Hem kış aylarında dakikalar içerisinde yemek ve sos hazırlamak için, hem de mevsimsel geçişler nedeniyle artan fiyat değişiminden etkilenmemek için milyonlarca insan tarafından yaz aylarında kavanozlarca erzak hazırlanması bir gelenek haline dönüşmüş durumda.

KIŞLIK HAZIRLAYANLARIN ONLARCA BOŞ KAVANOZU BULUNUYOR

Halk arasında 'kışlık' adı verilen bu yöntemde çoğu zaman domates ve biberlerden oluşan meyve ve sebzeler kaynatılarak sıcak halde kavanozlara dolduruyor ve kışın tüketilmek için muhafaza ediliyor.

Aylar içerisinde zamanla tüketilen bu kışlıklara ait kavanozlar yavaş yavaş boşalıyor ve bir sonraki yaz döneminde hazırlanmak üzere boş şekilde kenara, kilere ya da çatı katına kaldırılıyor. Aynı kavanozlar yalnızca yeni kapaklar kullanılarak ilk günkü haline dönüşebiliyor.

Peki bazı okültist inanışlara göre evinizde hiçbir zaman boş kavanoz bulundurmamanız gerektiğini biliyor muydunuz?

Bilim ve teknolojide yaşanan ilerlemelere karşın insanların batıl inançları tüm gücüyle varlığını sürdürmeye devam ediyor. Birçok kültürde boş kavanoz, farklı anlamlar taşıyor. Örneğin Folklorda cam kavanozların kullanımı ve varlığına ilişkin pek çok işaret bulunmakta.

NEDEN EVDE BOŞ KAVANOZ BULUNDURMAMALISINIZ?

Örneğin boş bir kabı masaya bırakmanın maddi sıkıntılara ve borca ​​yol açabileceğine dair bir inanış var. Ayrıca çatlak bir kap, aile içinde gelecekteki anlaşmazlıkların ve mali sıkıntıların sembolü olarak kabul edilir ve bu tür eşyaların derhal atılması tavsiye edilir.

Bu inanışlardan en yaygın olanlarından biri de evde bulunan boş kavanozların, kötü ruhları topladığına dair olan inançtır. Birçok bilimsel olmayan öğretiye göre evlerde bulunan huzursuz ortamın en önemli sebepleri arasında, boş kavanoz sayısının çokluğu gösterilir. Öyle ki bir evde ne kadar fazla boş kavanoz bulunuyorsa, bunlar poşetlenmiş ya da kutuların içine kaldırılmış bile olsa evdeki kötü ruhu toplayarak, o dairede yaşayan insanlarda büyük huzursuzluğa neden oluyor.

Elbette bilim insanları ve aklı başında insanlar bu duruma 'saçmalık' yorumunda bulunsa da, batıl inanışlar tarih boyunca olduğu gibi hayatımızın devamında da bizimle beraber varlığını koruyacak gibi görünüyor.