Tayyar: Erdoğan olmasaydı çözüm süreci başlatılamazdı

Tayyar: Erdoğan olmasaydı çözüm süreci başlatılamazdı
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, çözüm sürecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur liderliği ile başlatıldığını söyledi. 40 yıllık sorunun bir çırpıda çözülemeyeceğini anlatan Tayyar, "Çözüm...

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, çözüm sürecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur liderliği ile başlatıldığını söyledi. 40 yıllık sorunun bir çırpıda çözülemeyeceğini anlatan Tayyar, "Çözüm sürecinde hepimize görev düşüyor. Macera peşinde koşmadan, ülkede istikrarı korumak için el birliğiyle yolumuza devam etmemiz lazım" dedi.

AK Parti Milletvekili olan ve 7 Haziran seçimlerinde yine partisinin Gaziantep 3'üncü sıra adayı olan Şamil Tayyar, İslahiye İlçesi'nde seçim çalışmalarını sürdürüyor. İlçe merkezinde esnafla sohbet eden ve Altınüzüm Mahallesi'nde yürüyüş yapan Tayyar, partisine destek istedi.

Tayyar, AK Parti hükümetinin icraatlarını anlatırken, çözüm sürecinin devamı için partilerinin desteklenmesini istedi. Türkiye'nin 40 yıldır terör nedeniyle çok acılar çektiğini ve kardeşin kardeşi öldürdüğünü ifade eden Tayyar, "Çanakkale'de biz bu vatan için ortak kan döktük. Ama yıllar sonra araya nifak sokarak Türk- Kürt, Laz-Çerkez, Sünni -Alevi diyerek bizi böldüler. Toplumun birleşme yerlerine jilet attılar, kanattılar. 40 yılda yaklaşık terörle mücadelede 500 milyar dolar bu milletin kaynakları heba oldu. Parayı çok çalışarak üreterek yerine koyarsınız ama kardeşlik bozulursa, insanlar ayrışırsa biz bunu yerine koyamayız. Bizim yüreğimizi yakan asıl şey budur" dedi.

Terörün son bulması ve kardeş kanının dökülmesinin önlenmesi için çözüm sürecinin Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından başbakanlığı döneminde risk alarak başlatıldığını ifade eden Tayyar şöyle konuştu: "Bu ülkenin en cesur liderlerinden Recep Tayyip Erdoğan, cumhuriyet tarihinin en büyük riskini alarak çözüm süreci başlattı. 2009 mayıs ayında 'Akan kan dursun, kardeşlik bozulmasın, birliğimiz devam etsin' diye bu yola çıkıldı. 5 yıldır kan akmıyor, ufak tefek sıkıntılarımız var. 40 yıllık böylesine büyük bir meseleyi bir çırpıda çözemeyiz. Bu sıkıntıları bileceğiz ama sürece sahip çıkarak yolumuza devam edeceğiz. Bugüne kadar hep sorunun silahla çözüleceğini zannettiler ama bunun böyle olmayacağını biz çok iyi biliyorduk. Bu ülkeye Recep Tayyip Erdoğan gibi cesur bir lider gelmeseydi, inanın bu süreci asla başlatamazdık ve mesele de bu hale gelmezdi. Onun için hepimize görev düşüyor. Macera peşinde koşmadan, ülkede istikrarı korumak ve çözüm sürecine sahip çıkmak için bizim elbirliğiyle yolumuza devam etmemiz lazım."

HDP'nin seçim sürecinde AK Parti'yi hedef almasını da eleştiren Şamil Tayyar, şöyle sürdürdü: "Selahattin Demirtaş çıkmış 'Biz AK Parti'yi yıkacağız' diyor. Böyle bir niyetiniz olabilir ama merak ediyorum; çözüm sürecini bu noktaya getirmiş AK Parti'yi neden HDP düşman görür. Niye MHP değil, niye CHP değil de AK Parti. Bunu anlamış değilim. AK Parti gitsin ne olursa olsun düşüncesi taşıyorlar. Allah'ın izniyle 7 Haziran'da AK Parti yine tek başına iktidar olacak. Peki o zaman dert ne? HDP çıksın 'Yüzde 10 barajını aşıp meclise gireceğim. Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok hak isteyeceğim' desin, biz de yanında oluruz. Ama çözüme bu kadar destek veren, elini taşın altına koyan AK Parti'yi gönderip yerine kim gelirse gelsin anlayışı ortaya çıkarsa burada bir samimiyet problemi vardır. Allah korusun eğer AK Parti bu ülkenin yönetiminden uzaklaşırsa çözüm süreci biter, barış kalmaz. Bu ülkede kan akmaya devam eder, kardeş kardeşi öldürür ve Türkiye Suriye gibi olur.

Türkiye, Kürt meselesini çözmeden asla büyük devlet olmaz. Bu meseleyi çözeceğiz. Recep Tayyip Erdoğan?a 'Hain' dediler. Hükümetin üyelerine 'Hain' dediler. Şimdi 'Çözüm sürecini AK Parti kullanıyor' diyorlar. Dün 'Çözüm süreci AK Parti'yi bitirir' diyorlardı, ama gelinen nokta herkese kazandırdı. Bugün HDP yüzde 10 barajını geçeceğini söylüyorsa, bu iddia bile AK Parti'nin sağladığı reformlar sayesindedir. Eskiden bunun lafını edemezlerdi."