Türkiye’de bugün açıklanan verilere göre geniş tanımlı işsiz sayısı ise 8 milyon 172 bin kişiye yükseldi.

Türkiye bu %13,7 işsizlik oranı ile

Temerrütte düştüğünü ilan eden Lübnan’dan( %6) ,5 yıldan fazla bir süredir iç savaşın sürdüğü Yemen’den ( % 12,9) ve geçtiğimiz yıl darbe gerçekleştirilen Sudan’dan( %13) daha fazla işsizimiz var.

Ayrıca AB üyesi 28 ülkede işsizlik oranları 2013’ten itibaren düzenli olarak azalıyor. 2013’te yüzde 10,9 olan AB 28 üyesinin ortalama işsizlik oranı, 2020 yılının ilk aylarında yüzde 7 seviyesine geriledi. Türkiye’de ise % 9,7 olan işsizlik oranı bugün açıklanan TÜİK verilerine göre %13,7’ye yükseldi. AB üyesi 28 ülkenin güncel işsizlik verileri göz önüne alındığında Türkiye AB üyesi ülkeler arasında en yüksek işsizliğin olduğu 3. Ülke. Birinci sırada Yunanistan( %16,3) ikinci sırada İspanya bulunuyor ( %13,8).

AKP iktidarının 18 yıllık iktidarında ülkenin geldiği durum ne yazık ki bu.

TÜİK veriler ile oynamayı bırakıp suç işlemeyi bir an önce bırakmalıdır

TÜİK işsizlik rakamlarında manipülasyona başvurarak suç işlemeye devam ediyor.
Aralık ayında son bir yıldaki 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustaki artış 973 bin. İşgücündeki artış ise 95 bin kişi. Bu verilere göre neredeyse çalışma çağında artış gösteren nüfus içerisinde hiç kimse çalışma istememiş durumda. Buda demek oluyor ki aslında işsizlik oranımız daha yüksek seviyededir.
Bu oranların hiçbir mantıkla izah edilebilecek bir yanı yoktur. Açlık sınırı asgari ücreti geride bırakırken, insanlar işsizim diyerek canlarına kıyarken, vatandaş TÜİK’e göre çok zenginleşti ve iş aramaktan vazgeçti.
TÜİK iktidarın basın bürosu gibi çalışmaktan vazgeçmeli, İstatistik kurumu olduğunu hatırlayıp inandırma kurumu olmayı bir kenara bırakmalıdır.

Ayrıca Kadın ve Genç işsizliğinde karanlık tablo her geçen gün daha da artmaktadır. Genç işsizliği % 15’e yükselirken, 21 milyona yakın kadın hiçbir şekilde istihdamdan yararlanamadı.
Bu durumun sorumlusu kim? 

Ülkeyi 18 yıldır yöneten, power point sunumla ekonomiyi düzeltme hayalinde olanlardır. TÜİK’i kendisine bağlayıp manipüle kurumuna çevirip zorla halktan her şeyin güllük gülistanlık olduğuna inanmasını bekleyenler inanmayanları da düşman olarak görenlerdir.