CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, polis haftasında polislerin sorunlarını dile getirdi. Tanal, polislerin kelepçelerini kendi paralarıyla aldıklarını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, polis haftasında emniyet mensuplarımızı unutmadı. Polislerin sorunlarını ve çalışma şartlarını dile getiren Tanal, ağır çalışma şartlarına sahip emniyet mensuplarının, özlük haklarının Jandarmanın özlük haklarıyla eşitlenmesi gerektiğini ifade etti. 2 yıl önce, Resmi Gazetede 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayınlanmış ve yürürlüğe girmişti. Kararnamenin 6. Maddesiyle Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bağlanmıştı.  Yine 668 sayılı KHK’nın 7. Maddesiyle de Jandarma Genel Komutanlığı’nın kuruluş ve teşkilat yapısının İçişleri Bakanlığı’nca düzenleneceği ifade edilmişti.  Bu KHK ile Jandarma Teşkilatı’nın sivilleştirilmesi ve Emniyet Teşkilatı ile Jandarma Teşkilatının eşitlenmesi amaçlanmıştı.  Tanal, yasalar nezdinde eşitlenen Jandarma ile polisin, özlük hakları konusunda da eşitlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Tanal, şunları söyledi:

"POLİS VE JANDARMA"

“Jandarma da polis de ağır şartlar altında çalışıyor. İkisi de şehit oluyor,  ikisi sayesinde bu ülkenin güvenliği sağlanıyor. Jandarma 3 bin 600 polis ise 3 bin ek gösterge alıyor. Mali eşitlikleri neden yok. Jandarma ile polis emeklisi maaş arasında uçurum var. Yaptıkları iş aynıyken neden polis daha az alıyor? Terör tazminatının belirlendiği yılların ocak aylarında sürekli uçuk rakamlardan bahsedilerek terör tazminatı sözü veriliyor. Ancak uygulamaya gelindiğinde, terör tazminatı alanları kapsayan adil bir düzenleme bir türlü yapılmıyor. İstanbul ili için terör tazminatı 248 TL olması, güvenlik güçlerimizle alay etmektir."

"KUMANYALAR YETERSİZ"

"Polise görev esnasında verilen kumanyalar yetersiz. Kantin usulü, ilkokul çocuğunun dahi doymakta zorlanacağı, küçük bir ekmek içinde kaşar, biber, yanında su ve markasız bir çikolata veriliyor. Bu kumanya ile doymak zorunda olan polis memuru, enerji depolayamadan saatlerce ayakta görev yapıyor."

"KELEPÇELERİNİ KENDİ PARALARIYLA ALIYORLAR"

Liyakat usulünün yerle bir edildiği Emniyet Teşkilatında, başka bölümlerden mezun, mesleğini yapamamış, 6 aylık eğitimle komiser yardımcısı olanlar, işi bilmedikleri için polis memuruna mobinge varan uygulamalarda bulunuyor. Polis memuru 24 saatin 3’te 2’sini çalışarak geçiriyor. Fazla mesai artık polisin yaşam tarzı oldu. Bir polisin fazla mesaileri hesaplansa, memurun 2-3 maaşına denk gelir. Ama yine de polise ek görev tazminatı verilmiyor. Polisin olmazsa olmazı kelepçesini kendi parasıyla aldığını biliyor muydunuz? Devlet her polise kelepçe vermiyor! Örneğin Terörle mücadele Şubeye veriyor, çevik kuvvete veriyor, ancak çoğu birime vermiyor. Kelepçenin yanı sıra polisin kullandığı jop, montuna taktığı polis rozeti, polis yeleği… Devlet, büroda çalışan polis memurlarına bunları da kendi paranla al diyor.  Ancak büroda çalışan polisleri de dışarı göreve gönderiyor. Jop vermediği birimlere kendi paranla al diyor. Devletin polislere verdiği bereler yırtılırsa ikinci bir tane vermiyor. Polis gidip kendi cebinden alıyor. Beresi yırtıldıysa alacaksın, Jopu kaybolduysa, kırıldıysa alacaksın, kelepçeyi her birime vereceksin. Ağır şartlar altında çalışan emniyet mensuplarımız kendilerini sahipsiz hissediyor.