Akşener, Doğu Akdeniz mevzuunun sorulması üzerine; Yunanistan’ın buradaki tavrının kabul edilemez olduğunu belirtti ve ekledi “Bu tavır, AK Parti’nin dış politikasının sonucudur”.

Dış politikada ‘monşerler’ akımının başlatıldığını hatırlatan Akşener, “Dışişleri AK Parti’nin seçilememiş veya seçtirilmemiş siyasetçilerinin makam yeri oldu. O makamlar bu eski siyasetçilerle dolduruldu. Monşerler ortadan kalksın diye bir savaş başlatıldı. Halbuki, dış politikada dışişleri ta Osmanlı döneminden beri 150-200 yıllık bir hafızanın biriktiği yerdir. Kişisel ilişkiler önemlidir elbette ancak kişisel ilişki fayda getirir, devletlerarası ilişki kalıcıdır. Başından beri Sayın Erdoğan Türkiye eşittir kendisi kabul ettiği için bütün bu ilişlilerde işin cılkı çıktı. Küsebiliyor, kızabiliyor şahsi meseleler üzerinden ve işler kızıştığında da Türkiye’yi masaya sürebiliyor ben eşittir Türkiye diyerek. Bu kabul edilebilir bir şey değil” diye konuştu.

“Dostum Putin, dostum Trump… Trump ‘ahmak’ diyor, biz bağırıp çağırıyoruz oradan tık yok” diyen Akşener, dış politikanın Türkiye’nin çıkarları üzerinden, soğukkanlı, diplomasiyi öne koyan ve hafızaya sahip bir mantık içinde olması gerektiğini söyledi.

Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başbakanı Fayiz el-Sarraj ile Erdoğan’ın görüşmesine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yorum yapıp Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun konuşmamasını eleştiren Akşener, “Ne işe yarar dışişleri bakanı? Paralel evren var. Memur açıklama yapıyor, dışişleri bakanı konuşmuyor” diyerek burada da bir sorun olduğunu vurguladı.