Akif Beki bu yazılar nedeniyle mi kovuldu? Şok iddialar!

Akif Beki bu yazılar nedeniyle mi kovuldu? Şok iddialar!
Cem Küçük, Akif Beki'nin Hüseyin Gülerce hakkında yazdığı yazılar nedeniyle kovulduğunu öne sürdü.

Halktv.com.tr ÖZEL ANALİZ

Hürriyet gazetesi, Akif Beki'nin köşe yazılarına son vererek yol ayrımına gitti. Peki Beki neden kovuldu?

Cem Küçük'ün 2 Ağustos'ta Türkiye gazetesinde yazdığı yazı iddiaları harladı. Zira Küçük, Hüseyin Gülerce'yi eleştiren Beki'nin yakın dönemde kovulacağını öne sürmüştü. Küçük, kovulma haberinin ardından yaptığı paylaşımda da kendi yazısını hatırlatarak Beki'nin kovulacağını yazdığını vurguladı.

Tüm bunlar gözleri Beki'nin Hürriyet'te yazdığı Hüseyin Gülerce içerikli yazılara çevirdi.

Hürriyet'in internet portalında Beki'nin yazılarına bakıldığında iki yazı ön plana çıkıyor. Biri 29 Temmuz'da "Gülerce'yi savunmak istiyorum" başlıklı yazı. Ötekisi ise kovulmadan önceki son yazısı; iki gün önce yazdığı "Fetullah'ın 'Delikanlı'sı kim?" başlıklı içerik.

İŞTE O YAZILAR! 

Beki 29 Temmuz'da Gülerce için şu ifadeleri kullanmıştı:

Dünün hızlı Fetullahçısıyken bugün anti-FETÖ’cünün önde gideni rolünü kapmasına değil itirazım. Saldırganlığını aldatılma psikolojisine veririm; agresifliğini kandırılmanın hıncı, hırsı, öfkesiyle açıklarım. Harbiden saflığının kurbanı olmasına bağlarım. O KADAR UZUN BOYLU DEĞİL Fakat dün engel çıkardığı, karşı durduğu, mücadele ettiği için FETÖ’ye hedef olan, darbesini yiyen, bedelini ödeyenleri... Bugün iş terse döndüğünde FETÖ’cülükle suçlamaya, bir darbe de FETÖ’cülükten vurmaya... Üstelik sen kurşun askerken sipariş verdiği pideci, tatil rezervasyonu yaptırdığı tur şirketi, üç otuz para ödediği parkeci ya da oto tamircisi üzerinden ilişkilendirmeye kalkarsan ‘orada dur’ derim. Kendi günahlarının kefaretini daha ödememişken FETÖ’yü koruyup kollama, önünü açıp destekleme, işbirliği ve amaç birliği içinde hareket etme günahlarını başkalarına bulaştırma, ona buna sıçratarak yayma gayretkeşliği bu kapsama girmez.

Beki, 6 Ağustos'ta yazdığı yazıda Gülerce için şunları yazmıştı:

Sağ olsun Beşir Ayvazoğlu, geçen perşembe Karar gazetesinde, Tarık Buğra’nın ‘Gençliğim Eyvah’ romanını gündeme getirdi. Önemi şurada; FETÖ kurulmadan önce FETÖ’nün gelişini haber veren bir kehanet romanı bu. Baş kişisi olan ‘İhtiyar’ karakteriyle ‘Fetullah’ profili arasındaki tipolojik benzerlikler, dikkatsiz gözlerden bile kaçacak gibi değil. Fakat Ayvazoğlu’nun özetlemek için seçtiği pasajlar ve yorumu, iki ayrı noktayı daha herkese görünür kılıyor. Birincisi; İhtiyar’la Fetullah’ın amaçları, yöntemleri ve örgütlenme biçimleri arasında da tıpatıp paralellikler bulunması. Yaptığı alıntılar, bunu belirginleştiriyor. İkincisi ve muhtemelen en çok merak edilecek boyutu ise, Fetullah’a benzeyen karakterin romandaki akıbeti. İhtiyar’ın sonunun, yerine veliaht olarak hazırladığı ‘Delikanlı’ hakkında yanılmasından geldiğini, hâlâ açılmamış gözlere de gösteriyor.

(...) Sizce gerçek hayatta bu role kim uyuyor? İddia sahibi, üstelik talip de ama, mesela bir Hüseyin Gülerce olabilir mi bu ‘Delikanlı’?

Etiketler :