Aylin Nazlıaka: "Türkiye’de Pedofili Kültürü Yaratılmaya Çalışılıyor"

Aylin Nazlıaka: "Türkiye’de Pedofili Kültürü Yaratılmaya Çalışılıyor"
Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilen Nüfus Hizmetleri Kanununda değişiklik tasarısıyla "Pedofili Kültürü"nün yaratılmaya çalışıldığını savundu.

Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilen Nüfus Hizmetleri Kanununda değişiklik tasarısıyla "Pedofili Kültürü"nün yaratılmaya çalışıldığını savundu.

Basın açıklaması yapan Nazlıaka, çocuk istismarına dikkat çekti. Geçmişte tecavüzcüleri aklama yasasının çıkarılmak istendiğini hatırlatan Nazlıaka, "Kadına yönelik katliamlar, tecavüzler ve sistematik saldırılar her gün içimizi yakarken, Meclis’e sunduğumuz çözüm önerileri de AKP oylarıyla yok sayılıyor. Gece yarısı operasyonu ile tecavüzcülerin hamiliğine soyunan iktidar, Meclis kanalıyla meşrulaştıramadığı tecavüzcüleri aklama yasasını, bu kez müftüler aracılığıyla hayata geçirme çabasında." ifadelerini kullandı.

"Son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı"

AKP iktidarının istismara kol kanat geldiğini savunan Nazlıaka, "AKP iktidarı boyunca kadın haklarından nasıl bahsedemiyorsak çocuklar için de aynı acı verici tablo söz konusudur. Bu konuda yapılan araştırmalar da bu iddiamızı doğrular nitelikte. Bakın; Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin 2016 Çocuk İstismarı Raporu’na göre, ülkemizde son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı. Yüzde 700! Bu ne demek sizce? Bugün her bir çocuğumuz okulda, yurtta, evde, parkta, kreşte tacize, istismara uğruyor demek! Bu ne demek biliyor musunuz? Kendine, ailesine, çevresindekilere, tüm insanlığa güvenmeyen bir nesil yetişiyor demek…" dedi.

Ensar Vakfı ile protokole tepki

Ensar Vakfı’nda yaşanan olayı hatırlatan Nazlıaka, Milli Eğitim Bakanlığının bu vakıfla protokol imzalamasına da, "Adı sanı bu ülkeden derhal silinmesi gereken bu vakıf ile protokol imzalanarak mükafatlandırıldı. MEB ile imzalanan bu protokol ile -hepimiz Ensarız- açıklaması yapanlar şimdi çocuklarımızı bir kez daha bu çirkin özneye teslim ediyor." şeklinde tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

"İmzalanan son protokolle Ensar Vakfı, sadece ortaokul ve liselere değil yaygın eğitime; Halk Eğitim Merkezlerine de girecek. Vakfın MEB ile imzaladığı protokol sayesinde 1000’e yakın HEM’de kurs düzenleme hakkı olacak. Bildiğiniz gibi; dershaneler kapatıldığı için üniversiteye hazırlık kursları Halk Eğitim Merkezleri tarafından verilmeye başlanmıştı. Ensar bu protokolden aldığı güçle HEM kanalıyla TEOG, LYS hazırlık kursu açabilir. Bunun önünde bir engel yok. Bundan daha elim ve vahim olan ise şudur: bu düzenleme Ensar’a kendi müfredatını oluşturmanın kapısını açıyor. Beş yıllığına düzenlenen bu protokol, 5 yıl daha uzatılabilecek. Yani Ensar Vakfı 10 yıl boyunca kendi müfredatını oluşturup, yaklaşık 8 milyon kişiye eğitim verme olanağına sahip olabilecek."

AKP’nin Cumhuriyetle, laik sistemle, Cumhuriyetin kadın devrimleriyle hesaplaşması bu sefer müftülüklere verilen nikah yetkisiyle ete kemiğe büründüğünü savunan Nazlıaka, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kuruluş amacı, yetki ve sorumlukları ortadayken Diyanet Bünyesinde Aile İrşat Bürolarını kurulduğunu ve bunu o dönem “aile kurumu Diyanet’in tekeline mi teslim ediliyor?” diye sorduğumda linç edilmeye çalışıldığını hatırlattı.

