Havuz medyasının yeni patronu Hasan Yeşildağ oldu! İşte Erdoğan-Yeşildağ ilişkisi...

Havuz medyasının yeni patronu Hasan Yeşildağ oldu! İşte Erdoğan-Yeşildağ ilişkisi...
Havus medyasının sahibi Ethem Sancak Akşam, 360, Star ve Kanal 24 içinde barındıran ES Medya grubunu Hasan Yeşildağ'a devretti. Bir anda medya patronuna dönüşen Yeşildağ'ın kim olduğu ise kamuoyunun ilgisini çekti...Cumhurbaşkanı...

Havus medyasının sahibi Ethem Sancak Akşam, 360, Star ve Kanal 24 içinde barındıran ES Medya grubunu Hasan Yeşildağ'a devretti. Bir anda medya patronuna dönüşen Yeşildağ'ın kim olduğu ise kamuoyunun ilgisini çekti...

Cumhurbaşkanı Erdoğan aşkıyla bilinen yandaş medya patronu Ethem Sancak AKP MKYK'sına seçildikten sonra medyadan çekilme kararı almıştı. Ethem Sancak'ın bir süredir Es Medyayı kime satacağı merak ediliyordu ki, fazla bir süre geçmeden yandaş medya'nın yeni patronu AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevinde gönüllü olarak suç işleyip içeri girerek korumalığını yapan Hasan Yeşildağ oldu.

Hasan Yeşildağ Kimdir?

Suç geçmişi kabarık

Hasan Yeşildağ 1998 yılında Tayyip Erdoğan Pınarhisar cezaevine "sahte çek" suçundan içeri girerek, Erdoğan'ın 4 boyunca korumalığını yaptı. Kendisi iş hayatı ve yaşantısının miladını Tayyip Erdoğan için cezaevine girdiği günden itibaren yeni başladığını açıklıyor. Ancak Yeşildağ'ın bu tarihten önce de önemli bir suç arşivi var...

Aslen Rizeli olan Hasan Yeşildağ ile ilgili en çarpıcı bilgileri yazan ise bugün havuz gazetesi yazarı  olan Mahmut Övür...

Kardeşi Engin Civan'ın kız kardeşi ile evlendi

İşte Mahmut Övür'ün 16.02.2006 tarihindeki Sabah Gazetesi'nde yer alan yazısından bir bölüm;

" İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP'li Meclis Üyesi Zeki Yeşildağ, müzmin bekârlığa son vermiş ve Washington'da dünya evine girmiş.

Biliyorsunuz, Yeşildağ soyadı İstanbul'un hatta Türkiye'nin yüksek tepelerinde bir hayli etkili... Özellikle Hasan Yeşildağ adı bu köşeyi izleyenlerin hiç de yabancısı değil. Aslında Yeşildağ kardeşlerin inanılmaz yükseliş öyküleri gerilim ve macera romanlarına taş çıkartacak cinsten. Şimdi bu romana yeni bir bölüm daha ekleniyor. Bu bölüm, Yeşildağ ailesine yeni bir ismin katılmasıyla başlıyor.

Washington'da mütevazı bir evlilik töreni... Damat adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Zeki Yeşildağ. Gelin adayına gelince...

İşte o ismi duyduğunuzda siz de şaşıracaksınız. Çok değil 12 yıl önce Türkiye'yi sarsan "Civangate" skandalına imza atan, dönemin Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan'ı bilirsiniz.

Washington'daki mütevazı düğünün gelin adayı Engin Civan'ın kızkardeşi Müjde Civan."

Abdi İpekçi suikastinde de adı geçmiş, itirafçı olduğu iddia edilmişti

Mahmut Övür'ün Hasan Yeşildağ ile yazdıkları sadece bunlar değildi, Abdi İpekçi suikastiyle ilgili bağlantılarını da şu şekilde yazıyor:

"Ağca yanlışlıkla salıverildikten sonra yakalandığında, kardeşi Adnan Ağca cezaevinin önünde medya ordusu karşısında isyan ediyordu.

Öfkeliydi Adnan Ağca. O öfkeyle ileri geri bir sürü şey söyledi. Söylediklerinin içinde elle tutulamayacak saçma şeyler de vardı, gerçekten düşündürücü iddialar da...

İşte Ağca'nın iddialarından biri:

"Başbakan'ın gizli kasası Hasan Yeşildağ. Hergün gizli gizli görüşme yapıyorlar. Mehmet Ali Ağca'nın suç ortağı Hasan Yeşildağ, Kartal'da beraberlerdi."

