"Yolları millet için yapıyoruz. 'Teröristler yürüsün' diye değil" diyen Gümrük Bakanı Tüfenkci'ye CHP'li Gürsel Tekin "Yazıklar olsun ona. Nasıl bakan olmuş şaşkınlıkla izliyorum. Yollar sizin babanızın malı değildir. 80 milyon yurttaşımızın verdiği vergilerle yapılıyor" diye yanıt verdi

Adalet Yürüyüşü’nü eleştiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Uluslararası Kemaliye Kültür ve Doğa Sporları Şenlikleri’nin açılış töreninde yaptığı konuşmasında  “Biz yollar yapıyoruz. Yolları millet için yapıyoruz. ‘Teröristler yürüsün’ diye değil” demiş ve CHP’liler başta olmak üzere birçok kesimin tepkisini çekmişti.

‘YAZIKLAR OLSUN ONA’

Bakan Tüfenkci’ye bir tepki de CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin’den geldi. Tüfenkci’nin sözlerini Adalet Yürüyüşü’nde değerlendiren Tekin “Yazıklar olsun ona… Nasıl bakan olmuş şaşkınlıkla izliyorum. Birincisi yollar sizin babanızın malı değildir. 80 milyon yurttaşımızın verdiği vergilerle bu yollar yapılıyor. Bu yollarda herkes yürüyecek sadece biz değil dünya da yürüyecek bunu bilesiniz. İkincisi bu terör örgütleriyle ilişkilerinizi, geçmiş dönemdeki yol arkadaşlığınızı biliyoruz. Ama bir bakan olarak bize şunu sormak istiyorum. Ne zamandan beri terör örgütlerini polisle jandarma korumaya başlamış? Polisin, jandarmanın koruduğu insanlar terörist olabilir mi? Bütün bu kışkırtmalarınıza rağmen bütün bu saldırılarınıza rağmen başta bütün emniyet güçlerine güvenlik önlemini alan herkese çok teşekkür ediyorum. Bütün kışkırtmalara rağmen sağduyuyla görev yapan tüm polislere, jandarmalara diğer görevlilere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

CHP’Lİ AKIN MECLİS’E TAŞIDI

Öte yandan CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın da Bakan Tüfenkci'nin bu sözleriyle ilgili araştırma önergesi verdi.

Araştırma önergesinin içeriği şu şekilde; Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’nde Uluslararası Kemaliye Kültür ve Doğa Sporları Şenlikleri’nin açılış töreninde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde başlayan Adalet Yürüyüşü hakkında konuşmuştur. Konuşmasında; “Biz yollar yapıyoruz. Yolları millet için yapıyoruz. Biz köprüler yapıyoruz ‘gönülleri birleştirelim’ diye. Biz yollar yapıyoruz ‘millet yürüsün’ diye. ‘Kemaliyeli yürüsün’ diye. ‘Erzincanlı yürüsün’ diye, ‘Malatyalı yürüsün’ diye. Yol yapıyoruz, ‘teröristler yürüsün’ diye değil. ‘Teröristleri kurtarmak için yürüyelim’ değil, ‘milleti kurtaralım’ diye yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz inşallah” demiştir.

Toplantı ve yürüyüş hakkı Anayasamızın 34. Maddesinde düzenlenmiş ve anayasal güvence altına alınmıştır. Bakanın bu açıklaması anayasanın ilgi maddesine aykırı olduğu gibi demokrasinin en önemli ayaklarından biri olan itiraz hakkını da göz ardı etmektir. Eğer bir ülkede muhalefet rahatça itiraz edebiliyor, protesto eylemlerini yapabiliyorsa ancak o zaman demokrasiden söz edilir. Bakan açıklamasında Adalet Yürüyüşü 'ne katılan herkesi terörizmle suçlamaktadır. Demokratik bir ülkede vatandaşlar bir başka siyasi partiyi destekleyebilir, bir başka siyasi eğilimde olabilir ve bir başka siyasi partinin iktidarını isteyebilir. Bu yürüyüşün de en önemli amacı olan adalet isteyebilir. Bu istekler demokratik yollardan istendiği sürece hiçbir hukuki sorun yoktur.

Bakan Adalet Yürüşü'nü hedef alırken yürüyenlerin arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin de olduğunu unutmuştur. Bu Büyük Millet' in temsilcileri yürümeyecektir de hangi milletin temsilcileri yürüyecektir? Bakan'ın sözlerinde haklı olduğu tek nokta bu yürüyüşte Erzincanlı, Kemaliyeli ve ülkemizin dört bir tarafından vatandaşımızın yürüdüğüdür.

Bakan Bey'in açıklamaları Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. Anayasamıza göre her Türk Vatandaşı haklardan eşit olarak yararlanmalıdır. Yolların kullanılması da ulaşım hakkının bir parçasıdır ve engellenemez bir haktır. Sayın Bakan bu yolları kendi düğününde takılan takılarla mı yaptırmıştır? Eğer yollar düğünde takılan takılarla yapıldıysa miktarın tespit edilerek bütçeden Sayın Tüfenkci'ye takı paralarının iade edilmesi gerekmektedir. Bu konu hakkında Anayasanın 98, TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.