Pandemi önlemleri nedeniyle sadece İzmir Karşıyaka Doğançay Mezarlığı’nda düzenlenen törende Erbil Tuşalp’in eşi Ayşegül Aktürk Tuşalp taziyeleri kabul etti.

Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, çok sayıda gazeteci ile Tuşalp'in dostları ve okurları katıldı.

Kalemlere olan ilgilisi ve kalem koleksiyonu ile bilinen Tuşalp'e, dostları mezarına renkli kalemler bırakarak veda etti.

Emeklilik yıllarından beri İzmir Karaburun’da yaşayan ve bir süredir KOAH hastalığı nedeniyle tedavi gören 75 yaşındaki Erbil Tuşalp, 1 Eylül’de İzmir Başkent Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı. Çoklu organ yetmezliği teşhisiyle tedaviye alındığı hastanede, sağlık görevlilerince yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Erbil Tuşalp'in biyografisi

Tuşalp, 9 Eylül 1945’te Konya’nın Akşehir ilçesinde doğdu. Mesleğe TRT’de haber kameramanı olarak 1974 yılında başlayan Tuşalp, ANKA Haber Ajansı da dahil olmak üzere pek çok basın ve yayın kuruluşunda çalıştı. Tuşalp, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda iki dönem Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. İnsan Hakları Derneği’nin de kurucuları arasında yer alan Tuşalp, insan haklarını sorgulayan, yakın dönemin “Susurluk Kazası” gibi karanlıkta kalmış siyasal olaylarına ışık tutan araştırmalarıyla tanındı.

Erbil Tuşalp’in Bin İnsan, Bin Tanık, Bin Belge, Eylül İmparatorluğu, Artık Demokrasi İsteyin, Ben Tarihim Bay Başkan, Paşa ile General, Önce Çocuklar Öldü, Evreninki mi Özalınki mi?, Çürüme, Plastik Papatya Kokusu, Şeriatı Beklerken, Demokrasi Sizin Neyinize, Şeriat A.Ş, Sen Sofi’nin Oğlusun, İslam Faşizmi, Bozkurtlar, Çete Parti Mafya, Aldanma, Kuklaturka, İslam İmparatorluğu gibi çok sayıda kitapta imzası bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı’nın basın kartını iptal ettiği yüzlerce gazeteciden birinin de 75 yaşındaki Erbil Tuşalp olduğu ortaya çıkmıştı. 1975 yılında mesleğe adım attığını ve o günden itibaren de basın kartını şerefiyle taşıdığını, gazeteciliği de hakkıyla yaptığını belirten Tuşalp “Bu benim için onur belgesidir. Bunu yapanlarda azıcık utanma olsaydı, yapmazlardı” demişti.