CHP, Adalet Yürüyüşü'nü kitapçık haline getirdi

CHP, Adalet Yürüyüşü'nü kitapçık haline getirdi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı ve Ankara’dan İstanbul’a 25 gün süren “Adalet Yürüyüşü”, kitapçık haline getirildi.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nunve Ankara’dan tek başına başlatıp, İstanbul’a kadar onbinlere çoğalan 25 günlük “Adalet Yürüyüşü”, kitapçık haline getirildi.

Kılıçdaroğlu, “Bundan sonra ülkesini seven bütün yurttaşlarımızın ülkemizde hak, hukuk, adaletin sağlanması için bir araya gelmesi, birlikte mücadele etmesi kaçınılmaz bir vatan görevi olmuştur” dedi.

CHP Tanıtım ve Halkla İlişkiler Birimi tarafından hazırlanan “Adalet Yürüyüşü” kitapçığında, “Adalete, umuda, barışa, özgürlüğe, uzlaşmaya, dayanışmaya, birliğimize ve geleceğimize atılan cesur adımlar” başlığıyla, adaletin tanımı ile Adalet Yürüyüşü’nün neden başladığı iktidar eleştirisiyle ele alınıyor.

“ÜLKEMİZ SON 15 YILDIR TARİHİNDE GÖRMEDİĞİ ADALETSİZLİKLERE TANIK OLDU”

Yürüyüşten fotoğrafların da yer aldığı kitapçık için Kılıçdaroğlu önsöz yazdı. “Adaletle değil zulümle hükmedenlere asla boyun eğmeyeceğiz. Adaleti bu topraklara, hak arayan milyonlarla el ele verip, getireceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, “Sevgili Yurttaşlar” diye başladığı önsözde şunları kaydetti:

“Yürekleri adalet, sevgi, barış ve hoşgörüyle dolu yüzlerce binlerce düşünce insanını, halk ozanını yetiştirmiş güzel Anadolu’nun adalet, özgürlük, barış, uzlaşma, dayanışma, bağımsızlık, birlik ve beraberliği ile dolu cesur ve güzel yurtsever insanları…

Ülkemiz son on beş yıldır tarihinde görmediği adaletsizliklere tanık olmuştur. Devletin içine sızmış bir cemaat, ona destek olan iktidar sahipleri ve bütün bu olanlar karşısında üç maymunu oynayan yandaş medya ve çıkar çevreleri yargı başta olmak üzere ülkemizin omurgasını oluşturan Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet, maliye gibi yüzyıllık geleneklere sahip kurumlarının kurumsal yapılarının bozulmasına, zayıflamasına sebep olmuştur.

Gençlerimizi geleceğe hazırlayan üniversitelerin akademik, idari ve mali özerkliklerini yok ederek onların geleceklerini, medya kuruluşlarını esir alarak halkımızın haber alma özgürlüklerini, haber yapan muhalif gazetecileri hapse atarak haber yapma özgürlüklerini, kamu çalışanlarını sorgusuz sualsiz işten atarak anayasal hak olan çalışma ve hukuk güvenliği hakkını ortadan kaldırmışlardır.

Yargı kurumlarında hak, hukuk, adalet, adil yargılanma hakkı yok edilmiştir. Dış ilişkilerimizde bize rehber olan büyük lider Atatürk’ün ‘yurtta barış dünyada barış’ ilkesinden saparak komşularımızla düşman olunmuş, Avrupa Birliği'ne uyum süreci bitirilmiştir. Günübirlik kararlarla ülkemizin dış dünya ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerinin bozulmasına neden olunmuştur.

“TEK ADAM REJİMİ ÜLKEMİZİ DIŞ DÜNYADAN UZAKLAŞTIRIYOR”

Ülkemiz maalesef yargıda, yürütmede ve yasamada, her alanda, tek adamın esiri olmuştur. Tek adam rejimi ülkemizi demokratik değerlerden ve dış dünyadan uzaklaştırmaktadır. 2015 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde önceki yıla kıyasla 21 sıra gerileyerek, 102 ülke arasında 80’inci olduk. Basın özgürlüğü bakımından 180 ülke arasında 149’uncu sırada kaldık. Dünyada itibar kaybediyoruz.

Kısaca ülkemizde adalet bozuldu, her şey bozuldu. Artık bıçağın kemiğe dayandığı noktadayız. Olanlara ‘dur’ demezsek ülkemizi kaybedecek hale geldik. Adalet Yürüyüşü, iktidar sahiplerinin her türlü tehditlerine rağmen ülkemizde adaletin, barışın, uzlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin tekrar sağlanması, kutuplaşmanın ortadan kaldırılması için bütün yurtseverleri bir araya getirmiştir. Bu süreçte attığımız her adımda dağları saran korku zincirleri kırılmış, halkımız gerçeklere karşı sesini yükseltmiş, İstanbul Maltepe’de Adalet Mitingi’nde toplanan milyonlar ‘Hak Hukuk Adalet’ diye haykırmışlardır.

Bundan sonra ülkesini seven bütün yurttaşlarımızın ülkemizde hak, hukuk, adaletin sağlanması için bir araya gelmesi, birlikte mücadele etmesi kaçınılmaz bir vatan görevi olmuştur. Hakkı, hukuku ve adaleti sağlarsak ülkemizin geleceğini kurtarırız.”

Etiketler :