TTB ve Erdoğan arasındaki "Afrin operasyonu" tartışmasında yaşananlar...

TTB ve Erdoğan arasındaki "Afrin operasyonu" tartışmasında yaşananlar...
TTB Zeytin Dalı Harekatı'na "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" diyerek karşı çıktı. Bu açıklamanın üzerine Erdoğan TTB'yi "terörist seviciler" olarak suçladı

TTB Zeytin Dalı Harekatı'na "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" diyerek karşı çıktı. Bu açıklamanın üzerine Erdoğan TTB'yi "terörist seviciler" olarak suçladı. Ardından İçişleri Bakanlığı'nın suç duyurusunda bulunduğu TTB'de bugün 11 üye göz altına alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada TTB yöneticileri için "terörist seviciler" ifadesini kullanmıştı.

İçişleri Bakanlığı Pazartesi günü "terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterdiği, suçu ve suçluyu övdüğü, halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği" gerekçeleriyle TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, TTB'nin Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "savaş" değerlendirmesi yapmasının, "Türkiye ve Türk milletine alçakça saldırılarda bulunanlar dışında" kimseye yararı olmadığı belirtilmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Salı günü TTB Merkez Konseyi üyesi 11 kişi hakkında soruşturma başlatmıştı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası da (Sağlık-Sen) savcılığa başvurarak şikayet dilekçesi vermişti.

TTB Merkez Konseyi üyeleri; "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama" ve

"Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik" ile suçlanıyor.

TTB'NİN AÇIKLAMASI NEYDİ?

TTB'den yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer almıştı:

"Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi."

TTB'DEN ERDOĞAN'A 7 MADDELİK "TERÖRİST SEVİCİLER" YAYINI

'Şavaş karşıtı' bir bildiri yayınladıkları için AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugünkü konuşmasında hedef alınan TTB, 7 maddelik bir yazılı açıklama yaptı.

TTB'nin açıklaması şöyle:

1. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 24 Ocak 2017 Çarşamba günü kamuoyuna bir açıklama yapmıştır.

2. Açıklamayı izleyen iki gün içerisinde tarafımıza farklı tepkiler ulaşmıştır. Açıklamamızı olumlayan ve destekleyen bir çok geri bildirimin yanında, metinde yer almayan ifadeler eklenerek hedef gösteren ve adeta bir lince davetiye çıkaran söylemler ve tehditler de söz konusudur.

3. TTB Merkez Konseyi gerek hekimlerin gerekse de vatandaşlarımızın tepkilerini dikkatle dinlemektedir.

4. Öncelikle tekrarlanması gereken TTB Merkez Konseyi’nin açıklaması halen sınır ötesinde bulunan çocuklarımızı, onların ana, baba ve yakınlarını da gözeterek, büyük bir özenle, hiçbir insana hürmetsizlik etmeyen bir uslupla kaleme alınmıştır. Orada görevli bulunan insanlar tepki gösterenler kadar bizim de canımızdır. TTB Merkez Konseyi bu anlamda kendisi hakkında yapılan çarpıtmaları reddetmektedir.

5. TTB Merkez Konseyi bu süreçte bir hekim birliği tutumu ve sorumluluğuyla görüşlerini ifade etmiştir. Savaş, çatışma, terör operasyonu ve benzeri durumlarla ilgili hekimlik değerleri ve yıllar boyunca geliştirilen tutum bildirgeleri hiçbir farklı yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır. TTB Merkez Konseyi’nin 24 Ocak tarihli açıklaması bütünüyle bu birikime sadık kalarak yapılmıştır.

6. Yukarıdaki gerçeklere rağmen tepkilerin kimi provokatif saldırılara da meydan verecek çağrılara, hedef göstermelere dönüştüğünü üzülerek duyuyor, görüyor, yaşıyoruz. Son olarak devletin en yetkili makamlarının açıkladıkları görüşler kimileri için TTB Merkez Konseyi’nin hedef olarak algılanması tehlikesini de içermektedir.

7. TTB Merkez Konseyi bu bilgiler ışığında kamu otoritesine herkesin can güvenliğini güvence altına alacağı ve hiç kimseyi dışlamadan görüşlerini ifade edebileceği bir ortamı tesis etme görevini yerine getirme sorumluluğunu hatırlatır, bu vesileyle özgür, demokratik ve barış içerisinde bir Türkiye ve dünya özlemimizi bir kez daha paylaşırız.

Etiketler :