CHP'li Özgür Özel, AKP'li Mahir Ünal'a Man adası belgeleri için randevu verdi!

CHP'li Özgür Özel, AKP'li Mahir Ünal'a Man adası belgeleri için randevu verdi!
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gösterdiği ve kamuoyunun gündemine oturan belgelerle ilgili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, belgelerin gerçeklerini görmek istediklerini söyleyen AKP sözcüsü Ünal'a randevu verdi.ÖZGÜR ÖZEL...

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gösterdiği ve kamuoyunun gündemine oturan belgelerle ilgili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, belgelerin gerçeklerini görmek istediklerini söyleyen AKP sözcüsü Ünal'a randevu verdi.

ÖZGÜR ÖZEL MANİSA'DA

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Şehzadeler İlçe Başkanlığı'nın seçimli olağan kongresinde konuştu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlarının Man Adası'nda 1 sterlin sermaye ile kurulan şirkete para transferi yaptığı iddiasıyla ilgili açıklama yaptı.

AKP'li ÜNAL'A RANVEDU

CHP'li Özgür Özel, "Belgelerin gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir deriz" diyen AKP Sözcüsü Mahir Ünal'a da randevu verdi. Özel, şunları kaydetti:

"Dün AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, belgelerde verilince 'Belgeleri gördük ama fotokopilerini gördük. Belgelerin gerçeklerini görmedikçe, bu belgelere sahtedir deriz' dedi. Biz Mahir Ünal'a çağrıda bulunuyoruz. Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat: 13.00. Tarih: Önümüzdeki pazartesi. Yer: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün."

Özgür Özel

"ARAŞTIRMAK İSTEMİYORLAR"

Konuşmasının ikinci kısmında partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen salı günü gündeme getirdiği iddialara da değinen Özel, şöyle dedi:

"Geçtiğimiz haftalarda Genel Başkan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a soru sordu. Dedi ki 'Senin yakınların, damadın, dünürün, eski özel kalem müdürün, oğlun yurt dışındaki vergi cennetlerine para yolladı mı? Orayla para transferi yaptı mı? Yani Türkiye'de insanlara döviz bozdurun derken, siz dövizle ticaret yaptınız mı?' dedi.

Ve bir meydan okudu. Dedi ki 'İspatlarsan istifa ederim' dedi. Sayın Genel Başkan salı günü çıktı, kürsüde teker teker bu belgeleri ifade etti. Bütün Türkiye bu belgeleri gördü. Bu olur olmaz AK Parti'den 4 tane tepki geldi. Aslında o gün Sayın Genel Başkan dedi ki 'Bu belgeleri hemen dağıtmayın. Bu belgeleri elinizde tutun. 2-3 gün belgelerle ilgili ne diyeceklerini görelim. Belgeleri daha sonra dağıtırız.'

O toplantı yapılmadan hemen önce AK Parti'nden birinci tepki geldi. Recep Tayyip Erdoğan dedi ki 'Öyle bir şey yok. İspatlasınlar. Gereğini yaparım' dedi. Genel Başkan konuştu, öyle bir şeyin olduğu ortaya çıktı ve ikinci tepki geldi. Dediler ki 'Belgelerin tamamı sahte.' CHP bir hamle yaptı, 'Belgeler sahte mi gerçek mi diye bir komisyon kuralım' dedi.

Komisyon kurulması hem çarşamba hem perşembe günü yapılan oylamalarda araştırmaların Meclis eliyle yapılması, çoğunluğu yine AK Parti'de olacak, 9 kişi onlardan 4 kişi bizden birer kişi HDP ve MHP'den. Sonuçta bütün muhalefet birleşse dahi onların sayısı geçmiyor. Ama o komisyona herkes bildiğini sunuyor, araştırılıyor ve tutanağa geçiyor. Çarşamba günü 'Kurun komisyonu, belgeleri verelim' dedik. Ama AK Parti 'Hayır' dedi. Hem sahte diyorlar hem sahteciliği araştırmak istemiyorlar.

KOMİSYON KURULMASINI REDDETTİLER

Ertesi gün aynı oylama yapıldı yine AK Parti oylarıyla reddedildi. Ve bu sefer 'Belgeler sahte gösteremiyorlar' dediler. Bu sefer Genel Başkanın salı günkü planlamasına uygun olarak cuma günü belgeleri bütün basın ile paylaştık. Sayın Parti Sözcümüz Bülent Tezcan her bir dekont için 'Bu da mı sahte?' dedi. Ve hani sahteydi, hani bu belgeler gerçek değildi söylemi dün Türkiye'nin en çok konuşulan konusu oldu. Bunun ardından birkaç gün önceki Tayyip Erdoğan'ın 'Belgeler gerçek. Ticari faaliyet' sözü de çöküyordu.

Çünkü ortada bir ticaret yoktu, alınan satılan bir şey yoktu. Ortada Türkiye'den Amerikan bankaları aracılığıyla dolar olarak vergi cennetlerine uçmuş, orda aklanmış sonra AK Parti'nin çıkardığı varlık barışı kanunu ile Türkiye'ye geri gelmiş 63 milyon TL para vardı. Ve o 63 milyon TL para dünür, özel kalem müdürü, oğul ve enişte arasında eşit şekilde paylaştırılıyor.

"BURAK KISA PANTOLONLA OKULA GİDİYORDU..."

Dedi ki '30 yıl önce ben siyasete girerken, bunlar zaten bu işleri yapıyordu.' Biz döndük baktık, Burak ilkokul 2'de 8 yaşında kısa bir pantolon ile okula gidiyor. Okumayı yeni sökmüş, çarpım tablosunda 3'leri çalışıyor Burak. 64 milyon TL'lik Burak. Bir diğeri Mustafa Erdoğan tornacı. Torna tezgahının başında çalışıyor. Kendi dükkanı yok. Bir tornacının yanında kalfa. Darbeyi ilk haber veren enişte var ya, Ziya enişte. Enişte o tarihlerde öğretmen. Son derece mazbut bir hayat sürüyor. Kendisine ait olmayan gecekondu sayılabilecek bir semtte kirada oturuyor. Ve Sayın Erdoğan diyor ki 'Bunların hepsi o zamanlardan beri bu ticareti yapan zengin adamlardı' diyor."

Etiketler :