Şaşırtıcı değil mi? Ne demek istiyor acaba?

İnsanın aklına "yine deli saçması bir iddia ortaya atılarak kafaların karışması amaçlanıyor" düşüncesi geliyor.

Ama ya öyle değilse?

İşin doğrusu Adnan Ağca'nın bu sözlerini büyük çoğunluk "deli saçması" olarak değerlendirdi ki, sadece bir televizyon bülteninde yayınlandı. Ve hiç kimse bu sözlerin ne anlama geldiğini de sormadı."

 İsviçre'de uyuşturucu kaçakçılığından hapis yattı

Hasan Yeşildağ 1989 yılında İsviçre'de kaçakçılık suçundan yakalandıktan sonra Türkiye'nin iade talebinin reddedildiği 4 Ekim 1989 tarihinde Milliyet gazetesinin haberine "İsviçre, 'asmazsanız' güvencesi istiyor" başlığıyla duyurmuştu. Haberde Hasan Yeşildağ'ın patlayıcı madde atmaktan dolayı iadesi istendiği ve bunun reddedildiği beliritiliyor. Aynı haberde ayrıca Abdullah ÇAtlı'nında TCK'nın 146. maddesine muhalefetten iadesi istendiği ve O'nun reddedildiği yazıyor.

Hasan Yeşildağ'ın İsviçre'deki faaliyetlerine ilişkin 12 yıl sonra yine Milliyet gazetesinde Tuncay Özkan gündeme getiriyor. O dönem Milliyet gazetesinde köşe yazarı olan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Erdoğan-Yeşildağ ilişkisi ve İsviçre bağlantıları için şu ifadeleri kullanmıştı:

 "Hasan Yeşildağ, Abdullah Çatlı grubunun adamıydı. Sonra bu bağ bitti. Çünkü işe uyuşturucu karıştı.

Hasan Yeşildağ, Türkiye'de Abdi İpekçi dahil cinayetlere karışmış, tutuklanmış, polise konuşmuş ve bazı arkadaşlarını ele vermişti. Kaçaktı İsviçre'de... İsviçre'de uyuşturucu ve örtülü faaliyetlerinden dolayı cezaevinde yattı. Avrupa'da uyuşturucu işini iyi bilenlerden... İsviçre savcılarının ve gizli servisinin bunlarla ilgili bilmediği hiçbir şey yok. Kullanılmışlıkları da çok...

Ama nedense onunla birlikte cezaevinde olanlar bir daha İsviçre'ye giremezken, Yeşildağ İsviçre'yi ikinci vatanı yaptı. Halen kardeşlerinden Ali, çeteci Ali Fevzi Bir'i fidye için kaçırmaktan aranıyor. Cin gibi iki kardeş Hasan ve Zeki Yeşildağ birlikte hem siyaset, hem ticaret yaşamında para ve yer kazanıyor.

Hasan Yeşildağ, dans virtüözlüğü gibi batı toplumunun modernliklerine de olağanüstü uyum sağladığı için hem liberallerin yanında, hem siyasal İslam içinde hiç sıkıntı çekmiyor. Bu ailenin etkinliğinde İsviçre çok önemli bir yer tutuyor. Tayyip Erdoğan "Yeşildağ benden üç gün önce cezaevine girmiş arkadaş" diyor ya, zamanlama olarak doğru içerik olarak yanlış."

Aynı tarhilerde Milliyet gazetesinde çıkan bir başka haberde ise Hasan Yeşildağ'ın İGDAŞ yolsuzluklarında baş aktör olarak gözaltına alındığı yazılmıştı.

 12 Eylül öncesi Ümraniye bombacısı

Eski ülkücü Hasan Yeşildağ 12 Eylül öncesi Ümraniye Bombacısı olarak biliniyordu.

Erdoğan'ın cezaevi koruması mı oldu?

Tayyip Erdoğan, dört aylık cezasını tamamlamak için Pınarhisar Cezaevini seçmeden önce, Hasan Yeşildağ basit bir çek suçu için aldığı 5,5 aylık cezayı Pınarhisar Cezaevinde geçirmek üzere buraya yerleştirildi. İddia o ki, önce Pınarhisar'dan sekiz tane ev kiralanıyor, buralara güvenilir isimler yerleştiriliyordu; ilçe girişindeki benzinlik kameralarla donatılıyor, böylece ilçeye giriş ve çıkış kontrol altına alınıyordu.