Sorumsuzlar ülkesi!

Millet İttifakı’nı Cumhurbaşkanı adayı CHP Lideri’ni dinliyorum…

‘45 binden fazla insan hayatını kaybetti bir kişi bile istifa etmedi’ diyor...

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı adayı İYİ Parti Lideri’ni dinliyorum.

‘Bir Allah’ın kulu bile istifa etmiyor. Ne diyeyim, yazıklar olsun’ diyor…

Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan, Uysal aynı şeyi söylüyorlar.

Televizyonları izliyorum, gazeteleri takip etmeye sayıları az da olsa duyarlı kişiler ‘neden istifa eden yok’ diye soruyor…

Sivil toplum kuruluşları bas bas bağırıyor…

Neden tek bir kişi bile istifa etmedi?

Depremin üzerinden bir aydan fazla zaman geçti, bu talepleri hayretle, dinliyorum, izliyorum okuyorum.

Neden hayretle diyeceksiniz?

2017 yılında kurgulanan bu ucube sistemde istifa müessesesi çok… Daha doğrusu istifa etmek yasak!

Saray’dan talep gelirse ilgili kişi affını istiyor. O kadar!...

Çünkü Anayasa’ya göre sorumlu yok…

Böyle büyük felakette kurumlar aciz kalmışsa, kurumlar zamanında müdahale edememişse, çadır dağıtmak yerine çadır satarak para kazanmayı düşünmüşlerse, organizasyon sınıfta kalmışsa, AFAD denen afeti yönetmesi gereken kurum Diyanetçilere teslim edilmişse. İmamların yönetimine bırakılmışsa, bunun bedelini insanlar ölerek ödemişse…

Öncelikle o ülkedeki hükümetin başı, yani başbakan istifa eder.

Batı demokrasilerinde kural böyledir.

Bizde hükümetin başı yok. Başbakan da yok. Kaldırdık. Hükümet tek kişi. Ama o tek kişi aynı zamanda devlet başkanı. Hem başbakan hem cumhurbaşkanı…

Ama sorumsuz…

Evet evet bütün kararları tek imza ile alma yetkisi var ama sorumsuz.

Bırakın hesap sormayı Meclis soru dahi soramıyor? Milletvekillerinin Erdoğan’a yani yürütmeye soru sorma hakkı yok. Ama kitaba göre demokrasilerde yasama yürütmeyi denetlermiş, denetlemesi gerekirmiş?

Türkiye hariç!..

Erdoğan’ın kendisi söyledi. Allah ve seçmenimin dışında kimseye hesap vermem dedi. Seçmen nasıl hesap sorar?

Oy vermeyerek. O kadar!...

Sadece Cumhurbaşkanı’nın değil, yardımcısı da bakanları da sorumsuz. Anayasa’nın 106 maddesi açık; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar cumhurbaşkanına karşı sorumludur diyor. Meclis’e karşı sorumlu değiller. Seçmene karşı sorumlu değiller.

Cumhurbaşkanı sorumsuz…

Yardımcısı sorumsuz….

Bakanlar sorumsuz…

Onlar sorumsuzsa onlara bağlı kurumlar da doğal olarak sorumsuz.

Memleketi yönetenlerin alayı sorumsuz… Biz hala kimden istifa etmesini istiyoruz?

Dandik dedikleri Yunanistan’a imrenerek bakıyoruz. Tren kazası oldu 57 kişi öldü Ulaştırma Bakanı anında istifa etti. Biz de 50 bin kişi öldü kılını kıpırdatan yok.

Çünkü onlarda kaza insan ihmali…

Bizde kaza, afet, deprem kader planı. Allah’ın takdiri!

Antakya’daki hastane yıkımları beni derinden etkiledi. Onca itiraza, onca bilimsel rapora rağmen inatla hastaneyi fay hattının tam üstüne yapmışlar. 2016 yılında törenle açmışlar.

Hastane ağır hasarlı. İşin daha da vahimi, hastanede katlar arası merdiven yapmamışlar. Merdiven yok.

Neden diye sormayın, aklım hafızam almadı; yanıt veremeyeceğim.

Bu yüzden hastalar aşağıya indirilememiş. Çünkü elektrik olmadığı için asansörler çalışmamış. 80 kişi bu yüzden ölmüş.

Dönemin Valisi’nden… Dönemin Sağlık Bakanı’ndan… Dönemin Başbakan’ından… Onay veren, imza atanlardan hesap sormayacak mıyız?

2009 yılında depreme dayanıksız raporu verildiği halde eski hastaneyi açık tutarlardan hesap sormayacak mıyız? Hastalarla beraber, doktorlarla beraber, hemşirelerle beraber, sağlık çalışanlarıyla beraber enkaz oldu

Hesap sormazsak Allah bizden hesap sormaz mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hala sırıtarak dolaşıyor. Aklından istifa etmek geçmiyor.

Çünkü o millete/halka/seçmene karşı değil, Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu. Geçen gün yazdım, tekrarlayayım. Maraş depremi olunca İstanbul’a 93 okul ile 2 hastane binaları depreme dayanıksız değil diye kapatıldı.

İstanbul depremi olsaydı, binlerce çocuğumuz okulda, binlerce hastamız şifa bulmak için yattığı hastanede ölecekti.

Vali’nin yüzü kızarmadı. Hala koltuğunda oturuyor…

Milli Eğitim Bakanı’nın yüzü asılmadı. O da hiç şey olmamış gibi ortalıkta dolaşıyor.

Medyamızın büyük bölümü bunu mesele yapmadı. Bırakın meseleyi haber bile yapmadı!

Çünkü onlar da kendilerini Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu hissediyorlar. Halka değil…

Kısaca, bu rejimde sorumlu yok…

Aslında yetkili de yok. Bu sebeple kimse istifa etmiyor. Örnek vereyim.

AFAD Başkanı kime karşı sorumlu?

İçişleri Bakanı’na….

İçişleri Bakanı kime karşı sorumlu?

Cumhurbaşkanı’na….

Cumhurbaşkanı kime karşı sorumlu?

Kimseye!...

Çözüm diyeceksiniz?

Çözüm rejime değiştirmek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi