Bugün Sözcü'de yazdığı köşe yazısında, seçimlerin hileli olduğu yönünde CHP'lilerin şüphelerinin yoğun olduğunu belirten Saygı Öztürk, Parti Meclisi'ne verilen bilgilerden sonra kuşkuların daha da arttığını ifade etti. Parti Meclisi'nin bu kuşkuları gidermek için bir uzman grubu görevlendirdiğini yazan Öztürk, PM üyelerine yapılan sunumda çarpıcı bilgilerin de yer aldığını öne sürdü.

Çalışmaları henüz sonuçlanmamış çalışmanın sunumundan birkaç örnek de veriyor Öztürk.

İşte o örnekler:

-24 Haziran seçimi, demokratik ve doğru bir seçim değildir. Seçim sonuçları bilimsel sınırları içerisinde açıklanamaz.

– Doğu ve Güneydoğu'da bir siyasi partinin (Parti ismi de belirtiliyor) elde ettiği oy oranı, 3 milyarda bir olasılıkla çıkması mümkündür.

– İlk aşamada 100 binin üzerinde mükerrer vatandaşlık numarası belirlendi. İncelemeler devam ettikçe bu sayı daha da yükselecek.

– Benzerlikler için bir kişinin 7 kıstasta tanımlanması lazım. Ana, baba adları, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il gibi. Ancak bir örnekte bile 38 ayrı yazılış yapılmış. Söz gelimi Doğubeyazıt yazarken kimisinde “D. Beyazıt”, kimisinde (a) harfi yerine (e) yazılmış, kimisinde (ı) yerine (i) yazılmış. Oysa bütün veriler aynı olmasına karşın yazım hileleri kullanılmış.

– Sadece Şanlıurfa'da 7 bin kişi seçim kütüğüne mükerrer yazılmış.

Henüz sonuçlanmamış olan bu çalışmada yer alan bilgiler bile CHP PM üyeleri tarafından şaşkınlıkla karşılanmış. Bu çalışmaların devam edeceğini ve çalışma tamamlandıktan sonra, 'seçim hileleri' kamuoyuna sunulacak diye yazıyor Saygı Öztürk.

Öztürk yazısında, CHP'nin Genel Başkanlık koltuğundan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kalkmasını en çok AKP'lilerin istediğini iddia etti. Öztürk ayrıca, CHP içinde genel başkanlık tartışmaları başlayınca da, AKP'lilerin bir şey yapmasına gerek kalmadığını, sadece izlediklerini ve ekonomik krizin faturasını bile Kılıçdaroğlu'na çıkardıklarını öne sürdü.

'YERİMİ MUHARREM İNCE'YE BIRAKACAKTIM ANCAK...'

Kılıçdaroğlu'nun, "24 Haziran seçiminden sonra ben yerimi Muharrem İnce'ye bırakacaktım. Ancak, sonradan yapılanlar bana güven vermedi" sözlerini sarf etmişti. Kılıçdaroğlu, bu sözleri o dönem TBMM Başkanvekilliği de yapan, CHP'de Kurultay isteyen ekipten Yaşar Tüzün'e de söylediğini ifade etmişti. Yaşar Tüzün'e bu iddiayı soran Saygı Öztürk, Tüzün'den "Kesinlikle böyle bir cümle geçmedi" cevabını almış.

Yaşar Tüzün o konuşmanın devamında şu sözleri söylemiş:

“Genel Başkan'a, nezaket ziyaretinde bulundum. Orada, Cumhurbaşkanlığı seçim konusu açıldı. ‘Seçim kampanyası döneminde benim söylediklerimi Muharrem Bey söylemesin' dedi. Bunun dışında, ‘Genel başkanlığı Muharrem Bey'e bırakacağım ya da bu anlama gelen herhangi bir konuşma ve Muharrem Bey'in adı geçmedi.” Bu konunun açıklığa kavuşması gerekiyor."

'BU KOLTUKTA OTURMAK İÇİN DELİ OLMAK LAZIM'

Yapılan PM toplantısında, CHP'de genel başkanlık yapmanın çok zor olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, görevini bırakmaya karar verirse yeni gelecek genel başkanda hangi özellikleri arayacağını da açıklamış. Kılıçdaroğlu, "Bu koltukta oturmak için deli olmak lazım. Ne aile ne özel hayatınız kalıyor. Binlerce sorun. Yerimi bırakacağım kişinin yeni bir bakış açısı, yeni bir felsefesi, ahlaki olarak  duruşu olacak. Aynı zamanda inançlı, imanlı, sabırlı, mücadeleci olmalı. O kişi gelip bana ilkelerini söylediğinde o değil, genel başkan seçilmesi için ben çalışacağım.” diyerek kendinden sonra gelecek olan genel başkanda görmeyi istediği özellikleri sıralamış.

Yazının tamamı için tıklayınız...