Nesin Vakfı'na blokajda İsmailağa parmağı

Nesin Vakfı'na blokajda İsmailağa parmağı
Matematikçi, yazar Ali Nesin, eski yöneticisi olduğu Nesin Vakfı'nın hiçbir surette yasaya aykırı para toplama faaliyetinde bulunmadığını, vakfın bankada bulunan 2 milyon lirasına el konarak Hazine’ye aktarılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, İsmailağa Cemaati'ne ilişkin "Bize karşı düşmanca bir tavır takındılar. Sözlü ve fiziksel tacize başladılar" dedi.

Yazar Aziz Nesin tarafından kurulan ve bu yıl 50’nci yılını kutlamaya hazırlanan Nesin Vakfı’na yönelik baskılar sürüyor. İzmir’in Tire ilçesindeki 60 dönümlük zeytinliği kundaklanan, İstanbul Çatalca’da da İsmailağa Cemaati’nin hedef aldığı Nesin Vakfı’nın bankada bulunan yaklaşık 2 milyon lirasına el konularak, Hazine’ye aktarılmıştı.

Aziz Nesin’in oğlu, vakfın eski yöneticisi Ali Nesin, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada süreci anlattı. Nesin, şunları kaydetti:

“2017 yazında Nesin Vakfı’na komşu 8 dönümlük arazi satışa çıkmıştı. İçindeki villayla birlikte 2 milyon liraydı, ‘kelepir’ sayılırdı. Sahibinin acil paraya ihtiyacı olduğundan bir hafta on gün içinde almalıydık. Babam da birkaç defa bu araziyi almaya yeltenmiş ama parası çıkışmadığı için alamamıştı. Bizim de o kadar paramız yoktu tabii. Eski vakıf çocuğu, şimdi vakıf yöneticisi Süleyman Cihangiroğlu çok ısrar etti, ‘bankadan kredi çekelim’ dedi. Ben hiç sevmem öyle kredi işlerini filan, önce reddettim ama sonra ısrarlarına dayanamadım, zaten ben de istiyordum. Facebook’tan duyuralım, biraz destek gelir, kalan miktarı krediyle tamamlarız diye düşündük. Babamın hayallerini ve arazinin bizim için önemini vurgulayan bir yazı yazdık. Çok etkili oldu. Bir iki haftada çoğunluğu düzenli bağışçımız olan dostlarımızın desteğiyle süreci tamamladık.

'İki yıl sonra birileri eski duyuruyu yeniden piyasaya sürdü'

Şu komik olayı da anlatayım. Vakıf sekreteri ve muhasebecisi gelen desteği anbean WhatsApp grubumuza bildiriyor. Paranın tamamlanmasına az kalmış… Bir hızlanıyor, bir yavaşlıyor… Sanki at yarışındayız, herkeste öyle bir heyecan… Tutar tamamlandığında WhatsApp’tan sevinç çığlıkları yükseldi! Tamam, dedim, duyuru yapalım, daha fazlasına gerek yok. ‘Ali abi, biraz daha gelsin ne olur’, ‘Olmaz’ durdurun. ‘Ali abi ne olur biraz daha’. Benim de içim gidiyor tabii ama daha sonra utanacağım hiçbir şey yapmamaya karar vermişim bir defa. ‘Bize yakışmaz’ dedim. İkinci bir duyuruyla bağışları hemen kestik. Araziyi aldık. Aylar boyunca o araziyi düşünerek geceleri uykuya daldım, o kadar mutluydum! (Bir iki yıl sonra birileri o eski duyuruyu yeniden piyasaya sürdü ve yeni bir arazi alacağımızı sananlar bağışta bulundular…

'İsmailağa, bize karşı düşmanca bir tavır takındı'

Bunu durdurmamız mümkün olmadı maalesef… Sanırım 2021’de (yani araziyi alışımızdan dört yıl sonra) o arazinin komşu arazisine İsmailağa cemaatine bağlı bir tarikat taşındı. Bize karşı düşmanca bir tavır takındılar. Sözlü ve fiziksel tacize başladılar, üzerimize köpek saldılar, çocuklarımızı videoya kaydettiler, Çatalca’da aleyhimize konuşmaya başladılar. Bir de cami mi mescit mi olduğunu anlamadığımız kaçak bir yapı inşaatına giriştiler. Bir süre sonra da valilik, daha doğrusu eski Dernekler Masası, yeni ismiyle Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü ‘izinsiz bağış kampanyası’ yaptığımız gerekçesiyle vakfa müfettişler yolladı. Bu yazımızı kampanya olarak addetmişler… Olacak şey mi? Müfettişler geldi. Onlara bunun sonu ne olabilir diye sorduğumuzda 'Muhtemelen 5- 10 bin liralık ceza gelir' dediler ama isterlerse gelen paraya da hatta araziye de el koyabilirlermiş. Ama genel kanı bir para cezası geleceği yönündeydi. Müfettişler herhangi bir suistimal olmadığı yönünde rapor vermelerine rağmen akla hayale gelmeyecek şekilde olabilecek en ağır cezayı kestiler.

'Hiçbir surette yasaya aykırı olarak para toplama faaliyetinde bulunmadık'

Hiçbir surette yasaya aykırı olarak para toplama faaliyetinde bulunmadık. 2 milyon TL’nin Hazine’ye intikal ettirilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu çok açık. Buna rağmen bir an için usuli bir sorun olduğu düşünelim, yine de mantıken hem gelen bağışa hem de tapuya el koyamazlar, hele ki yıllar sonra… Arazi üzerinde vakıf çocuklarımızın yaşam alanlarını zenginleştiren yapılar ve ekili-dikili alanlar hayata geçti. Söz konusu arazi artık vakfımızın ayrılmaz bir parçası. İstanbul Valiliği’nin söz konusu işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırı yönlerini yeniden değerlendireceğini ve yakın zamanda arazimize konan şerhi kaldıracaklarını umuyoruz. Tabii hukuki prosedür devam ediyor. Bağışçılarımızın ve Vakfımızın çıkarlarını sonuna kadar koruyacağız.”

Kaynak:ANKA

Etiketler :