Kimi çocuk ele avuca sığmaz…

Kimi çok düzenlidir ve bir türlü çalışmaya dahi başlayamayabilir…

Kimi bir romantiktir ve küçük dokunuşlar onun çalışma isteğini arttırılır …

Kimi ise kuru kuru bir aferinle yetinmez, her şeyin detayını merak eder …

Siz de kendinizin ya da çocuğunuzun rengini öğrenin hayatı kolaylaştırın

Çocuğumu tanıyorum …

Ergenlik süreci de devreye girdiğinde çocukları ve gençleri anlamanın yollarını aramak, ebeveynleri rahatlatır. “Benim çocuğum okumuyor” “Benim çocuğum oturarak doğru düzgün ders çalışmıyor” “Benim çocuğum dikkatini veremiyor” “Benim çocuğumun çok düzenli ve asla karışmamıza izin vermiyor” yıllardır anne babaların en büyük şikayetidir.

Peki “benim çocuğum benden farklı” demeye ve onu anlamaya çalışmaya ne dersiniz?

Bunun için yıllardır uzmanlar farklı öğrenme şekilleri, çocukları ve hatta kendimizi anlama yolları üzerine çalışıyor. Uzmanlar farklılıkları renklerle ifade etmiş. Çocukları anlamak ve hatta okul hayatına da destek olmak için bazı formülleri incelemek hem sizi hem de çocuğunuzu rahatlatacaktır.

Bu yöntem aslında Don Lowry'nin 1978'de geliştirdiği True Colours kişilik profilleme sistemine dayanmaktadır.

“Benim çocuğumun rengi nedir?”

Renkler kişilik profili çıkarma sistemi, herkesin kişiliğinin derecelere göre mavi, turuncu, yeşil ve sarının birleşimi olduğu teorisine dayanır. Ancak yıllar geçtikçe, uyaranlar değiştikçe özellikle çocukları anlamak için farklılaştırılmış eğitimlere de ihtiyaç duyulmuştur.

Çocuğum sınırları zorluyor …

Ele avuca sığmayan bir çocuğunuz mu var? Ne deseniz olmuyor ya da bir türlü düzen tutturamıyor, istediği başarıyı elde edemiyor mu? Önce çocuğunuzu yakından tanıyın ve ardından onunla neler yapabileceğinizi keşfedin. Hem sizi hem de çocuğunuzu rahatlatacak önerilerimiz başlıyor.

“Eğitimciler onlara turuncu diyor”

Son yıllarda yapılan çalışmalarda eğitimciler az sonra özelliklerini yazdığımız çocukları turuncu renk ile ifade ediyor. Her çocuğun bir rengi var ve turuncular okul yaşamında ve ülkemizdeki sınav sisteminde en çok zorlanan çocuklar arasında yer alıyor.

“Sınırları Zorlamayı Çok Seviyor!”

Çocuğunuz için bir çalışma planı yaptınız, masasını düzenlediniz, kaynak kitapları aldınız hatta ne yiyeceğine bile karar verdiniz. Tek iş kaldı o da turuncu bir çocuğun ders çalışması… Ama işler istediğiniz gibi gitmiyor olabilir.

Problem çözmede kalem kullanmadan, ödevini alıp koltukta yapmaya başlayabilir. Kitaptan okumak ona sıkıcı gelip sizin okumanızı bekleyebilir ve o ortalıkla dolaşabilir. Hatta o güzelim test kitaplarındaki etkinliklerin sadece en beğendiklerini yapabilir. Ciddi ciddi çalışması gerekirken şakalar yapar, eğlenmek ister kıpır kıpırdır…

Şimdi çocuğunuzun davranışlarını bir düşünün. Burada bahsedilenler onu karşılıyor mu?

Çocuğum;

• Ani hareketler yapar.

• Çabuk sıkılır.

• Aletler ve görsellerle çalışmak ister.

• “Böyle yapsam ne olacak?” tavrı vardır.

• Katılık ve otoriteye karşı gelir. Benim söylediklerimi planı, programı reddeder.

• Yenilgilerden etkilenmez kendine güvenir ama harekete geçmesi zordur.

• Spontan çalışmaları tercih eder. Anlık yaşar.

• İstediği zaman yazar, istediği zaman çizer ama ona karışılmasından pek hoşlanmaz.

• Hayal dünyası gelişmiştir. Bazen hayal dünyasına dalar ve o an kimse ona dokunmasın ister.

• İyimserdir eğlencelidir ve çok arkadaşı vardır.

• Risk alır, istediği zaman harekete geçebilir.

• Harekete dayalı, pratik uygulamaları olan işleri tercih eder.

Sadece bunlar bile çocuğunuzla ilgili çıkarım yapmanıza neden olmuştur. Bunların bir kaçı da ondan görülebilir tamamı da… Peki siz ne yapmalısınız. Siz anne baba olarak ondan farklısınız. Onun başarılı olmasını en çok isteyenlerden biri de sizsiniz. Aslında turuncu çocukların en önemli özelliği çok becerikli olmalarıdır. Oyunculuk yetenekleri o kadar iyidir ki ani kararlarlar ya da duruma uygun kararlarıyla yetişkinler arasında da “iş bitirici” olarak kabul görürler.

Ne yapmalıyım…

• Çocuğunuzla birlikte öğrenmeye çalışın onunla doğal olarak yapılandırılmış oyunlar oynayın. Mesela kesirler konusu işlenirken evde ölçü kullanarak yiyecekler yapın, birlikte deney yapın ya da haritada oyun oynayarak onun hareketine destek verin.

• Becerilerini övgüyle karşılayın. “Çok pratiksin” “Bunu yapmak hiç aklıma gelmezdi” “Çok eğlendim yine seninle bir oyun oynayalım” gibi…

• Nerede ders çalışacaklarına siz karar vermeyin. Bazen mutfak masası, bazen koltuk, bazen de kendi masasını tercih edebilir.

• Ödevlerini yapması için birlikte çok da esnek olmayan süreler belirleyebilirsiniz. Örneğin “bu ödevin için 40 dakika mı 1 saat mi yeterli olur?” gibi.

• Harekete geçmeden önce mutlaka düşünmelerini sağlayın. Eğer bir proje yapacaksa kartonu alıp boya kalemlerini alır ve ne yapacağını bilmeden başlayabilir. Sonra da istediği olmayınca sıkılır. Bu nedenle “şimdi kafanda bir planlama yap, ne malzeme gerekiyor, ne yapacaksın?” gibi sorular sorun ve yönlendirin.

• Çalışma sırasında sizinle, arkadaşlarıyla, kardeşiyle rekabet etmek isterse ona izin verin. Çünkü bu durum onu mutlu eder ve onun hayatına hareket katar.

Sonraki bölümlerde SARI ve MAVİ çocukları daha detaylı tanıyacağız…