Eski milletvekili Emin Şirin, 1999'da ABD ziyaretinde Fetullah Gülen'in davetine katıldıklarını belirterek, “Nazlı Ilıcak ‘Askeri vesayetten ne zaman kurtuluruz?' deyince Gülen ‘Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olduğunda' karşılığını verdi. Bunlar bizzat şahit olduğum sözlerdir” dedi. 

Ilıcak, konuya ilişkin Sözcü'ye yaptığı açıklamada, “Bugün herkes, herkesi kolayca FETÖ'cülük gibi çok ağır bir iddia ile suçlayabiliyor. Bu kolaycılık yüzünden on binlerce kişi mağdur oldu. Neden? Zira başta düğme yanlış iliklendi; ‘Nasıl olsa ucu bana dokunmaz' diye düşünenler  de seyirci ve sessiz kaldı. İşe, terör örgütünün doğru bir tarifi ile başlanmalıydı. Bu yapılsaydı ne muhalefet iktidarı, ne de iktidar muhalif görüş sahiplerini suçlayabilirdi” dedi.

Ilıcak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Terör örgütü nedir? Terör örgütüne bilerek isteyerek yardım nedir?” gibi konular hukuk çerçevesinde irdelenmediği ve her fırsatta kendisi gibi düşünmeyenleri şeytanlaştırmak amacıyla kullanıldığı için herkesin birbirine fırlattığı ateşten bir top ortaya çıktı.

Şimdi sıra Hilmi Özkök gibi demokrat bir Genelkurmay başkanını suçlamaya mı geldi? Eğer Emin Şirin böyle bir cümle duymuş ise bu ancak Özkök'ün ‘Askeri vesayete karşı, orduyu meşru bir çizgide tutma gayretine' bir atıftan ibarettir. Ben böyle bir şey konuşulduğunu hatırlamıyorum.

Eğer ‘Yakınlığımız var' şeklinde bir cümle sarf edilseydi elbette hatırlardım. 28 Şubat sürecinde Özkök'ün demokrat kişiliği vurgulanmışsa, bu husus cemaate yakınlığını değil, sadece meşru çizgide bir duruşu olduğunu gösterir. Bu yüzden de Özkök'ün FETÖ tartışması içine çekilmesi, hak etmediği bir durumdur. Özkök, ilk iktidara geldiği dönemlerde AK Parti hükümetine kurulan askeri ve yargı kumpaslarının boşa çıkmasını sağlayan isimdir.