Muhabir: Neslişah Bozkurt

Tekirdağ Velimeşe OSB'de bulunan tül ve perde üretimi yapan Tayfurlar Tekstil coronavirüs nedeniyle üretimini durdurarak yaklaşık 70 işçiyi işten çıkardı.

Geçtiğimiz yıllarda da işçilerin haklarını vermediği iddia edilen fabrika bir hafta önce Çerkezköy servisini kaldırarak, servisi kullanan 10 işçiye kendi imkanlarını kullanarak gelmelerini kabul etmezlerse işten ayrılabileceklerini söyledi. 

Çerkezköy ilçe merkezine yaklaşık 45 dakika mesafede bulunan fabrika, servis uygulamasını fabrikayı kapatacağını söyleyerek kaldırdı. İlçe merkezine 45 dakika olan fabrikaya gelip gitme sorunu yaşayan işçiler çıkış istedi, ancak fabrika ihbar süresini çalıştırmak isteyince işçilere 'kendi isteğimle ihbar süresini çalışmayacağım' yazılı bir kağıt imzalattı. İşçiler böylece ihbar tazminatlarını alamayacak.

İhbar tazminatı: İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, * İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,  İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, * İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.  İş sözleşmesini belirlenen bildirim sürelerine uymaksızın fesih eden taraf, söz konusu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak diğer tarafa ödemek durumundadır. Bildirim süreleri bölünemez, kısmen uygulanamaz. Böylesi bir uygulama halinde, tüm bildirim süresi esas alınarak ihbar tazminatı ödenmesi gerekecektir.

Çorlu servisi uygulaması devam ederken, Çorlu ilçesinden fabrikaya gelen işçilere ise üç gün önce fabrikanın coronavirüs nedeniyle kapatılacağı duyuruldu.

İşçiler, fabrikanın coronavirüs kapsamında yeterli önlemi almadığını da sözlerine ekledi.

İddiaya göre, Tayfurlar Tekstil'in geçmişte de hukuksuz uygulamalara girdiği ve işçilere kötü muamele gösterdiği ortaya çıktı.

halktv.com.tr'ye konuşan işçiler şunları söyledi:

"Bize yaklaşık 1 yıl önce bir kağıt imzalatmak istediler, kağıdı imzalamak istemediğimi için işten çıkarılmakla tehdit edildik. İşimizden ayrılana kadar da yemediğimiz hakaret kalmadı. Maaşlarımızdan kesintiler yaptılar. Ayrıca maaşımız asgari ücret üzerinden yatıyordu ama bizim anlaştığımız asgari ücretin üzerindeydi, kalan parayı elden alıyorduk. Önce elden aldığımız parayı kestiler. 

"Fabrikada içme suyu yoktu"

Tek bir yemekhane çalışanı olduğu için aylarca ekmek arası yedik. Yalnızca bir tuvalet molası hakkımız vardı, ama aramızda şeker hastası olan arkadaşlarımız vardı, tuvalete saatinden önce giden arkadaşlarımıza tutanak tutturuldu.

"İşletme müdürümüz çöpten hurda çıkarmamızı istedi"

Bir kere hurdaları çöpe attığımız için işletme müdürümüz üstümüze yürüyerek hurdaları tek tek çöpten çıkarmamızı istedi bu süre boyunca başımızda bekledi. "Size beş kuruş para vermeyeceğim" dediğini hatırlıyorum. Bu olaydan dolayı benim psikolojim bozuldu, sadece bu olayla sınırlı değil biz çalışırken yanımıza gelip en küçük bir sebepten küfür edip hakaret ediyordu. Bunları maalesef paraya ihtiyacımız olduğu için kabul etmek zorunda kaldık. Sesimizi çıkaramadık. Bunların ortaya çıkmasını istiyoruz."