Türkiye cinsiyet eşitliğinde 149 ülke arasında 130’uncu oldu

Türkiye cinsiyet eşitliğinde 149 ülke arasında 130’uncu oldu
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), açıkladığı 2018 yılı Sosyal Cinsiyet Uçurumu Ölçümü verilerine göre, Türkiye cinsiyet eşitliğinde 130’uncu, kadınların iş gücüne katılımında da 131’inci sırada yer aldı. Konuyu değerlendiren Prof. Dr

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), açıkladığı 2018 yılı Sosyal Cinsiyet Uçurumu Ölçümü verilerine göre, Türkiye cinsiyet eşitliğinde 130’uncu, kadınların iş gücüne katılımında da 131’inci sırada yer aldı. Konuyu değerlendiren Prof. Dr. Nilüfer Narlı, “Türkiye son 3 yılda sosyal cinsiyet açısından biraz daha gerileme gösterdi. Hem siyasi katılım mekanizmalarında hem de kadınların kamu ve özel sektörde istihdamı için kota yaratılması gerekiyor” dedi.

Dünya Ekonomik Forumu, kadınların iş gücüne katılımı, eğitim eşitliği, sağlık imkanlarına ulaşabilme ve siyasal hayata katılım gibi konular üzerinden 2018 yılı Sosyal Cinsiyet Uçurumu Ölçüm verilerini hazırladı. 149 ülkenin yer aldığı raporda Türkiye cinsiyet eşitliğinde 130’uncu oldu. Kadınların iş gücüne katılımında 131, siyasal hayata katılımda 113, eğitim eşitliğinde 106, sağlık imkanlarına ulaşımda ise 67’inci oldu.

“ÜLKEMİZDEKİ SOSYAL CİNSİYET UÇURUMU YÜKSEK“

Konuyla alakalı değerlendirmede bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, “Sosyal Cinsiyet Uçurumu Endeksi, her yıl insani kalkınma verileri üzerinden hesaplanarak elde edilen bir ölçümleme. Uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler, Dünya Ekonomik Forumu her ülkenin insani ve ekonomik kalkınma verilerinden hareket ederek kadın ve erkeğin insani kalkınma açısından farklılaşıp farklılaşmadığını ölçüyorlar. Bu ölçüme de biz Sosyal Cinsiyet Uçurumu Ölçümü diyoruz” dedi.

“Türkiye uzun yıllardır sosyal cinsiyet uçurumunun yüksek olduğu bir ülke” diyen Prof. Dr. Narlı, “İlginç olan şu ki, Türkiye son 3 yılda sosyal cinsiyet açısından biraz daha gerileme gösterdi ve sosyal cinsiyet uçurumu derinleşti. Bu derinleşmeyi de özellikle kadınların iş gücüne ve ekonomik hayata katılımında görüyoruz. Türkiye’deki en büyük sorun bu. Özellikle kadınların siyasi karar verme mekanizmalarındaki temsili de düşük. Bu nedenle de ülkemizdeki sosyal cinsiyet uçurumu yüksek çıkıyor” ifadelerini kullandı.

KADINLARIN ÜLKEDEKİ DURUMU SÜREKLİ OLARAK RAPORLANIYOR

Sağlık hizmetlerine ulaşım ve kadınların eğitime katılımı konusunda Türkiye’nin ilerleme yaptığını ifade eden Prof. Dr. Narlı, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye’deki kurumlar, bu raporları takip ediyorlar. Türkiye’nin her yıl kadına karşı ayrımcılığı önlemede ne kadar ilerleme yapıp yapmadığı raporlanıyor. Dolayısıyla ülkede kadınların durumunu hem ulusal kurumlar, akademisyenler takip ediyor hem de uluslararası kurumlar takip ediyor. Ve Türkiye’ye tavsiyelerde bulunabiliyorlar, eylem planları hazırlanmasını isteyebiliyorlar ve hazırlanan eylem planlarına göre durumun ilerleyişi raporlanıyor” dedi.

ÇARE KOTA UYGULAMAK

Kadınların ekonomiye katılımı için yapılacak en önemli adımın istihdama yönelik kota uygulamak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Narlı, “Bazı ülkeler ve bazı şirketler her 2 erkeğe karşı bir kadının istihdam edilmesi kotasını uyguladı. Örneğin İskandinav ülkelerinde bu kotalar uygulandı ve insani gelişim açısından şu anda hiçbir uçurum yok. Hem siyasi katılım mekanizmalarında hem de kadınların kamu ve özel sektörde istihdamı için kota yaratılması gerekiyor. Kadınların siyasi hayata ve ekonomiye katılımı arzu edilen düzeye ulaştıktan sonra bu kotalar kaldırılabilir. Bu konuda da siyasi irade çok önemli, onlar yol gösterici olursa bunların hepsi yapılacaktır” dedi.

DHA

Etiketler :