AB Bakanı Ömer Çelik düzenlenen basın toplantısında Merkel'in Gümrük Birliği Anlaşması ile ilgili yaptığı açıklamaya yanıt verdi. Merkel'in açıklamasını 'talihsiz' olarak nitelendiren Çelik; 'AB için zaaf oluşturacak bir açıklama bu. AB'yi zayıflatmak isteyenlerin yaptığı bir açıklamadır' dedi.

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

IŞİD insanlığın başındaki en büyük belalardan biridir. Biz büyük bir dayanışma içerisindeyiz, İslamafobi ve Anti - Semitizim gibi konuları konuştuk. dedi

Gümrük Birliği Anlaşması güncellemesi konusu

"Merkel'in açıklaması talihsiz bir açıklama. Şunu altını çizmek gerekir. AB'ye bir Avrupa ülkesi talimat vermemelidir. AB için zaaf oluşturacak bir açıklama bu. AB'yi zayıflatmak isteyenlerin yaptığı bir açıklamadır. Bu tip durumlar son derece sakıncalıdır.  AB kurumları ilkelere göre hareket etmek zorundadır. Türkiye AB ülkelerinden herhangi biriyle ikili sorunlar yaşayabilir. Bu ikili sorunların AB sorunu haline getirilmemesi gerekir. Eğer öyle olursa AB bir siyasi birlik olmaktan çıkar, bir federal birlik olur. Birliğin genetiğinde bir değişime yol açar bu durum. Almanya ile Türkiye arasında son zamanlarda yaşanan gerilimin AB sorunu haline getirilmesine engel olunması gerekir. Gümrük Birliği bizim tek taraflı istediğimiz birşey değil. Bu AB'nin Türkiye'den talebidir. Bu bir 'kazan kazan' meselesidir, serbest ticaretin artırılması ile ilgili bir meseledir. Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesinde AB de Türkiye de fayda görecektir. Sanki Türkiye'ye bir ödülmüş gibi davranmılması yanlıştır. Altını çizerek söylüyorum hiç acelemiz yok. Gümrük Birliği meselesi teknik bir meseledir. Bunu bir takım siyasi mülahazaların parçası haline getirirseniz o zaman şöyle bir tablo çıkar: Merkel'le Başkan Trump arasında uzun zamandır bir tartışma var. Trump, küresel ticaretle ilgili daha çok korunmacılık vurgusu yapıyor Merkel ise serbest ticarete vurgu yapıyor. Dünyaya serbest ticaret mesajı verme fırsatı varken Alman siyasetçilerinden gelen açıklamalarla daha çok korumacı bir profil çizerek kendi kendilerine çelişiyorlar. AB'nin en büyük kazanımlarından biri ticaret meselelerinin siyasi meselelerden uzak tutulmasıdır. Ticari ilişkiler kendi rayında yürümelidir. Tek taraflı olarak bir acelemiz yok."

 Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiası 

'Adil Öksüz meselesi çok açıktır. Biz Almanya'yla müttefik bir ülkeyiz. Tarihsel derinliğe sahip ilişkimizde dostluk bekliyoruz. Hiçbir dostumuz bir katili barındıramaz. Vahim olan şudur ki, hükümete Adil Öksüz sorusu sorulduğunda "Ben bunu yalanlayamam ya da doğrulayamam" dedi. Biz bunun diplomatik olarak ne demek olduğunu biliyoruz. Türkiye mücadelesini sürdürecektir. Türkiye'ye saldırı olmuştur. Türkiye'ye göre IŞİD terör örgütü ne ise FETÖ odur, PKK odur.'

The Sun Gazetesi'nde kullanılan 'Müslüman sorunu' ifadesini kullanması hakkında;

'Uzun zamandır bir şey söylüyorum. İslam karşıtı kesimlerin hepsi aynı zamanda Anti-Semitiktir. Aynı zamanda göçmen düşmanıdır, AB normlarına düşmandır. Bu bir siyasi matruşkadır. The Sun'da çıkan makalede hem holokostu destekliyor, aynı yöntemin Müslümanlara da uygulanması gerekiyor. Buna en iyi cevabı Birleşik Krallık halkı verdi. Parlamentoda da 107 parlamenter destek verdi. Tek tek teşekkür ediyorum, hepsine de tek tek mektup yazacağım. Buna Yahudi ve Müslümanlar ortak tepki göstermiştir. Havra ve Camileri korumalıyız. Dini özgürlükleri korumak hepimizin boynunun borcudur. İngiliz parlamentosu çok iyi bir sınav vermiştir. Yargı da öyle. Biz bu insanlık suçlarıyla tek tek mücadele etmeyeceğiz. Hepsiyle toptan mücadele edeceğiz. Azınlıklara ve alt sınıflara uygulanan bu tavır hepimizin mücadele etmesi gereken bir meseledir. Bu çok çirkin ve vahşi bir yaklaşımdır. Zamanında Yahudilere yapılanı şimdi Müslümanlara yapmak istiyorlar.'

İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

" Bu darbenin ne olduğu hakkındaki görüşlerimi söyledim. Bu İngiltere'de olsa Kraliçe ve Başbakanı öldürmeye çalışıp, BBC'yi kontrol altına almaya çalışmasıyla aynı şey. Bu şekilde söylendiğinde Birleşik Krallık'taki kişiler Türkiye'yi anlayabiliyor. Türkiye'nin mevcudiyetinin ve istikrarına zarar verilmesini anlamak lazım. Biz çok iyi arkadaşlarız. Bu girişimlere çok sert yanıt verilmesi gerekiyor. Suçlulara sert bir yanıt gösterilmeli. Bu yanıt yargılsal olarak olmalı. 1 yıl geçti üzerinden. Burada sağlamış olduğumuz dengeyi herkesin anlamasını istiyorum."

'Hayatım boyunca Müslümanlar'ı destekledim' 

"Biz çok net bir görüşe sahibiz. Orantılı makul tedbirlerle bu zorlukların aşılmasına inanıyoruz. Ortak zeminimiz çok geniş. Ben de sizin gibi Kıbrıs müzakerelerinin sonuçlanmamasından üzüntü duyuyorum. Sayın Mrvlüt Çavuşoğlu'nun olumlu yaklaşımlarını biliyoruz. AB konusunda ise biz detayları netleştirmeye çalışıyoruz. İslam konusu çok önemli. Birleşik Krallık'ta 3 milyon müslüman var. Hayatım boyunca müslümanları desteklemeyi savundum. Onlar diğer vatandaşlar gibi eşit haklara sahip vatandaşlar. Onlara karşı ırkçı tavırları kınıyoruz ve bu tip yaklaşımlar asla kabul edilemez. Türkiye'ye 5. ziyaretim ve sonuncu olmayacağından da eminim."