ABD endişeli, Rusya sessiz... Peki nasıl olacak bu operasyon?

ABD endişeli, Rusya sessiz... Peki nasıl olacak bu operasyon?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamalarda sinyalini verdiği operasyonun yankıları devam ederken dün de resmen operasyon hedeflerini anlattı. Olası operasyona dair Gazeteci Musa Özuğurlu ve Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian ile konuştuk.

Dün partisinin grup toplantısında operasyona yönelik konuşan ve resmen adres gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Güney sınırlarımız boyunca 30 km derinliğinde güvenli bölge oluşturma çabamızın yeni safhasına geçiyoruz. Tel Rifat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Buna kimler destek verecek, kimler köstek olacak göreceğiz" dedi.

Kabine toplantısı ardından "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, istihbaratımız, emniyet güçlerimiz hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz bu operasyonlar başlayacaktır" diyen Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde varlığı bilinen terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik operasyon sinyali vermişti.

Erdoğan’ın bu mesajı "Ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz" açıklamasıyla duyurduğu geri gönderme projesini takip etti. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) muhtemel hedefleri arasında Tel Rıfat, Ayn-El Arap (Kobani), Ayn İsa ve Münbiç’in olduğu ifade edilmişti. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik operasyon sinyali vermesinin ardından Suriye Milli Ordusu'ndan (SMO) "hazırız" mesajı gelirken, Katar’a yakın El Arabi El Cedid adlı yayın, bir kaynağın, Türkiye’nin Suriye’ye yapmayı planladığı yeni operasyonun ertelendiğini söylediğini yazdı.

Operasyon sinyallerinin getirdiği yankıları ve ertelenme iddialarını Gazeteci Musa Özuğurlu ve Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian ile konuştuk.

‘O bölgelerde Türkiye’ye yakın bir yönetim anlayışı oluşturuluyor’

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik haberlerin iktidar yanlısı gazetelerde 1 milyon Suriyelinin geri gönderilmesi konusuyla bağdaştırıldığını ve bunun bir iskan politikası olup olmadığını sorduğumuz Özuğurlu, “Türkiye’nin bu operasyonunun böyle bir amacı olduğu aşikar. Yani daha önceki yerlere bakacak olursak Fırat’ın batısına örneğin, daha önceki harekatlarda hakim olunan yerlerde bir demografi düzenlemesine gittiklerini görüyoruz. Aynı zamanda tabii Türkiye’ye yakın bir yönetim anlayışının da oluşturulduğunu görüyoruz. Ben oraya yerleştirilecek olanları artık Suriye yönetimi karşıtı ya da savaştan kaçmış olan insanlar olarak değil, Türkiye yanlısı insanlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tamamen Türkiye’ye bağlı, Türkiye taraftarı olan bir kitle oraya yerleştirilecek ve demografi değişimini de elbette beraberinde getirecek bu” diye konuştu.

‘Türkiye ve Suriye Kürtleri arasında bir tampon bölge oluşturacak’

Özuğurlu olası operasyonun öne çıkan üç amacı olabileceğini ifade ederek, “Burada şöyle bir amaç da güdülüyor diyelim ki Irak sınırından Hatay’a kadar 30 kilometre derinlikli bir kuşak oluşturursa birincisi Türkiye’deki mültecilere yönelik tansiyonu düşürücü bir adım atmış olacak ve mültecilerin bir kısmını oraya göndererek. İkincisi burada bir şehirleşme sözkonusu olacağı için ekonomide şu an kötü durumda olan inşaat sektörüne de bir yol göstermiş olacak. Üçüncüsü ve bence en önemlisi Kürtlere karşı tampon bölge oluşturacak ve böylece Türkiye Kürtleri ve Suriye Kürtleri arasında o fiziki coğrafi teması kesmiş olacak. Diğer yandan Suriye yönetimine karşı daima elinde bir koz bulundurmuş olacak yani harekete geçirmeye çalışacağı bir koz bulundurmuş olacak” ifadelerini kullandı.

ABD endişeli, Rusya sessiz

İki gün önce Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, Cumhurbaşkanlığı da bir açıklama yaparak Erdoğan’ın Putin’e operasyon konusunda bilgi verdiğini ifade etmişti. Sözkonusu görüşmeye dair Kremlin’den gelen açıklamada ise operasyona yer verilmemesi dikkat çekmişti. Rusya’nın operasyonu açıklamasına dahil etmemesini değerlendirmesini istediğimiz Özuğurlu, "Burada şöyle bir şey var. Birincisi Lavrov’un bundan bir süre önce yaptığı açıklaması vardı. Türkiye’nin herhangi bir şekilde böyle bir operasyonu yapmasına sanki Rusya cevaz veriyormuş gibi bir açıklamaydı bu. (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 'Fırat’ın doğusunun önemli bir bölümünü işgal eden Amerikan ordusu doğrudan ayrılıkçılığı teşvik ediyor. Türkiye elbette kayıtsız kalamaz' demişti.) Fakat Rusya’nın Türkiye’nin gündemdeki operasyonuna sıcak bakmadığını söyleyebiliriz çünkü herhangi bir şekilde Türkiye’nin Suriye’de yapacağı bir operasyon orada bir belki sonucu belli olmayacak ya da tahmin edilemeyecek bir takım yeni olasılıkları ortaya çıkaracağı için Rusya’nın pozisyonunu zorlaştıracaktır" dedi.

Rusların operasyona sıcak bakmadığını düşündüğünü belirten Özuğurlu, "Rusların diplomatik üslubunu da dikkate alacak olursak böyle bir şeye değinmemiş olmaları bir şekilde Rusya’nın bu operasyona sıcak bakmadığını gösteriyor. Ama şöyle bir durum da sözkonusu, Lavrov’un açıklamasından yola çıkarsak eğer gerçekten bu Suriye’nin faydasına ya da ABD’nin zararına olacak bir operasyon olursa, Rusya belki buna bir şekilde onay verebilir ama böyle bir şartın oluşmadığını Rusya da görüyor. Dolayısıyla ben sıcak bakmadıklarını düşünüyorum" diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da günlük basın brifinginde yaptığı açıklamalarda ABD'nin endişelerini daha önce de dile getirdiğini yineleyerek, "Suriye’nin kuzeyinde askeri hareketliliğin artması potansiyeline ilişkin tartışmalar ve özellikle de bölgedeki sivil nüfus üzerindeki etkileri hakkında derin kaygı duymaya devam ediyoruz. Mevcut ateşkes hatlarının muhafaza edilmesini desteklemeyi sürdürüyoruz. Bunu tehlikeye atma potansiyeline sahip, gerilimi tırmandıracak her türlü eylemi kınarız" demişti.

‘Operasyonun sebebi iç politika’

Saha şartlarına bakıldığı zaman böyle bir operasyon için mantıklı bir sebebin olmadığını ifade eden Özuğurlu, "Saha şartlarına baktığımız zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği Suriye’nin bölgelerine baktığımız zaman böyle bir operasyon için mantıklı bir sebebin olmadığı görülüyor. Çünkü daha önce Türkiye’nin hem Rusya ile hem ABD ile o bölgelerle ilgili bir takım anlaşmaları var. Türkiye’nin yapmış olduğu son Barış Pınarı harekatıyla hakim olduğu bölgeler var. Bu harekat sonrasında Türkiye’ye yönelik herhangi bir somut saldırı ya da tehdit oluşmuş değil. Dolayısıyla böyle bir operasyonu Erdoğan’ın neden düşündüğü konusunda daha çok iç politika üzerinde durmak gerekir. Muhtemelen iç politikayı konsolide etmek üzere böyle bir karar aldı" dedi.

NATO konusunda pazarlık ihtimali

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda bir pazarlık ihtimalinin doğmuş olabileceğini belirten Özuğurlu, “Bunun yanında şöyle bir durum da sözkonusu. Operasyonun NATO’nun genişleme meselesiyle ilgili olarak yani İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girme isteğiyle alakalı olarak bir pazarlık ya da zorlama unsuru olarak kullanabileceğini düşünüyorum ki konjönktür de buna uygun. Rusya’nın bir şekilde Ukrayna’ya konsantre olmuş olması ABD’nin hem Rusya’ya karşı net bir politika izleyemiyor olması hem de Suriye’de biraz daha sessizlik içerisinde olması nedeniyle böyle bir motivasyondan bahsedebiliriz” diye konuştu.

'Operasyon sinyali Suriye'de seçim adımı olarak yorumlandı'

Suriyeli gazeteci Sarkis Kassarjian ise operasyon sinyalinin Suriye’de nasıl bir yankı bulduğu konusundaki sorumuzu şöyle yanıtlıyor: "Erdoğan tarafından verilen operasyon sinyali Suriye’de iç politikaya yönelik bir seçim vaadi olarak nitelendiriliyor. Sandıkta kendisini kurtarmaya çalıştığı şeklinde değerlendiriliyor."

