Skandala ilişkin yeni açıklamalar... Hastanede merdiven yokmuş

Gazeteci Timur Soykan, Şule Aydın'ın sunduğu Kayda Geçsin Programı'nda Hatay'da yaşanan hastane skandallarını açıkladı. İYİ Partili Turhan Çömez canlı yayına bağlanarak Soykan'ın açıklamalarını doğruladı. Çömez, Hatay Devlet Hastanesi'nde ilişkin iddialarına yenilerini ekleyerek "Hastanede katlar içerisinde merdiven yokmuş hastalar bu nedenle kurtarılamamış" dedi.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler 10 ili etkiledi. Hatay, depremden en ağır etkilenen illerden biri oldu. İYİ Part'li Turhan Çömez yaptığı açıklamarla; Hatay'da depreme hastanede, yoğun bakım ünitelerinde yakalanan hastaların elektriksiz kalarak hayatlarını yitirdikleri belirmişti.

Gazeteci Timur Soykan, Şule Aydın'ın sunduğu Kayda Geçsin Programı'nda Hatay'da yaşanan hastane skandallarını açıkladı.

Soykan açıklamalarında şunları söyledi:

"Hataydaki Özel Defne Hastanesi'nde bina ayakta duruyor binanın kapısı yıkılmıştı. AFAD gönüllüsü Serkan Ayten, 6 Şubat depremleri sırasında büyük hasar gören Hatay Antakya’daki Özel Defne Hastanesi yoğun bakımında biri bebek 14 hastanın ölüme terk edildiğini, tesadüfen girdikleri hastaneden yaşama tutunabilen 5’ini kurtarabildiklerini söyledi.

Arama kurtarma ekipleri sokakta gezerken bir amcaya rastlıyor ve amca o hastanede yaşayan insanlar var diyor. Ekipler hemen hastaneye gidiyor ve aramaya başlıyorlar. 3. kata geldiklerinde çocuk yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetmiş küçücük bir bebeği buluyorlar. Bakın bunlar yaşandı Kimse silip atamaz. O çocuğu çarşafa sarıp üst kata çıkıyorlar. 4. Katın yoğun bakımına girdiklerinde korkunç bir manzarayla karşılaşıyorlar. 3. günde orada inleyen hastalar buluyorlar. Bunları görünce nabızlarını kontrol eden gönüllü ekip 5 hastanın hala yaşadığını görüyorlar. Bu hastanelerde elektrik yok. 5 hastanın yaşadığını tespit ettiklerinde ambulans çağırıyorlar. Bunlar olurken sağlık bakanlığı klip çekiyor. O hastalar orada unutulmuş. Gidilmiş. İtfaiye merdiveni geliyor indiremiyorlar. Vinç geliyor yataklarla hastaneden kurtarılıyor hastalar. Günlerce o insanlar orada kaldı.

İnsanlar beton altında kalarak ölmedi bu insanlar unutulduğu için öldü Antakya Özel Doğu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde de aynı örnek var."

İYİ Partili Turhan Çömez, Kayda Geçsin programına bağlanarak Timur Soykan'ın açıklamalarını doğruladı ve yeni iddialarda bulundu. Çömez konuşmalarında şunları söyledi:

"Daha önce paylaştığım bilgileri bana sağlık çalışanı arkadaşlarım söylemişti. Bu bilgileri Sağlık Bakanlığı yalanlamıştı. Ben bunun üzerine araştırmalar yaptım. Timur Bey'in anlattığı olayların detaylarını öğrendim. Bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Süreçle ilgili hesap sormak için adım atacağız. Timur Bey'in konuştuğu her şeyin bende şahitleri de var. Timur Bey'in ortaya koyduğu bilgileri teyit eden başka insanlarla da görüştüm. Bunun üzerine ben acaba başka yerde buna benzer skandallar yaşandı mı diye araştırmalar yaptım. Sağlık çalışanlarıyla, arama kurtarma ekipleriyle görüştüm. Son derece çarpıcı verilere ulaştım sizinle de paylaşacağım.

Hatay Eğitim Araştırma hastanesi 2017 yılında açılmış. Kuruluşunda da sorunlar olan bir hastane bu. Hastane yapılmadan evvel hastanenin temellerini su basmış. Dolayısıyla böylesine vahim bir olayın üzerine inşaat durması gerekirken yola devam edilmiş. Fakat ağır deprem yaşanmasına rağmen bina zarar görse de çok büyük hasar söz konusu değil. Binayı yapan müteahhidin doğru iş yaptığını söyleyebiliriz."

Hastaneyi ziyaret eden Çömez, görsellerle açıklamalarda bulundu. Çömez görseller sunarak şunları söyledi:

"Gördüğünüz gibi burada hiçbir yıkıntı yok. O acil servis yazısının üzerinde hemen yoğun bakım ünitesi var. Bu yoğun bakım ünitesinin biri erişkin diğeri çocuk yoğun bakım ünitesi. Her iki yoğun bakım ünitesindeki toplam yatak sayısı 179. Hastane çalışanlarından edindiğim bilgiye göre deprem gecesi yoğun bakım ünitelerinde 150 hasta var. Kolonlar yerinde ve tahribat olmayan bir servis var. Hemen yoğun bakımın yanında gaz tankları ve jeneratörler var.

Deprem olduğunda bina sağlam ama ne yazık ki jeneratör sistemi çalışmamış. Yoğun bakımda çalışan bütün cihazlar elektrikle çalışıyor. Vahamet şurada; Buraya oksijen ve gaz sağlayan sistemler yıkıldığı için, o gösterdiğim Sağlık Bakanlığı'nın yerine yenisini koyduğu o sistemler çalışmadığı için hastanenin gaz sistemi kesilmiş. Bu gaz sistemlerinin orada çok sağlıklı bir şekilde konması gerekirdi. Mavi oksijen tüpleri ve tanklar da hastanede yedekliler.