"TOPLUM LAİK OLANLAR VE OLMAYANLAR DİYE İKİ BÖLÜNECEK"

OHAL ortamını fırsat bilinerek toplumsal muhalefetin üzerindeki baskıların doruğa çıktığı bir dönemde bu uygulamayı hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Nazlıaka, "Bu yasa tasarısı onaylandığı takdirde toplumu laik olanlar olmayanlar diye ikiye bölecektir. AKP’nin siyasi iktidarını korumak için kullandığı yöntem olan toplumsal kutuplaşmaya hizmet edecektir." dedi.

Nazlıaka sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ülkenin çocuklarını, kadınlarını, nesillerini korumazsanız o ülkenin geleceğini de koruyamazsınız. Güzel yarınları bir kabusa dönüştürür; hastalıklı bir toplum yaratırsınız. Yeryüzünde kadınlar ve çocuklar için cehennem olan sayısız ülke sıralanabilir. Bizim yalnız ve güzel ülkemiz de ne yazık ki AKP’nin izlediği yanlış politikalar yüzünden böyle bir ülke olmaya aday!

"Türkiye’de 50 bin çocuğun seks kölesi olduğu tahmin ediliyor"

Dünya ülkelerinde yapılan kimi araştırmalar gelecek adına kaygı verici bazı tabloları önümüze koymaktadır. Bunlardan biri şudur: 18 yaş altı her üç kız çocuğundan biri özel ve cinsel içerikli fotoğraflarını paylaşmaya zorlanıyor. Ne acıdır ki Türkiye internette çocuk pornosunun arandığı ülkeler sıralamasında en üstlerde bulunuyor. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun çocuk pornolarında tespit ettiği Türk çocuk sayısı 36 binin üzerinde. Ayrıca Türkiye’de 50 bin çocuğun seks kölesi olduğu tahmin ediliyor.

Çocuk Seks İşçiliği, Çocuk Pornografisi ve Seks Amacıyla Çocuk Ticaretine Son Ağı (ECPAT ) 2015 yılı Türkiye Raporuna göre; çocuklar Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturuyor. Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor. Türkiye, Küresel Kölelik Endeksi’nde modern köle sayısında da Avrupa’da birinci konumunda yer alıyor. Ülkemiz çocuk evlilik oranının en yüksek olduğu ikinci Avrupa ülkesi konumda bulunuyor.

"AKP'nin en başarılı olduğu alan..."

Çocuğa yönelik istismar vakaları kimi zaman uzmanlar tarafından “duygusal istismar” olarak da ayrılır. Duygusal istismarın bir türü de geleceğini inşa etmekten uzaklaşan, geleceğe endişeyle bakan ve her gün kendi adına olumsuz adımlar atıldığına şahit olan çocuklar yetiştirmektir. AKP’nin 15 yıllık iktidarında en “başarılı” olduğu alan işte budur! Artan çocuk istismarına, kadına yönelik şiddete, toplumsal kutuplaşmaya gözünü kapamak! Biz bunu kabul etmiyoruz, bu karanlığı reddediyoruz. Çünkü biliyoruz, her gün bir kadın kardeşimiz katlediliyor. Çünkü biliyoruz tarikatların eline teslim ettiğiniz çocuklarımız tecavüze uğruyor, kızlarımız yanıyor. Çünkü biliyoruz “çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin” dediğiniz her an “gidecek yerim yoktu, yurtta kaldım. Oradaki abinin tecavüzüne uğradım” diyen bir çocuğumuzun hayatı kararıyor. Laikliği, Cumhuriyet değerlerini hedef aldıkları her gün kadınlarımız biraz daha ölüyor, çocuklarımız biraz daha karanlığa itiliyor…"

"Mücadeleyi Büyüteceğiz!"

"Meclis’in tatile girdiği bu dönemde açıklama yapmamım bir nedeni tam da bu değerli arkadaşlar. Meclis gündemine getirdikleri bu gerici ve laiklik karşıtı yasa tasarısı ile yeni yasama yılında da mücadele edeceğimiz bilinsin. Kadınları, çocukları iktidarınızın ve istismarcıyı koruyan anlayışınızın tekeline bırakmayacağız!"

Etiketler :