Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson arasındaki ikili ve heyetler arası görüşmeler dün bir saat bile sürmedi. Temasların ardından ise son yılların en tuhaf ve atışmalı ortak basın toplantısı gerçekleşti.

JOHNSON VE LAVROV KAMERALAR ÖNÜNDE ATIŞTI

Moskova ile Londra arasında dünya gündemiyle ilgili hiçbir konuda ortak çizgiye varılamadığı iki bakanın sözlerinden anlaşıldı. Basın toplantısında söz alan Lavrov “Bizim Batı ülkelerindeki siyasi süreç ve seçimlere müdahale ettiğimiz söyleniyor. Ama hiç kimse lütfedip kanıt sunma gereğini görmüyor. Az önce Boris, (bu arada ben ona artık Boris değil Rusça’daki gibi Baris diyeceğim) AB’den ayrılma referandumunda bizim rolümün olmadığını kabul etti”.

JOHNSON, LAVROV'UN SÖZLERİNE İTİRAZ ETTİ

Lavrov bu ifadeleri kullanması üzerine sözünü kesen Johnson, “Sayın Lavrov, Rus müdahalesi konusunda söylediklerimi çarpıtıyor. Ben İngiltere’deki referanduma müdahale etmediniz demedim. Müdahaleniz başarılı olmadı dedim. Laflarımı lütfen çarpıtmayın” dedi.

"PALTOMU ÇIKARIP CEPLERİNDE..."

Bundan sonra ortak basın toplantısı resmen karşılıklı atışmaya dönüştü. İkili ve dünya işlerinden uzak konulara giren Boris Johnson, “Ben heyetimle Lavrov ile Rus Dışişleri Bakanlığına görüşmek için geldiğimde paltomu çıkartıp ceplerinde ne var ne yok kendisine teslim ettim. Paltomun güvenli ellerde olduğunu düşünerek” lafını ortaya attı.

"DEMEK Kİ, PALTOMUN CEPLERİNİ YOKLADINIZ"

İğneleyici sözlere kendi üslubunda yanıt veren Lavrov, “Paltonun cebinde zaten hiçbir şey yoktu. Bana güvenerek paltonuzu teslim ettiğinizi abartıyorsunuz” karşılığını verdi. Bir süre cevap vermeden sinsice gülümseyen Johnson, “Demek ki yine de paltomun ceplerimi yoklamışsınız” deyiverdi.

ZAHAROVA: ONLARI SULADIK, DOYURDUK VE...

İki ülke bakanı arasındaki atışmaya daha sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da katıldı. Rusya televizyonuna katıldığı programda “İngiliz bakanın ziyareti verimli geçti mi” sorusuna ilginç yanıt veren Zaharova, “Ne söyleyebilirim! İngiltere’den gelenlerin hepsi MİMİCİ idi (İngiliz MI5, MI6 gizli servislerini kastetti). Onları suladık, doyurduk ve ülkelerine gönderdik” deyiverdi.