“Gel, dövize gel” diyen çığırtkanlar, neredesiniz?

“Gel, dövize gel” diyen çığırtkanlar, neredesiniz?
Hesap böylesine basitti! Öyle uzun uzadıya hesap yapmanın alemi yoktu ki! Başlıyorlardı bol keseden tahmin yapmaya: “Dolar seçim geride kalınca en geç bir ay içinde en az 40 lira olacak. Herkes hesabını kitabını ona göre yapsın!”

Alaattin Aktaş'ın yazısına göre, yerel seçimler öncesinde dövizde büyük bir artış öngören tahminlerin gerçekleşmediği ve doların sadece yüzde 0.6 oranında arttığı belirtiliyor. Yazara göre, bu tür tahminlerin gerekçeleri olmadan ortaya atılması veya gerekçelerin açıklanmadan belirli bir rakamın savunulması, yatırımcıları yanıltabilecek ve zarara uğratabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.

Yazıda, özellikle döviz piyasasında tahminlerin mantıklı ve açık bir şekilde temellendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Geçmişteki eğilimlere dayanarak yapılan tahminlerin bile yanıltıcı olabileceği, bu nedenle doğru analizlerle ve bilimsel temellere dayanarak yatırım yapmanın önemi üzerinde duruluyor. Tahminlerin sadece spekülatif veya uçuk iddialara dayandırılmasının riskli olduğu ve yatırımcıların buna dikkat etmeleri gerektiği mesajı veriliyor.

İŞTE O YAZI:

“Gel, dövize gel” diyen çığırtkanlar, neredesiniz?

Alaattin AKTAŞEKO ANALİZ

Bir ay önce bugünler... Yerel seçimlere birkaç gün kalmış. Seçim sonrasına ilişkin tahminler havada uçuşuyor. En çok merak edilen de dövizin seçimden sonra nasıl bir seyir izleyeceği...

Ne tahminler var, ne tahminler! Aslında bunların çoğuna tahmin demek de pek doğru sayılmaz ya... Adeta uydur uydur söyle!

Altı doldurulan; doğru, yanlış ya da eksik de olsa bir gerekçeye dayandırılan tüm tahminlere elbette herkesin saygısı var.

Ama hiçbir gerekçeye dayandırılmadan ya da dayandırılıyorsa bile o gerekçe açıklanmadan, izah edilmeden ortaya bir sayı atıp onun gerçekleşeceğini savunmak... Hele hele kurun o düzeye mutlaka çıkması gerektiğini ileri sürmek...

Hani artış!

Dövizin yerel seçimden sonra çok hızlı bir tırmanış göstereceğini ileri sürenlerin temel dayanağı geçen yıl mayıstaki seçimlerin ardından yaşanan eğilimdi. Dolar geçen yıl haziranda tam yüzde 27.1 artış göstermişti. Bu yıl da aynısı niye olmasındı ki! Bu hesabı yapanlar mart sonunda 32 liranın biraz üstünde olan doları yüzde 27 büyütüyor ve 40-41 lira dolayında bir dolar kurunu ulaşıyordu.

Onların hesabına göre dolar bugünlerde 40-41 lira olmalıydı.

Hesap böylesine basitti! Öyle uzun uzadıya hesap yapmanın alemi yoktu ki! Başlıyorlardı bol keseden tahmin yapmaya:

“Dolar seçim geride kalınca en geç bir ay içinde en az 40 lira olacak. Herkes hesabını kitabını ona göre yapsın!”

Kimsenin sırtında yumurta küfesi yoktu.

Hele hele iktisatçı geçinen birileri çıkıp aldıkları eğitimin boş olduğunu ya da başka hesaplarla hareket ettiklerini ortaya koyacak biçimde ve daha da kötüsü vatandaşı yanıltarak döviz alınması gerektiğini söylüyor ve yazabiliyordu.

Yüzde 27.1’den yüzde 0.6’ya...

Doların geçen yıl haziranda yüzde 27.1 arttığını belirttim. Bu yıl için temel ölçü de buydu. Ama bu oranı dayanak alarak tahmin yapanlar öyle böyle yanılmadı!

Bu tahminleri yapanlar “Çok fena yanıldık” diye bir öz eleştiri yapıyor mu bilmem, yaptıklarını pek da sanmam ama bu tahminleri ciddiye alıp yola çıkan ve karar verenler fena halde zarara uğradı.

Nisan ayını tamamladık sayılır ve seçimin üstünden bir ay geçti. Dolardaki artış yalnızca ama yalnızca yüzde 0.6 düzeyinde kaldı.