Şule Çet’in öldürüldüğü plazada inceleme tamamlandı

Şule Çet’in öldürüldüğü plazada inceleme tamamlandı
Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in, plazanın 20’nci katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili davaya bakan mahkeme, biyolojik lekelerin tespiti için bilirkişi eşliğinde olay yerinde inceleme başlattı.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandığı davanın son celsesinde, mahkemenin ara kararı gereği naip hakim gözetiminde, bilirkişiler ve taraf avukatları, Çet’in hayatını kaybettiği Mevlana Bulvarı’ndaki plazaya geldi.

Plazanın 20. katında olayın meydana geldiği ofise geçen heyete tarafların avukatları eşlik etti.

Bilirkişiler, naip hakim gözetiminde plaza katında biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yapmaya başladı.

GEREKLİ İNCELEMELERİN YAPILMADIĞI VE DELİLLERİN TOPLANMADIĞI İSPATLANMIŞTI

Çet ailesinin avukatları, mahkemeye Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir tarafından hazırlanan bir rapor sunmuştu.

Olay sonrası plaza katında gerekli incelemelerin yapılmadığını ve delillerin toplanmadığını söyleyen avukatlar, birtakım cihazlarla yapılan inceleme sonucu uzmanlarca hazırlanan raporda, halı üzerinde kan, tükürük ya da sperm olabileceği değerlendirilen bazı biyolojik izlerin bulunduğunu ileri sürmüştü.

Davaya bakan mahkeme, ara kararla söz konusu izlerle ilgili plaza katında inceleme yapılması kararı almıştı.

Üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili davaya bakan mahkeme heyeti, verilen ara karar gereği; kan, tükürük, sperm gibi olay yerinde biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yaptı. İnceleme sonuçlarına dair yeni bir keşif raporu mahkemeye sunulacak. İncelemenin ardından konuşan Avukat Ferhat Gebeş, “Elde edilen bulguların dosyaya seyir katacağına inanıyoruz” dedi. 

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “cinayet”, “nitelikli cinsel saldırı” ve “hürriyeti tahdit” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle sanık Çağatay Aksu ve Bark Akand’ın tutuklu yargılandığı davanın son celsesinde verilen ara karar gereği; naip hakim ve bilirkişilerden oluşan heyet, Mevlana Bulvarı’ndaki plazaya geldi. Heyete, taraf avukatları da eşlik etti. Heyet, Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in yaşamını yitirdiği plazanın 20’nci katında biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yaptı. İki saati aşan incelemenin ardından açıklama yapan Avukat Ferhat Gebeş, Profesör Doktor Hakan Kar ile Halis Dokgöz’ün ek mütaala raporunda belirtilen şüpheli lekelere ilişkin örnek alındığını ve detaylı bir çalışma yapıldığını söyleyerek “Varılacak sonuç neticesinde, lekelerin içeriği hakkında bilgi sahibi olacağız. Elde edilen bulguların dosyaya seyir katacağına inanıyoruz” dedi.

‘ZAMANINDA YAPILMIŞ OLSA DAHA KIYMETLİ OLABİLİRDİ’

Gebeş, şöyle devam etti: 
“Lekeler soruşturmanın ilk aşamasında kaydedilmemişti, alınan ilk örnekler bu aşamada kaydedildi. Makam odasının olduğu kısımda, sehpaların sağ ve solunda bulunan koltukların arasında bulunan yerlerde lekeler vardı. Yine iç taraftaki dinlenme odasında bulunan yastıkta ve duvarda tespit edilen lekeler vardı. Oralardan örnekler alındı. Bu inceleme zamanında yapılmış olsaydı daha kıymetli olabilirdi. Çünkü biz bu tespiti, 17 Haziran’da yapılan keşifte tespit edebildik. Olay yerinin görüntüleri vardı akabinde 17 Haziran’da yapılan mahal keşfinde aynı lekelerin durduğunu gördük ve dosyanın seyri açısından bir bulgu olabilir düşüncesiyle Mersin Üniversitesi’nde iki tane profesör doktorun hazırladığı mütalaa raporuyla bu lekelerin değerlendirilmesini talep etmiştik. Mahkeme de bu talebi kıymetli bulup akabinde bugünkü keşfi gerçekleştirdi ve örnek alındı.”

‘DNA KARILAŞTIRILMASI İLE ÖNEMLİ DELİLLER ELDE EDİLEBİLİR'

Adli Tıp Uzmanı Hakan Kar ve Halis Dokgöz’ün hazırladığı ilgili raporda; tespit edilen şüpheli biyolojik lekelerin forenscope multispectral mobil inceleme cihazı ile değişik dalga boyunda ışık kaynakları ve değişik renkte filtreler kullanılarak çekilen fotoğrafları yer aldı. Raporda; “Özellikle halı, kumaş gibi tekstil materyaller tarafından emilmiş ve kurumuş bulunan kan, tükürük veya sperm gibi biyolojik delillerin olay üzerinden çok uzun süre geçmiş olmasına rağmen tespit edilebileceği adli tıbbi açıdan bilinmekte olup tarafımızca olay yerinde tespit edilen şüpheli lekelerden biyolojik örnekler alınarak genetik inceleme yaptırılması ve maktül ile şüphelilerin DNA’ları ile karşılaştırılmasının önemli ek deliller elde edilebilmesine katkı koyabileceği kanaatini bildirir ek bilimsel uzman mütalaasıdır” değerlendirmesi yapıldı. 

Etiketler :