Saray Yeni Anayasa İçin İki Kırmızı Çizgi Çekti

Saray Yeni Anayasa İçin İki Kırmızı Çizgi Çekti
Siyaset kulisleri bu hafta yapılması beklenen Erdoğan Özgür Özel görüşmesine kilitlenmişken Saray'dan bir açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anayasa'nın ilk üç maddesinin vazgeçilmez olduğunu vurguladığı açıklamasında seçim sistemindeki 'yüzde 50+1' kuralının da devam ettirilmesi gerektiğini savundu.

Uçum, Anayasa'nın ilk üç maddesini vazgeçilmez olarak nitelendirirken, seçim sistemine ilişkin olarak da "yüzde 50+1" kuralının devam etmesi gerektiğini savundu. Bu kuralın halkın demokrasi mücadelesinin kazanımlarından biri olduğunu belirtti.

Başdanışman Mehmet Uçum'un açıklamalarına göre, "yeni anayasa" çalışmalarında Türkiye'nin cumhuriyet ve demokrasi temelinde yükselecek, geçmişteki darbe anayasasından tamamen kurtulmayı sağlayacak, halk iradesine dayalı bir yapıya odaklanılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sosyal adaletin sağlanması ve demokratik sistemdeki katılımın artırılması için çeşitli reformlar ve hakların güvence altına alınması gerektiğini belirtti.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "50+1" sisteminin değiştirilebileceği yönündeki sinyallerine karşılık olarak, Başdanışman Uçum'un açıklamaları, mevcut seçim sisteminin demokratik ilkeleri ve halk iradesini yansıttığını savunarak bu sistemin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

saldir.jpeg

'YENİ', 'SİVİL', KUŞATICI', 'ÖZGÜRLÜKÇÜ'...

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Yeni Anayasanın Ana İlkeleri" başlığı altında şunları sıraladı:

"Cumhuriyet ve demokrasi temeli üzerinde yükselecek ve 42 yıl sonra darbe anayasasından tamamen kurtulmamızı sağlayacak adıyla, felsefesiyle, çağımıza uygun içeriğiyle “yeni bir anayasa”.

Kurumsal yapıların ve seçkinlerin taleplerine ve iradelerine değil halkın talep ve iradesine göre hazırlanan “sivil bir anayasa”.

Türkiye’nin her ferdinin kendini asli unsuru olarak saydığı kapsayıcı Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı yaklaşımının esas olduğu “kuşatıcı bir anayasa”.

Kişinin her türlü hak ve özgürlüklerinin eksiksiz yer aldığı, yeni kuşak hak ve özgürlük alanlarının tanımlandığı, hak ve özgürlüklerin esas, sınırlamaların istisna olduğu “özgürlükçü bir anayasa”.

Kişilerin maddi ve manevi varlığını korumayı ve geliştirmeyi güvenceye alan, doğanın, çevrenin, iklimin, denizlerin, kıyıların, ormanların, su kaynaklarının, doğal kaynakların, yer altı zenginliklerin korumasını, doğru ve kamu yararına kullanılmasını güvenceleyen, doğal afetlere karşı insanı koruma amacına hizmet edecek hukuksal tedbirleri içeren “koruyucu bir anayasa”.

Herkesin gelir güvencesine sahip olması, genel olarak fırsat eşitliği, çalışanlar bakımından adil bir asgari ücret, ücretsiz sağlık hakkı, ücretsiz eğitim hakkı, eksiksiz sosyal güvenlik hakkı, hassas sosyal gruplara ilave destekler, farklı sosyal yardım ve sosyal hizmet imkanlarının geliştirilmesi, çalışma hakkının eksiksiz gerçekleştirilmesi, toplumda gelir grupları arasındaki farkları yukarıya doğru azaltacak adil bir gelir dağılımı sistemine geçiş gibi bir çok sosyal adalet yaklaşımına ve yeni sosyal politikalara imkan veren “sosyal bir anayasa”.

Elektronik demokrasi/birey inisiyatifli demokratik sistem işleyişinin geliştirilmesi için elektronik katılım hakkı, halkın milletvekilini geri çağırma hakkı, halkın yasa teklif hakkı, halkın itiraz edici referandum hakkı, halkın soyut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine başvuru hakkı, yasama sürecine halkın katılım imkanlarının ve mecralarının çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi, yargılama süreçlerinde halk iradesinin de etkili olacağı yapılar ve fonksiyonlar gibi kurumlar yoluyla “gelişkin demokrasiye imkân veren bir anayasa”.

Her egemen devlet pozitif hukukunu oluştururken ve uygularken beka esaslı bir politik hukuk anlayışıyla hukuk üretimini yapar ve beka anlayışıyla uygular. Nitekim pek çok batı devletinin yaptığı budur. Beka tehdidi oluşturacak ya da beka tehditlerine zemin ve güç kazandıracak bir hukuk uygulaması egemen bir devlet açısından meşru değildir ve asla kabul edilemez.Bu nedenle devletin maddi ve manevi varlığını korumayı ve geliştirmeyi güvenceye alan, ülkesel tam bağımsızlığı bütün boyutlarıyla korumaya ve güçlendirmeye imkân veren “milli bir anayasa”.

Etiketler :