21 yıl sonra et yemeyi
vaat eden iktidarın
gitme zamanı gelmiş!

AKP’liler endişe ediyorlar. Hele iktidar bloğunun birinci halkasında yer alanlar panik halde. Seçimi kaybederlerse sanki hayatlarını kaybedecekler. Ömürlerinden ömür gidecek.

Seçimi kaybederlerse sanki hayat duracak…

AKP parti muhalefet yüzü görmedi. AKP’nin kurulduğu yılı saymayın. O yıl hem örgütlerin tamamlanması, yerli yerine oturması hem seçime hazırlık yılıydı.

Kadrolarının büyük bölümü muhalefet yüzü görmedi. Muhalefet siyasetçisi olmadı. Siyasi hayata iktidar koltuğunda başladılar.

2002’den önce siyaset yapanların büyük bölümü tasını tarafını topladı kenara çekildi. Birkaç isim dışında aktif kadro muhalefet nedir bilmiyor. Bilmedikleri için korkuyorlar. Muhalefete düşeceğiz diye tir tir titriyorlar.

Partinin başı, ekibin Reis’i muhalefet nedir nasıl yapılır biliyor denilecek ama o da unutmuştur. İstanbul Belediye Başkanlığını da sayarsak 1994’ten beri bir şekilde iktidarda… 29 yıl olmuş!..

Korkmasınlar, muhalefete geçmek AKP’ye yarar… Faydası olur…

Dinlenirler…

21 yılı sorgularlar, muhasebesini yaparlar…

Kendilerini yenilerler…

Fikir üretmeye zamanları olur…

Muhalefetin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu anlarlar…

İktidardayken Türkiye’nin en büyük eksikliğin muhalefet olduğunu söylüyorlardı bu boşluğu doldururlar.

Yapıcı muhalefet ile siyasi hayata, demokrasiye katkı sunarlar.

Kutuplaştırıcı, ötekileştirici siyasetin verdiği zararı görürler.

Dinin, dini değerlerin siyasete alet edilmesinin yanlışlığını görürler.

Makamların, şan şöhretin, şan şöhret için yapılan israfın anlamsızlığını, dizi dizi arabaların gelip geçici olduğunu anlarlar.

Kısaca muhalefet AKP’ye iyi gelir, derlenip toparlanırlar.

Samimi söylüyorum hakikaten gerekli. 21 yıl çok fazla oldu. Heyecan kalmadı. Ne kendilerinde kaldı ne ne örgütlerin de ne seçmenlerin de… Yeni milletvekili adayları heyecanlıdır o kadar.

Oysa Türkiye’nin heyecana ihtiyacı var…

Oysa Türkiye’nin değişime ihtiyacı var…

Dün AKP Genel Başkanı’nın seçim bildirgesini açıkladığı konuşmayı izledim. Hakikaten bir parti için, bir kişi için 21 yıl iktidarda kalmak, 21 yıl ülkeyi yönetmenin fazla olduğuna daha çok inandım.

2012 yılında 2023 hedefini açıklarken kişi başı düşen milli gelirin 25 bin dolar olacağını söylemişti.

Şimdi oyunuzu bana verirseniz beş yıl içinde milli geliri 16 bin dolara çıkartacağım diyor.

2012’de inanmıştık…

Yine inanalım mı?

2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koymuştu. Olmadı, tutmadı. Şimdi 400 milyar dolarlık hedef koydu…

2012’de inanmıştık…

Yine inanalım mı?

Hiçbir ailenin belirli bir seviyenin altına düşmemesi için ‘gelir tamamlayıcı aile destek sistemi’ getireceklerini söyledi. Yani CHP’nin aile sigortası… Acilen ihtiyaç var. Neden mi?

İki çocuklu dört kişilik aile düşünün diyelim ki bir asgari ücretle kişi çalışıyor. Aldığı ücret 8500 TL. Türk- İş’in bu ay açıkladığı açlık sınırı kaç TL?

9500 lira… Emeklilerin çoğu kaç lira aylık alıyor?

7500 lira…

Erdoğan 21 yıllık iktidarının sonunda bir kez daha seçilirse enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğini vaat etti.

Enflasyon yüzde 8’lere kadar inmişti. TÜİK rakamıyla yüzde 85’e çıkaran kendisi.

İnanalım mı?

Gelelim Erdoğan’ın en önemli vaadine….

Yok yok, Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren projesi değil. Daha büyük vaadi var. Kars’ta yaşayanı da, Antalya’ da, Nevşehir’de, Diyarbakır’da, Trabzon’da kısaca tüm Türkiye’de yaşayanları ilgilendiren…

Özellikle çocukları ve gençleri…

Erdoğan bir kez daha seçilirse ekonomik fiyatlarla ete ulaşımı kolaylaştıracakmış!..

Düşünebiliyor musunuz? 21 yıllık iktidar bize et yiyebilmeyi vaat ediyor.

21 yıl önce insanlar az çok et yiyebiliyordu…

Şimdi et lüks oldu. Çocuklar hasret kaldı. Yüzbinlerce çocuk pirzolanın, bifteğin, dönerin hatta köftenin tadını bilmiyor.

21 yıl ülkeyi yöneten iktidar/parti/lider vatandaşlara et almayı kolaylaştıracağını vaat ediyorsa…

O ülke yoksullaşmış demektir.

O ülkenin insanları yoksul demektir.

O ülkenin insanları et alamaz hale gelmiş demektir.

Vatandaşına et yemeyi vaat eden iktidarın gitme zamanı gelmiş demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi