MİLLET "İN, İN, İN" DİYOR

MİLLET "İN, İN, İN" DİYOR
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 400 milletvekili isterken şimdi rakamları değiştirmeye başladığını belirterek, "Milletin 'İn in in' dediğini duyar gibiyim. Cumhurbaşkanı '400' diye...
CHP GENEL BASKANI BAYKAL KESAN'DA

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 400 milletvekili isterken şimdi rakamları değiştirmeye başladığını belirterek, "Milletin 'İn in in' dediğini duyar gibiyim. Cumhurbaşkanı '400' diye başladı. Millet son indiği noktaya da 'İn in' diyor" diye konuştu.

Deniz Baykal, memleketi Antalya'da partisinin Muratpaşa İlçe yönetimini ziyaret etti. Antalya'dan 7 Haziran seçimlerine 2'nci sıra milletvekili adayı olarak katılan Baykal, partisinin önseçim sonucunda en özgüvenli siyasi parti olarak bu seçime katıldığını söyledi. Baykal, "Bu seçime CHP olarak başımız dik ve umutlu, güvenli şekilde katılıyoruz" dedi.

"DEMOKRASİ TARTIŞMASI SÜRDÜRÜLEMEZ"

Türkiye'nin siyasi gündeminin yeniden şekillenmesi gerektiğini dile getiren Baykal, Türkiye'nin içine girdiği kısır tartışmalardan bu seçim sonucunda mutlaka çıkması gerektiğini savundu.

Türkiye'nin rejim tartışmaları ile çalkalanmasının bir anlamı olmadığını kaydeden Baykal, "Türkiye'de artık demokrasinin, insan haklarına saygı anlayışının, hukukun üstünlüğü anlayışının, yargının bağımsızlığı anlayışının her türlü tartışmanın ötesinde net bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

"İKTİDAR, DEĞİŞİMİ TAŞIYABİLECEK NOKTADA DEĞİL"

Türkiye'nin seçimle iktidar değişmeyi başarmış ülke olduğunu belirten Baykal, "Ne yazık ki Türkiye'de son dönemde yaşanan olaylar, olağan demokratik bir hükümet değişimini ciddi şekilde sıkıntıya sokmaktadır. İktidar böyle bir seçim yoluyla iktidar değişimini taşıyabilecek bir konumda olmaktan uzaktır" dedi.

Türkiye'nin acı günler yaşadığını, derin hesaplaşmaların içine sürüklendiğini savunan Baykal, seçim yoluyla bütün bunların geride bırakılmasını sağlamaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin kökten bir değişime, yeni, güven veren siyasi kadroların ülkeyi yönettiğini görmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Baykal, "Sözüne güvenilir devlet adamlarına ihtiyacı var Türkiye'nin. Onu bunu aldatmak, yanıltmak için değil, bir süre sonra 'Beni de aldatmışlar' diyerek sorumluluktan sıyrılma anlayışı içinde olanlar için değil" dedi.

'CUMHURBAŞKANI AŞAĞIYA İNİYOR'

Türkiye'de siyasi dengenin değiştiğini belirten Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirisini de şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanı 400 milletvekili isterken şimdi rakamları değiştirmeye başlamıştır. Milletin 'İn in in' dediğini duyar gibiyim. Cumhurbaşkanı '400' diye başladı. Millet 'İn in' diyor. Son indiği noktaya da 'İn in' diyor gibi geliyor bana. İnecek, bu böyle gitmez. Bu böyle gitmeyecek, gitmemeli, gitmesi Türkiye'ye yakışmıyor. Yalan, Türkiye siyasetine yakışmıyor. Sahtekarlık Türkiye siyasetine yakışmıyor. Aldatmaca Türkiye siyasetine yakışmıyor. Var mı yalan, var. Beyaz yalan falan da değil. Büyük yalan var Türkiye'de. Planlı yalan var, planlı. Organize işler var Türkiye'de. Organize yalanlar var Türkiye'de."

'SAĞ KOL BİR KLİŞE'

Deniz Baykal, 'sağ kolu' olarak tanımlanan Ak Parti İzmir Milletvekili Savcı Sayan'a ilişkin bir soruya ise önce espriyle "Sağ kol, sol kol, kaç kolum var bilmiyorum" diye karşılık verdi, yakıştırmayı klişe olarak değerlendirdi.

Siyasi partilerde görev yapan il başkanlarının, üst düzey yöneticilerin görev yaptıkları genel başkanla anılmasının bir siyaset yöntemi olduğunu belirten Baykal, "İdeolojik ve parti kimliğine dayalı bir siyaset anlayışı özellikle son dönemde çok büyük ölçüde tahrip olmuştur" dedi.

Bunun sonucu olarak siyasi transferlerin Türkiye siyasetinde yaşanan bir durum olduğunu belirten Baykal, geçmişte CHP içinde büyük emeği olduğunu teslim ettiği, yakın çalışma arkadaşı olarak değerlendirdiği Ertuğrul Günay'ın da Ak Parti'de bakanlık yaptığını hatırlattı. Baykal, "Bu bildiğimiz bir olaydır. Beraber çalıştığımız arkadaşların siyasi etkinliklerini sürdürmelerinden şikayetçi olmam. Herkes demek ki bir ihtiyaca cevap veriyor. Bu siyasetin kendi dinamiği" dedi.