'FONET'in bulut sisteminde o gece orada olan bütün hastaların verileri var'

O geceye dönelim. Elektrikler kesilmiş, gaz tankları çalışamaz hale gelmiş ve yoğun bakım felç olmuş. Yoğun bakımdaki hastaların cihazlara bağlı olanlar da var. İlk gece yaşanan şiddetli depremin ardından ne yazık ki hastalar vefat etmişler.

179 yataklı, 150 hasta olduğu söyleniyor. Hastanelerin otomasyon sistemleri vardır maalesef hastanenin otomasyon sistemini yeniden kurmuşlar giremediler. Hastanenin otomasyon sistemini yöneten firmanının adı FONET. Bu şirketin bulut sisteminde her şey var. Bu konuşmalardan sonra FONET bu verileri yok ederse de ben suç duyurusunda bulunacağım. Bu 150 hastanın isimleri o gece bulunan bütün verileri FONET'in verilerinde bulunuyor.

'Nerede bu insanlar?'

O gece orada bulunan bu 150 hasta şu anda nerede? Öldüler mi? Öldülerse cesetleri nerede? Neden insanlara bunun açıklamasını yapmadınız? Bir yere naklettiyseniz söyleyin. Bu hastaların akıbetleri hakkında bilgi vermeleri gerekiyor. Nerede bu insanlar? Binada hasar yok, hastalar yok! Nerede bu insanlar?

Hastane'nin depremden sonra içeriye girişine izin verilmedi. 4.17 de deprem oldu ertesi gün 19.00'a kadar kimse bu binalara giremedi. Çünkü hastane yönetimi deprem riskini göz etti. Fakat AFAD'ın bunlarla alakalı bir aksiyon planı var mıydı? Bunu bilmek istiyorum. Peki deprem olduğunda Hatay'da kaç asker vardı? Sadece İskenderun'da 6000 asker depremin ertesi günü sokaklara çıkamadılar. Burada o yoğun bakımda hastalar can çekişirken o vatan evlatları barakalarından çıkamadılar. O insanlar can verirken kimseyi içeri sokmadınız. Şimdi de cesetlerin nerede olduğunu söylemiyorsunuz. Nerede bu insanlar?"

'Hastanede katlar arasında merdiven yok'

Buradaki yoğun bakımın yangın merdivenleri kilitliydi. "Peki hastanenin içerisinde merdiven yok muydu?" Diye sordum doktor arkadaşlara. Çok vahim bir şey söylediler. Hastanenin mimarisinde iç merdiven yok dediler. Hastanede katlar arasında merdiven yok. Sadece asansörle iniş çıkışların gerçekleştiğini ve depremden sonraki elektrik kesintisiyle asansörleri kullanamadıklarını söylediler. "

'O insanlar terk edilmişti'

Timur Soykan'ın açıkladığı, Turhan Çömez'in doğruladığı olaylara tanık olan sağlık görevlileri Mahmut Karadağ ve Cemil Sevdirir de yayına bağlanarak durumu aktardılar. Hatay'daki hastaneleri anlatan sağlık görevlileri şunları söylediler:

Depremin 3. günü gece hastane görevlilerinin uyarısıyla biz hastanenin içine girdik. Biz bir kişiyi çıkardıktan sonra 4. kata gittik ve 2 kişi daha yaşıyordu. 3 hasta da vefat etmişti. O insanlar terk edilmişti. Yaralıları ambulansa sevk ettik.

'Hastalar 7. günde hala oradaydı'

Oradaki çalışanlardan hasta bilgilerini teyit ederek 7. gün kimliklerini tespit ettik. 7. gün hastaneye tekrar gittiğimizde hastalar hala oradaydı. Biz orada vefat eden bir hasta yakınıyla karşılaştığımızda kendi ölüsünü kendisi almaya gelmişti.

Hastane içinde ufak tefek hasarlar vardı ama yıkım yoktu. Depremin ilk anından itibaren içeride olan hastalardan bahsediyoruz. Biz hastaları çıkartırken sedyeyle indirebileceğimiz bir durum yoktu. Travma tahtalarına erişemedik. Bir tahta kapıyı travma tahtası olarak kullanıp hastayı dışarı çıkarttık.

'Bu insanlara hiç müdahale edilmemişti'

Depremden sonra sorumlu hekim yaşıyorsa ve sorumlu sağlık personeli yaşıyorsa bu kişilerin hastaları tespit etmesi gerekirdi. Bu sorumlar yaşıyorlarsa bu hastaları sağlık bakanlığına bildirilmeliydi. Sağlık Bakanlığı'na bu bilgiler gitmemişti.

3. günün akşamında canlı hastalar çıkarıldı ama vefat eden hastalar 7. halen alınmamıştı.

Biz 4. günden itibaren enkazdan çıkan hastaları da gördük. Ciddi travmalar iç kanamalar vardı. Bu insanlara hiç müdahale edilmemişti sağlık taraması yapılmamıştı. Biz bu taramaları yaya bir şekilde yaptık. 3. gün bitimi ve 4. gün başlamasıyla tek bir ambulans Samandağ'da hizmet veriyordu. Samandağ'da her sokağa yürüyerek ulaştık. Kendi imkanıyla enkazdan çıkmış insanlar travma hastası olarak kabul edilmeli.

Çok daha fazla insan kurtarılabilirdi. 6. gün 7. gün iç kanamaları tespit edilen duyularını hayatlarını kaybeden insanlar da oldu"

Kaynak:halktv.com.tr

Etiketler :