Yürüyüş:
Ömrünüzü uzatır. Bir “alışkanlık” haline getirilerek her gün düzenli yapılan yürüyüşle ömrünüze ömür katmanız ve yaşlanmayı geciktirmeniz mümkün. Yapılan araştırmalar haftada yaklaşık 20-25 kilometre yürüyen insanların, yürüyüş yapmayanlara göre daha uzun yaşadıklarını kanıtlamıştır.
Kalbinizi ve akciğerlerinizi korur. Kısa ve hızlı yürüyüşler yapmak kalp ve akciğer sağlığınızı korumanız için en iyi yoldur. Her gün 20-25 dakika yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin.
Stresinizi azaltır. Yürüyüş yapmak strese de birebir. Yürüyüş yaparken kan basıncınız düzene girer, mutluluk hormonu olan endorfin salgılarsınız ve kendinizi rahatlamış hissedersiniz.
Kilo kontrolünde etkilidir. Düzenli ve ritmik olarak yapılan yürüyüş, zayıflamaya ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Her gün 20 dakika yürüyüş yaparak fazla yağlarınızı yakmanız ve yılda 7 kilo vermeniz mümkün. Ama tabii ki bu süreçte yediklerinize dikkat etmeli ve kalori kontrolünü de sağlamalısınız. Sadece bir paket jelibonu eritmeniz için bile futbol sahası kadar alanı yürümeniz gerektiğini unutmayın ve elinizi şeker tabağına daldırmadan önce bir kez daha düşünün.

Ancak yürüyüş şekliniz önemlidir...

Yürüyüş yaparken vücudunuzun duruşuna önem vermelisiniz. Geriye ya da öne doğru kavis yapmadan dimdik yürümelisiniz; bu vücudunuzun her bölgesinin yürüyüşe eşit şekilde eşlik etmesini sağlar. Kollar da önemli, çünkü yürüyüş sırasında gücünüzü artırmak ve ayak hareketlerinizi dengelemek kolların görevi. Kolları sallamak 5-10 kalori yakmanızı da sağlar. Elleriniz de yumruk şeklinde sıkılmamalı ki, kan akışınız düzenli olsun. Ayakların ve kolların çapraz olarak net açılarla sallanması, sağlıklı bir yürüyüşün olmazsa olmazı.
Omurga, postüral destek ve stabilite için tamamen gövde kaslarına dayanır, ancak bu kasların aynı zamanda solunum ve iletişim işlevleri de vardır. Vücut nefes aldıkça karın kaslarının aktivitesinin azalması doğaldır. Bu, konuşurken yapılan solunum duraklamasının karın kaslarının postüral ve solunum fonksiyonları arasında potansiyel bir çatışma oluşturduğu anlamına gelir. Sırt sağlığı uzmanlarına göre yürürken ayaklarımız yere değdiğinde vücudumuz doğal olarak nefes verir. Bu, omurganın stabilize edilmesine ve her adımın etkisinden korunmasına yardımcı olur. Ancak yakın zamanda yapılan bir araştırma, yürürken konuşmanın bu düzeni bozabileceğini ve bunun da yaralanmalara kapı açabileceğini gösterdi; bu durum, halihazırda sırt problemi yaşayanlar için büyük ilgi görüyor.

Ne yapalım? Dışarıda yürürken cep telefonunuzu evde bırakın ve bir partnerle yürüyorsanız bunun yerine esneyerek konuşmayı tercih edin.