Kassarjian sözkonusu operasyonun Suriye’de büyük bir endişeyle karşılandığını çünkü Suriye politikalarının eskiden hükümetin projesi olduğu ve iktidarın değişmesi halinde biteceği yönünde seyreden yorumların artık sağcıların ortak bir konusu olduğunu ifade etti. Kassarjian mültecilere yönelik artan nefretin Türkiye’deki bütün sağ politikacıları etkilediğini ve bunun dışında söylem geliştirenlerin seçimi kaybetme endişesi taşıdığını ifade ederek, "Türkiye’deki bugünkü iktidar seçimlerde değişse bile yeni gelecek olan iktidarın bu milliyetçi tavırdan vazgeçmeyeceği yönünde endişeler var Suriye’de. Çünkü mülteci karşıtlığı öyle bir yükselişe geçti ki bunun karşısında duran bir adayın seçimi kaybetme ihtimali olduğu yönündeki değerlendirmeler sıkça gündeme getiriliyor. Dolayısıyla iktidar değişse de Suriye’ye yönelik bu tutumun çok daha uzun sürebileceği yönünde bir endişe yaşanıyor. Haliyle bu adıma Suriye’de daha tedirgin ve korkuyla bakılıyor. Bugünkü iktidarın başlattığı sözkonusu projenin sağcı yeni bir iktidar gelmesi durumunda devam edeceği yönünde derin endişeler var Suriye’de" dedi.

Rusya Kamışlı’ya takviye kuvvet getirdi

Türkiye'nin kuzey Suriye’ye yönelik olası bir operasyon açıklamalarının ardından Rusya'nın Kamışlı’daki askeri üsse ağır askeri teçhizat gönderdiği belirtilmişti. Sözkonusu gelişmeyi sorduğumuz Kassarjian "Türkiye’nin son günlerde askeri operasyon adımını dile getirmesi ardından Rusya Kamışlı havaalanına takviye kuvvet getirdi" dedi. Bölgenin terör örgütü YPG kontrolünde olduğunu hatırlatan Kassarjian, "Bölge YPG kontrolü altında ama havaalanı Suriye yönetiminin kontrolünde. Yerel kaynakların belirttiğine göre Ruslar oraya uçak dahi gönderdiler" dedi.

Operasyon ertelendi iddiası

Katar’a yakın El Arabi El Cedid adlı yayına konuşan bir kaynak, Türkiye’nin Suriye’ye yapmayı planladığı yeni operasyonun ertelendiğini söylediğini yazmıştı. Operasyonun erteleneceği iddialarının ne anlama gelebileceğini sorduğumuz Kassarjian, "İddianın geldiği site Katar’ın finanse ettiği ve Türkiye’ye yakınlığıyla bilinen bir site. Senelerdir Türkiye’deki iktidarı teyit eden haberler yapan bir siteden bahsediyoruz. Dolayısıyla böyle baktığımızda bu haberin gelmesi ve Türkiye’nin kurduğu Suriye Milli Ordusu’ndan bir kaynağın buraya konuşması bu haberin yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmış bir haber olmadığını gösteriyor. Çünkü bu yayın organının Türkiye’nin istemediği bir şeyi haberleştirme gibi durumu sözkonusu olamaz" dedi.

'Türkiye tarafından verilen bir mesaj'

Operasyonun hedefinin detaylandırıldığı haberlerle ilgili, "Bunun Türkiye tarafından verilen bir mesaj olduğunu düşüyorum" diyen Kassarjian şöyle devam etti: "Bu haberin arkasında bir şeyler olduğunu düşünüyorum çünkü burada çok önemli bir detay var. Siteye demeç veren yetkili ‘Bir gün önce planını çizdik’ diyor planı da izah ediyor diyor ki ‘Tel Rıfat, Kobani, ve Münbiç vardı hedefimizde’ bunun gibi detaylar veriyor sonra da bir gün sonra ertelendiği haberleri çıkıyor. Böyle bir kaynağın bu kadar büyük bir detay vererek bir siteye konuşmasını Türkiye’nin birilerine vermek istediği bir mesajı olduğu şeklinde yorumluyorum. Pazarlık süreci varsa belki de onun için ama sözkonusu haberlerin yalnızca kamuoyunu bilgilendirme endişesi taşıdığını düşünmüyorum. Haberi veren site ve haberin kaynağına bakarak bu analizi yapmak mümkün."