Akın Atalay'ın savunması

Akın Atalay'ın savunması
Cumhuriyet gazetesinin yönetici, yazar ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra bugün başladı. İlk savunmayı Kadri Gürsel yaptı. Ardından Akın Atalay yaptı.

Cumhuriyet çalışanları 267 günlük tutukluluğun ardından bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı. 11’i tutuklu 17 Cumhuriyet çalışanının ‘FETÖ/PDY’ ve ‘PKK/KCK’ örgütlerine üye olma iddiasıyla yargılandıkları dava, Çağlayan’da başladı.

Duruşmada, ilk savunmayı Kadri Gürsel yaptı. Ardından Akın Atalay savunmasını yaptı.

İşte Atalay'ın savunması: 

31 yıllık avukatım ilk kez bir duruşmaya kravatsız geldim, çünkü geçen hafta kravatları topladılar. Savunmada kullanacağım kitapları sakıncalı diyerek getirmeme izin vermediler. 'Suç Örgütleri' isimli kitabı savunmamda kullanacaktım ama izin verilmedi. Bu dava Cumhuriyet'e ve gazeteciliğe saldırıdır.

Bu haksızlığı yapanlar, asıl onlar çok korkuyorlar. Cumhuriyet korkmaz, teslim olmaz, pes etmez.

Cumhuriyet Gazetesine yönelik soruşturma tam bir hukuk cinayetidir. İki amaç var: Cumhuriyet gazetesini susturmak ya da teslim almak, korkusuzca yazmaya devam edeceklere mesaj vermek. Bizi baskı, tehditle korkutamazlar. Örgütlerle ve devlet içinde yuvalanmış çetelerle gazetenin ilişkisi yoktur. Tek faaliyeti gazeteciliktir. Bu gazetenin adını Atatürk vermiştir. Yazarları bedel ödemiştir, katledilmiştir. Direncimizi kıramazlar. Bu operasyona maruz kalan, teslim alınmak, direnci kırılmak, pes ettirilmek istenen gazete öyle sıradan bir gazete değildir son nefesimize kadar gazetecilik mesleğine,etik ilkelere, onurlu geçmişe leke sürdürmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Bu gazete Cumhuriyet'tir ve bu gazete bir gazetecilik anıtıdır! Son nefesimizi verinceye dek dik duracağız. Bu gazetenin köklerinde, tarihinde ve hatta genlerinde bağımsızlık ve özgürlük tutkusu vardır. Soruşturma ve kovuşturma sürecine bakılınca, bu yargılamanın akla mantığa ne kadar aykırı olduğu görülecektir.

Soruşturmayı yapan Savcı Murat İnam hakkında FETÖ üyeliğinden iki müebbet hapisle açılan dava sürüyor; ama hala görevdeler. Yayın politikasında laiklik ilkesi bulunan kadim bir gazeteye FETÖ suçlaması yapan Savcı, FETÖ'den sanık. Cumhuriyet'in boyun eğeceğini, ödün vereceğini düşünenler varsa yanılıyorlar. Bizi baskıyla korkutamazlar. Devlet içinde yuvalanmış çetelerle gazetenin ilişkisi yoktur.

Eski yönetimden 5 kişiden 2'si yeniden seçim yapılacak toplantı öncesinde istifa edip üçü de mazeretsiz katılmamıştır. Bu seçime istifa edip katılmayan iki kişi, (aleyhte tanıklar) sonra toplantı yeter sayısı yok diye sonradan başvuruda bulunmuştur.

İddianamede yayın politikasının değiştiği yönünde değerlendirmelere yer veriliyor. Savcılığın bununla ilgilenmesi abes. Gazetelerin içeriğini ve yayın politikasını denetlemek savcıların görevi de değildir, haddi de değildir.

Bizim gazetemizde editöryal bağımsızlık vardır ve patronlar yazı işlerine, köşe yazılarına karışmaz.

Yenigün A.Ş. borca batık degildir. Güveni kötüye kullanma suçu için ahlaken, mesleki olarak batık olmak gerekir. Kimseye kapı kulu olmadık.

Dosyada iki iddianame var. Basına bir gün önce sunulan ile size sunulan farklı. Haber yapınca bilirkişi raporu iddianameden çıkarıldı. Cumhuriyet dosyasındaki bilirkişilerden birinin ismi dosyada gizlenmiş. Gizli bilirkişilik hukukta yok ama savcıda var.

Bilirkişi Ünal Aldemir, Cumhuriyet Gazetesi manşetinin ‘darbecilerin ihanet konuşması’ kısmını raporunda kesmiş. Savcı bilirkişi manipülasyonu. Dosyada iki iddianame var. Basına bir gün önce sunulan ile size sunulan farklı. Haber yapınca bilirkişi raporu iddianameden çıkarıldı. Cumhuriyet dosyasındaki bilirkişilerden birinin ismi dosyada gizlenmiş. Gizli bilirkişilik hukukta yok ama savcıda var.

Savcılığın atadığı ‘İletişim ve Bilişim Uzmanı’ Ünal Aldemir bilirkişi listesinde yok. Bu kişi 2011’de üniversiteyi bitirmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘Reis’ diye söz eden paylaşımlar yapan, TİKA, SETA gibi kurumlarda gönüllü çalışmış Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde okutman olarak görevlendirilmiş biri.

Etiketler :