Konuk yazar Okan Yüksel: Sporda erdemlilik

Konuk yazar Okan Yüksel: Sporda erdemlilik
Yıl 1990. Gazeteler Pierre de Courbertin ödülünü bir Türk milli atıcının kazandığını yazıyordu. Fair Play Dr. Alp Kızılsu’nundu.Kızılsu, Balkan Şampiyonası’nda yaptığı bir atışın orta hakem tarafından geçerli...

Yıl 1990. Gazeteler Pierre de Courbertin ödülünü bir Türk milli atıcının kazandığını yazıyordu. Fair Play Dr. Alp Kızılsu’nundu.

Kızılsu, Balkan Şampiyonası’nda yaptığı bir atışın orta hakem tarafından geçerli sayılmasına itiraz etmiş ve “Hayır, ben plakayı vurmadım” demişti. Kızılsu bu şampiyonada altıncı olmuştu. Ama ömrünün sonuna kadar unutamayacağı bir ödülü, doğruyu söylediği için kazanmıştı.

Türkiye, ilk Fair Play ödülünü, kalesine atılan şutun gol olduğunu söyleyerek kararı değiştirten Konya Derbentspor kalecisi İsmet Karababa ile aldı. Konya Derbentspor kalecisi İsmet Karababa’nın 1984 yılında kazandığı Fair Play ödülünden sonra Dr. Alp Kızılsu dünya spor tarihine “Sporda Erdemlilik” ödülünü kazanarak adını yazdıran ikinci sporcumuz oldu.

2 Kasım 1969… Madrid’in en büyük stadı Barnebau’da 80 bin kişi önünde Real Madrid ile Sabadiel, İspanya Futbol Ligi şampiyonluğu için karşı karşıyalar. Maçın 50’nci dakikasına kadar gol yok. Bu dakikada Sabadiel takımının atak oyuncularından Pedro Zablla, topla ilerleyip karşı kaleye şut atmaya hazırlanıyor. O anda Real Madrid kalecisiyle beki kaza sonucu çarpışıyorlar. Kaleci baygın durumda yere düşüyor. Zabella bir duraksamadan sonra yüzde yüz golle sonuçlandırılabileceği durumda olmasına karşın topu eli ile iterek “hand”e neden oluyor. Real Madrid daha sonra bir gol atıp maçı kazanmıştı. Real Madrid taraftarları hararetle sevgi göstermesinde bulunuyorlar.

Karşılaşmayı izleyen günlerde, kulübün yöneticileri şu gerekçe ile Zabella’yı cezalandırmak için toplanıyor. Zabella’ya gol atmak için mi yoksa karşı takıma centilmenlik kurallarını öğretsin diye mi para ödeniyordu?

Buna karşın İspanyol basını Zabella’yı “erdemli sporcu” diye tanımlıyor, uluslararası kurul da Zabella’yı “Zafer Kupası” ile ödüllendiriyordu.

Yukarıda somut örneği verilen “sporda erdemlilik Fair Play” olaylarından biri belki çok kişiyi şaşırtacaktır. Fakat çağımızın insanı, kendisi ile yaptığı çekişme ve genellikle yarış olarak tanımlanan sporu artık erdemlilik kurallarına uygun bir düzeyde sürdürmeye çalışmaktadır.

“Kurallar ister yazılı olsun isterse olmasın, doğruluk ve şeref kavramlarının gerekleri yerine getirilmelidir” biçiminde oluşan bu düşünce türü “Fair Play”in, “sporda erdemlilik” düşüncesinin doğmasını ve gelişmesini sağlayacak, aynı zamanda sporcuları doğacak tehlikelerden koruyacak ve insanlara şeref kavramını benimsetecektir.

“Fair Play” sporun var olması demektir. Çağımızın insanının insan olmasını sağlayan ilk koşul erdemli olmasıdır. Özellikle de erdemi sporun en iyi biçimde olması için çalışılması yolunda uygulamak daha da güzeldir.

Ve son günlerde yazılı ve görsel basından takip ettiğim bir ismi hatırladım, Arda Turan. Buraya kadar anlatmaya çalıştığım erdem ve doğruluğun çok uzağında olan isimlerden. Devamını yazmaya gerek yok.

Her şeyin başı erdem

Sporda erdemlilik.

Merhabamız erdemli sporculara.

Etiketler :