın üstüdür. Ben onlara hükmetmeye gelmiyorum. Ben onlarla ortak çalışmaya geliyorum. Gönüllerini ferah tutsunlar. Benim gönlümün sıcaklığını fark edince, benimle çalışmaktan mutluluk duyacaklar. Fark edecekler adamcılıktan, partizanlıktan yorulmuşlardır.

Herkesin sosyal ve sendikal haklarını koruyacağım.

Vaadimizdir, en düşük ücret 2200 lira olacak. 

Yol arkadaşlığım onların anılarında hep çok güzel bir yol arkadaşlığı olarak kalacak.

Kimseyi zoraki mitinge yollamayacağım.

Kadın çalışanlara 8 Mart'ta kendi belediyemde izin verdim burada da vereceğim.

Birçok kanayan yaraya dokunan konuları da toplu iş sözleşmelerine koyacağım.

Binali Yıldırım'ın bir sözüne çok üzüldüm. "Türk milletinin sinirlerini bozmayın" dedi. Farkında değil ben insanların yüzünü gülümsettim.

Biz kimsenin sinirini bozmayız, sinirlerini bozanlarla mücadele ederiz.

Keşke sabaha kadar bu milletin sinirlerini bozan Anadolu Ajansı'na tek bir kelime söyleseydiniz.

Kabine üyeleriyle, sayın bakanlarla siz niye toplantı yaparsınız?

Geçmişte bu ülkeye hizmetler yapmış olabilirsiniz ama bitti hatırlatırım size. Siz İstanbul'a aday oldunuz ve bitti. Size istirhamım lütfen yetkilerinizi kullanırken dikkatli olunuz.

Genel Başkan Yardımcısı, bu ülkenin en şaibeli seçimi, diye bu seçimi tanımlıyor. Ne acı! Bir iktidarın üyesi, bütün kurulları atayan, sistemi yöneten bir partinin genel başkan yardımcısının bunu söylemesi kadar trajikomik bir şey olamaz.

Sayın Yıldırım'ın bu konulara dikkatini çevirmesini ve özellikle bu hususlarla ilgili açıklama yapmasını bekliyorum.

Takmışlar, "Kendini belediye başkanı diye tanımladı...", bu sürece dair yorumlar yapıyorlar. Sayın Yıldırım, çok özür diliyorum ama; 3 bin oy ile kazandığınızı topluma o gece ilk açıklayan sizsiniz, yapmayın! Biz sabırla bekledik.

Başka var mıdır bir gecede 15 basın toplantısı yapan diye arkadaşlarıma sordum Guinnes Rekorlar Kitabına bakın dedim. Belediye başkanı olmadan rekorları kırmak istiyorum.

Her yere afiş astınız ve bugün diyorsunuz ki "25 belediye kazandık, kutlayamaz mıyız". Keşke her ilçeye, ki onlarla artık ben çalışacağım, kendinizin değil onların fotoğraflarını assaydınız.

Ata'mın huzurunda yazdığım "İBB Başkanı" yazısı... Benim tek dayanağım, YSK sitesinde yazan verilerdir.

1 oyla bile seçimi kazanmanın önemini biliyoruz. Bizim 20 bin oyu aşan farkımızı küçümsüyorsunuz ama 3 bin oyla kazandığınızı ilan etmeyi biliyorsunuz.

Süreç uzuyor. Haktan, hukuktan yanayız. Anayasal uygulamalardan, YSK'nın uygulamalarından yanayız. Yoğun çalıştıklarını da biliyoruz sürecin uzamaması için. Lütfen süreci toparlayınız artık. Biz demiyoruz ki bizi de 2014'te itirazlar sürerken pat diye açıklayın demiyoruz.

Somut olan her itiraz hakkına saygı duyarız ama soyut itirazlar doğru değildir. Öyle bir derin kuyuya döner ki, içine girer çıkamazsınız.

Biz bu şehrin 16 milyon insanının iradesine saygı duyan, onların kararı ve iradesi dışında hiçbir karar ve kutlamanın önemi olmadığına inanan insanlarız.

Benim tek duyduğum tebrik, sayın Cumhurbaşkanı'na gelen resmi tebrikler. Bana gelen bir tebrik yoktur.

Sürecin toparlanmak üzere olduğunu görüyorum.

Her şey kontrolümüz altında.

Bu kente çok iyi hizmetler yapacağımı hissediyorum. 7/24 çalışmak derken, bunu seçim işlerine harcamak için dememiştim. Bir an önce İstanbul'un sokaklarına açılmak istiyorum.

İstirham ediyorum, bu süreç bir an önce toparlansın.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu sürece bir an önce katkı sunmalıdır. Bu katkıyı sunarlarsa, bir yanda Sayın Cumhurbaşkanı aldığı yetkiyle 2023'ün sonuna kadar ekonomiyle daha yakından ilgilenme fırsatı bulacaktır. Biz bir hizmet yarışı yapalım, ülke normalleşsin, bilimi gelişmeyi üretmeyi konuşalım. Tarımı, sanayiyi konuşalım. Güzel kentleşmeyi konuşalım. Yeşil alanları konuşalım...

Maçlarda bile daha keyifli izleyeceğiz. Ayrışmalar bir kenara atılacak. Yaşatacağız bunu bu ülkeye. Sayın Cumhurbaşkanı lütfen bu sürece katkı sunun. İstirham ediyoruz. Bu katkının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

Her ilçedeki sayımlarla ilgili anlık raporları alıyoruz. Daha önce pek de uygulamada olmayan geçersiz oyların tekrar açılıp sayılmasıyla ilgili bir süreç söz konusu. Çok yakın sonuçlar çıkıyor. Bize 10, karşı tarafa 7 oy çıkıyor gibi... Günün sonunda neticeye tesir edecek bir duruma sahip değil.

Sonucu belirlenmiş sayılar YSK sayfasına giriyor, oradan da görme şansınız var. Farkındaysanız İstanbul'u yönetme anlayışıyla konuşmamın sebebi de bu. Ben bir oyun karşıya ya da bana geçmesini istemiyorum. 2019 yılında Türkiye'deki seçim sisteminin bu şekilde tartışılması bile saçma.

Hükümet yetkilileri, YSK üyeleri bir araya gelsin. Bitirelim artık şu seçimlere olan güvensizliği.

(Bahçeli'nin yerel yönetim sisteminde değişiklik isteği üzerine) Elbette Sayın Bahçeli'nin fikirleri değerlidir ama benim talebim şu anki sürece katkı sunmasıdır.

Etiketler :