İlahiyatçıdan akılalmaz sözler: Camileri genelev ve ahır yaptılar

İlahiyatçıdan akılalmaz sözler: Camileri genelev ve ahır yaptılar
ÇOMÜ TV'de yayınlanan programda ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın "Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var" dedi.

II. Abdulhamid'in ölümünün 100.yılı anısına gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın, 1924 yılında Çanakkale ve Bursa'daki bazı Camilerin Genelev olarak kullanıldığını iddia etti. Uzmanlık alanı İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Eğitimi olan Abdullah Akın ayrıca Çanakkale'de şehit olan askerlerin yanında yaralı askerlerin de canlı canlı toprağa gömüldüğünü söyledi.

"SEVR ANTLAŞMASI BÜYÜK ORTADOĞU PLANIYDI"

Çanakkale'nin haftalık yayımlanan Aynalı Pazar gazetesinin manşetinde yer alan habere göre; Abdullah Akın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eş Başkanı olduğunu açıkladığı Büyük Ortadoğu Projesinin Sevr Antlaşması olduğunu açıkladı. Akın Sevr Antlaşması ile Büyük Ortadoğu Projesini ve 15 Temmuz Darbe girişimini birbirine bağlayarak; "Bizler Çanakkale Savaşından zaferle çıkmamıza rağmen Sevr'i imzalattılar. Aslında Sevr Planı Büyük Ortadoğu Planıydı yani İsrail'in bugün yapmak istediği idi. Dedelerimiz bu planı 15 Temmuz'da olduğu gibi bozdular. Savaşarak, tencereyle tavayla bu Fransızları, İngilizleri yurttan atarak, paçavra gibi Sevr'i attılar. Ancak bize daha büyük bir hamle yaptılar Lozan'ı imzalattılar" dedi.

"LOZAN İKİNCİ SEVR PLANIDIR"

Akın; "Lozan'ı imzalattılar. Bu da ikinci Sevr Planı oldu. Bugünlerde bazı kesimlerden Lozan, Özgürlük Belgesi, Lozan Türkiye'nin kurtuluş senedi olarak bahsedenleri duyuyorum. Bizim dedelerimiz bu topraklara düşman ayak basmasın, ezanlar dinmesin, bayraklar inmesin diye mücadele ettiler" ifadelerini kullandı.

ÇANAKKALE VE BURSA'DA GENELEV OLARAK KULLANILAN CAMİLER İDDİASI

Çanakkale ve Bursa'da camilerin genelev olarak kullanıldığı iddiasını da ortaya atan İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın; "Daha enteresan 12 Haziran 1924. Camiler kapatılıyor düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye'de, Camiler kapatıyorlar müessese olarak" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamında Harf İnkilabı ile bir gecede Türk halkının cahil bırakıldığını ileri süren Akın, ezanın Türkçeleştirmesi ile ilgili de şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Akın; "Ezan Türkçeleştirildi. 18 Temmuz 1832 (Kendi ifadesi) birkaç şeyle bunu toparlayayım. 1932 18 Temmuz sabahı burada Ezan Türkçeleştiriliyor aynı günün akşamı burada akşam Amerika'da sabah oluyor. Bizi orada Birleşmiş Milletlere kabul ediyorlar. Bunun şart Ezan'ın Türkçeleştirilmesi idi. Çünkü Ezan'ı Türkçeleştirdiler, camileri kapattılar. Harf devrimi yaptılar bizi güya 600 yıllık Osmanlı anayasasından, milleti bir arada herkesin hakkını vererek yaşatıldığı bir kanunundan kopardılar. Bize bir İsviçre medeni kanunu, bir Alman Ceza Kanunu, bir İtalyan kanunu verdiler. Başımıza bir şapka, ayağımıza bir pantolon giydirdiler, güya medeni olduk" dedi.

Etiketler :