CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 26 Ağustos'ta Çanakkale'de başlatacakları Adalet Kurultayı'nın 30 Ağustos'a kadar süreceğini belirterek, "Kurultay ile ilgili bizim partinin içinden de bir takım laflar ediliyor ama, bu kurultay o kurultay değil" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde soruları yanıtladı.

CHP'nin Çanakkale'de 26- 30 Ağustos gerçekleştireceği "Adalet Kurultayı"nın detaylarını açıklayan Budak, "Çocuk istismarcılığından, kadın cinayetlerine kadar, eğitimdeki adaletsizlikten, mahkemedeki adaletsizliğe kadar, yüzlerce adaletsizlik burada ele alınacak" dedi.

Budak "Adaletsizliğin en ağır yaşandığı yer Türkiye'dir. Burada bunlar ifade edilecek. Paneller yapılacak. 26 Ağustos sabahı program başlıyor. Panellerde adaletsizliğe uğrayanlar konuşacak. 8 ana başlık var, bunun altında yüzlerce başlık olacak. Dünyada ve Türkiye'de en önemli isimler buraya gelip panel yapacak. Türkiye'nin her yerinden vatandaşlar gelecek. Bir yandan da halkla çalıştaylar yapılacak. 50- 60 kişilik gruplar fikirlerini ortaya atıp tartışacak" ifadelerini kullandı.

ADALET KUTUSU KİTAP OLACAK

Kurultayda ortaya bir "Adalet Kutusu" koyacaklarını belirten Budak "Kişiler, başından geçen adaletsizlikleri en fazla bir sayfa olacak şekilde yazıp o kutunun içine atacak. O kutu her akşam açılacak ve yazılar redakte edildikten sonra kitap haline getirilecek. Bir adalet anıtı yapılacak. 'Bir tuğla da sen koy' diyeceğiz. Adalet sokağı, ne için adalet istiyorsunuz caddesi olacak. Çanakkale'de iki yer belirledik. Bunlardan birinde yapacağız. Ülkede adalet isteyenleri davet ediyoruz" diye konuştu.

"80 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI DEĞİLDİR"

2010 yılında yapılan referandumla yargının siyasetin emrine verildiğini ifade eden Budak, bu tarihten sonra Gülen cemaatinin kadrolaşmayı hızlandırdığını söyledi. Yargı bağımsızlığının gerilemeye başladığına dikkati çeken Budak şöyle devam etti:

"Türkiye'de 15 Temmuz hain darbe girişimi ile birlikte ilan edilen OHAL'le muhalefetin sesi kısılmaya çalışılıyor. Meclis işlevsizdir, ülke KHK ile yönetilmektedir. 16 Nisan referandumu ile 12 Eylül anayasası daha ağır bir anayasa haline getirildi. Burada rejim değişmiştir, bu rejimin adı da tek adam rejimidir. Yasama, yürütme ve yargı tek bir kişinin elindedir. Yasama bypas edilmiştir. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanıdır. Anayasada tarafsızlık üzerine yemin etmiştir ama 80 milyonun cumhurbaşkanı değildir. Ona oy verenlerin cumhurbaşkanıdır."

MÜFTÜLERE NİKAH YETKİSİ

Budak, müftülerin nikah kıyabilmesine yönelik yapılan düzenleme hakkında da "Evlilik dairelerimiz çok mu yoğun da müftüler nikah kıyabilecek? Meclis açıkken tecavüzcü ile mağdurun evlendirme yasası getirildi. Toplum direnmese yasa geçiyordu. Bu düzenleme, o yasanın geçirilmemesinin arkasından dolanma yöntemidir. Laikliğin tam karşısında çıkmış bir karardır" dedi.